Balat’ın Haliç kıyısında seyyar tatlıcılık yaparken zabıta tarafından sopayla dövülen Ali Kıtmir “Param olmadığı için çocuklarımı devlet yurduna verdim. Herkes garibana vuruyor” dedi. İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın Kolombiya’dan arayıp üzüntüsünü ilettiği Kıtmir, “Kimse ekmeğimle oynamasın” diye konuştu. Hürriyet'ten Fırat Alkaç'ın haberine göre Kıtmir, "Geçtiğimiz ay cezaevinden çıktıktan sonra tekrar seyyar satıcılık yapmaya başladım. Ben 2009 yılında Filistin’de savaştım. 2011 yılında ise Suriye’de savaştım. Orada tek bacağımdan yaralandım. Açtığım market batınca seyyar satıcılığa başladım" dedi.
'Tatlıcı Ali’ diye tanınan beş çocuk babası Ali Kıtmir (43), geçen çarşamba akşamı 18.00 sıralarında Balat sahiline gitti. Sahilde oturanlara tatlı satan Kıtmir’in etrafına saran İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri, seyyar arabayı almak istedi.
Aracını vermemek için direnen Ali Kıtmir ile zabıta ekipleri arasında arbede çıktı. Kıtmir, zabıtaları bıçakla kovaladı. Bu sırada Kıtmir’in yere düşmesini fırsat bilen zabıta görevlileri, sopalarla seyyar satıcıyı dövdü. Zabıta ekipleri, bir ayağı sakat olduğu için bastonla yürüyen Kıtmir’in seyyar arabasını alarak gitti. Başından darbe alan ve yerde uzun süre yatan Kıtmir, hastanedeki tedavinin ardından zabıtalar hakkında şikâyetçi oldu. Tatlıcı Ali Kıtmir’in dayak yediği görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Zabıtaların müdahalesinin büyük tepki çekmesi üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) görevlileri Kıtmir’i evinde ziyaret etti, zabıtalar hakkında soruşturma başlatıldı. Kolombiya’nın başkenti Bogota’da bulunan İBB Başkanı Kadir Topbaş, engelli satıcı Ali Kıtmir’i arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. “Nasıl bir iştir anlamak mümkün değildir” diyerek üzüntülerini dile getiren Başkan Topbaş, “Çok üzüldüm duyduğumda, nasıl bir iştir anlamak mümkün değildir. İstanbul’a geldiğimde inşallah ziyaretinize geleceğim. Hakkınızı helal ediniz” dedi.
İki yıl önce Fatih’te bir market işlettiğini ancak kapatmak zorunda kaldığını ve seyyar satıcılığa başlatığını söyleyen Ali Kıtmir başından geçenleri şöyle anlattı: “İş yapamadığım için marketimi kapattıktan sonra yoksul bir hayat yaşamaya başladım. Beş tane çocuğum var. Seyyar satıcılığa başladım. Akşam saatlerinde Balat sahilinde seyyar arabada tatlı satıyordum. Market battığı için alacaklılar hakkımda davalar açmışlardı. Bu davalardan dolayı üç ay cezaevinde kaldım. Cezaevine girmeden önce çocuklarımı, bakacak kimse olmadığı için devlet yurduna teslim ettim. Eşim de kadın sığınma evine gitti. Geçtiğimiz ay cezaevinden çıktıktan sonra tekrar seyyar satıcılık yapmaya başladım. Ben 2009 yılında Filistin’de savaştım. 2011 yılında ise Suriye’de savaştım. Orada tek bacağımdan yaralandım. Açtığım market batınca seyyar satıcılığa başladım.”
Daha önce seyyar satıcılık yaparken defalarca zabıtalara yakalandım. İBB’ye gidip en az 20 defa seyyar satıcılık için başvurdum. Belediye bir plaka ile seyyar satıcılık izni veriyor. Ama bütün başvurularıma rağmen izin alamadım. Ben de elimde başka meslek olmadığı için seyyar satıcılığa devam ettim. Param olmadığı için çocuklarımı devlet yurduna verdim. İşimi kaybettiğim için seyyar satıcılık yapıyorum. Tatlı satarak geçimimi sağlıyorum. Herkes garibana vuruyor. Kimse ekmeğimle oynamasın. Ben ekmeğimi helal yollardan kazanıyorum. Aracımı aldıktan sonra seyyar satıcılığa devam edeceğim.”