Yüzlerce öğretmen MEB'e dava açtı

Milli Eğitim Bakanlığı ’nda yıllarca sınav soruları hazırlayan, eğitim içerikli yayınlar üreten, ders kitabı incelemesi yaparak konularında uzmanlaşan yüzlerce öğretmen ya okullarına gönderildi ya da hiçbir iş verilmeden boşa çıkarıldı. Radikal gazetesinden Can Güleryüz’ünhaberine göre, öğretmenler eski görevlerine dönmek için bakanlığın işleminin iptalini istedi. Ömer Dinçer ’in bakanlığı döneminde MEB Teşkilat Kanunu yenilenmiş; 2012’nin başından itibaren de yaklaşık 300 bürokrat, hiçbir görev verilmeden Beşevler’deki MEB Kampüsü’ne gönderilmişti. Bu bürokratlara bir süre sonra şube müdürleri de eklenmiş ve sayı giderek artmıştı. Ancak bu uygulama büyük bir mali yük getirdi. Uygulamalar nedeniyle neredeyse “bankamatik bürokrat”a dönüşen tecrübeli isimlere aylık toplam 2 milyon lira ödendiği belirlendi.

504 öğretmen boşta kaldı

Bürokratları kapsayan ‘kızağa çekilme’ durumu bu yılın başından itibaren bakanlık merkez teşkilatında yıllarca görev yapmış kadrolu öğretmenlere de uzandı. Dinçer, personel rejiminde “kariyer sistemi” öngörerek sınav yoluyla “uzman yardımcısı” ve “uzman” istihdam etmeye başlayınca, konularında uzman öğretmenlerin pabucu da dama atıldı. Kadroları, açıköğretim okullarının, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nde (YEĞİTEK) bulunan 504 öğretmen, “Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü”ne bağlandı. Hal böyle olunca öğretmenlerden büyük kısmı, “soru hazırlama”, “eğitim içerikli yayınlar üretme” ve “diğer birimlere yayınlar hazırlama” görevlerini de bırakmak zorunda kaldı. Öğretmenler daha sonra da “Hayat Boyu”nun başka bir birimi olan Yaygın Eğitim Enstitüsü’ne kaydırıldı. Böylelikle tamamen işlevsiz hale getirilerek, üst ve orta düzey yöneticiler gibi boşta kaldı.

'Geri dönmek istiyoruz'

Öğretmenler işlevsiz hale getirilmelerinin hukuksuz olduğu gerekçesiyle yargıya başvurdu. Ankara 14. İdare Mahkemesi’ne açılan davada, bakanlığın ‘Norm Kadro ile Atama ve Yer Değiştirme Yönetmelikleri’ne aykırı hareket ettiği, görevlerine son verilen öğretmenlerin birim amirlerinin ‘keyfine göre’ belirlendiği savunuldu. Hem hizmetin aksatıldığı hem de kişilerin maddi olarak da mağdur edildiği belirtilen dilekçede, bakanlığın işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi talep edildi.