Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yıllık bazda yüzde 7.4 büyürken, önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış büyüme hızı yüzde 2 oldu. İktidarın ekonomiyi canlandırmak için verdiği istihdam teşvikleri ve Kredi Garanti Fonu desteği iç tüketimi pompalayarak büyümeyi yükselttiği ifade edilirken; faiz kararı ve kurdaki artışın etkisinin yılın ikinci çeyreğinde kendisini hissetireceği yorumları yapılıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre büyümede iç talep yine başı çekti. İlk çeyrek büyümesine en büyük katkı 6.7 puan ile özel tüketimden geldi. Hanehalkı nihai tüketim harcamaları yüzde 11, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3.4 arttı.
Cumhuriyet'ten Pelin Ünker'in haberi aynen şöyle:
Ekonominin ilk çeyrekte yıllık yüzde 7 büyümesi bekleniyordu. Hükümetin ekonomiyi canlandırmak için verdiği istihdam teşvikleri ve Kredi Garanti Fonu (KGF) desteği iç tüketimi pompalayarak büyümenin ana belirleyecisi olmayı sürdürdü. Rakamlar tüketimin pompalanmasıyla beklentilerin hafif üzerinde çıksa da faiz kararı ve kurdaki artışın etkisi ikinci çeyrekte kendisini hissettirecek.
Merkez Bankası’nın faiz kararı bankaların borçlanma maliyetini artırırken tüketici ve şirketlere yük olarak geri dönecek. Ağır borç yükü altındaki tüketici, daha yüksek faizle borçlanacak. Tüketim ötelenecek, yatırımlar ertelenecek. Şirketlerin büyümeleri de yeni istihdama ayrılan kaynak da azalacak.
Uluslararası kuruluşlarının büyüme tahminlerindeki revizyon Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından gelmişti. Moody’s Türkiye için büyüme tahminini yüzde 4’ten 2.5’e, OECD yüzde 5.3’ten 5.1’e, Dünya Bankası yüzde 4.7’den 4.5’e düşürmüştü.
GSYH ilk çeyrekte 792.7 milyar liraya ulaşırken Dolar bazında GSYH 207.8 milyar Dolaroldu. Geçen yılın son çeyreğinde GSYH yerel para cinsinden 889.2 milyar lira, Dolarbazında 234.5 milyar dolardı. Buna göre Dolar bazında milli gelir 26.7 milyar Dolarazaldı.
İlk çeyrekte sanayi yüzde 8.8, inşaat sektörü yüzde 6.9 büyüdü. Gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 9.7 artış gösterirken, bu kalem içinde makine ve techizat yatırımı yüzde 7, inşaat yatırımları yüzde 12.3 arttı. Tarım sektörü ise yüzde 4.6 büyüme kaydetti. Büyümeyi toplam yatırımlar 2.8 puan, kamu tüketimi 0.5 puan yukarı çekti. Net ihracat ise 3.6 puan ile büyümeyi aşağı çeken en önemli unsur oldu.
GCM Menkul Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise ilk çeyrekteki yüksek büyümenin ikinci çeyrekten itibaren yavaşlamasını beklediklerini belirterek, “Cari açığın GSYH’ye oranı ilk çeyrekte yüzde 6’larda, enflasyon yüzde 12 üzerinde, dış ticaret açığı ve ithalat hızla büyüyor. Net ihracat ekside kalmaya devam ediyor. Bu ortamda tüketim bazlı büyüme çok sürdürülebilir bir model değil. Ekonomide dönüşümü sağlayacak, ihracat ve üretim bazlı büyümeyi sağlayacak yapısal reformların yapılması gerekliliği ortaya çıkıyor” dedi.
Erkan’a göre, büyümeye katkısı azalan tarımda arzın devamlılığının sağlanması, ithalata bağlı ihracat modelinin etkisinin azaltılması şart.
Reuters’a konuşan İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, “Öncü göstergeler ikinci çeyrekte büyümede ivme kaybının başladığına, bu kaybın mayıs itibarıyla hız kazandığına işaret ediyor. Ek olarak Merkez Bankası’nın politika faizinde yaptığı 500 baz puanlık artışla finansal koşullardaki sıkılaşmanın kayda değer oranda artacağını düşünüyoruz. TL’deki değer kaybı ve güçlü baz etkisi de hesaba katıldığında yılın ikinci yarısında büyümedeki seyrin daha olumsuz olacağını düşünüyoruz. Nitekim son faiz artışı sonrasında 2018 büyüme tahminimizi yüzde 5.5’ten yüzde 4’e indirmiştik” dedi.
Türkiye’de büyüme bütçe açığına neden olarak ya da cari açığını artırarak gerçekleştiriliyor. Bu da sürdürülebilir bir büyümeyi ifade etmiyor. Sürdürülebilir büyümenin yolu, tüketim odaklı olmak yerine tasarrufları ve sanayi yatırımlarını artıracak, ithalatın rekabet edilebilir bölümünü yerli üretimle ikame edecek bir sistemden geçiyor. Dış kaynaklardan ya da teşvik- iç tüketim önlemleriyle sağlanan büyüme bütçe açığı ve cari açık sorunlarını artırarak büyümenin de bir sonraki dönemde durmasına yol açıyor.
Ekonomistler ikinci çeyrekte ivme kaybının hızlanacağına işaret ediyor. Londra merkezli Bluebay Asset Management Stratejisti Timothy Ash, büyümenin beklentilerin üzerinde gelse de verinin şu aşamada anlamsız olduğunu vurgulayarak “Yılın ikinci yarısında daha yüksek oranlı faizler, daha zayıf yerel para ile daha düşük büyümeyle birlikte yeniden dengenlenme sürecinin yaşanacağı artık kesinleşti. Asıl soru bunun ne kadar sancılı olacağı” yorumunu yaptı. Ash, nisanda 5.4 milyar dolara yükselen cari açık verilerinin problemleri teyit ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda “Tüm ekonomik saldırılara ve oynanan oyunlara rağmen, sağlam makro temeller üzerinde güçlü büyümeye devam” dedi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem büyümenin kapsayıcı ve güçlü olduğunu iddia etti. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de “Büyüme tahminlerini düşüren uluslararası kuruluşlara gereken cevabı verdik” dedi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise büyümenin tüketim kaynaklı olduğunu itiraf ederken seçimlerin ardından yapısal reformlara hız vererek büyümeyi sürdürülebilir kılacaklarını öne sürdü.