Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu'ndan çıkan yarım puanlık faiz indirimi kararı hakkında açıklamada bulunarak, "Merkez Bankamız önceki indirimin ardından bugün yaptığı son indirim ile doğru bir adım daha attı. Ama daha öncede ifade ettiğim gibi bu doğru olduğu kadar geç kalmış bir adım. 2012'de iç talep bu kadar zayıflatılmadan bu ortam yaratılabilirdi, yaratılmalıydı. 2013’ün 1. Çeyreğinde de büyüme zayıf gelecek. Çünkü iç talep hala zayıf" dedi.
"Dış konjonktür faiz indirimlerine son derece uygun. Bütün aktörler faiz indirirken biz yerimizde kalırsak göreceli olarak faiz artırmış sayılırız. Sadece son bir ayda Avrupa Merkez Bankası, Güney Kore ve Avustralya Merkez Bankaları da faiz indirdi. 1.Çeyrek büyümesinin düşük geleceğini biliyoruz. Yıl sonu OVP hedefini yakalamak için büyümenin hızlanması gerekiyor."
"Türkiye 2012’de net ihracat kanalından büyüdü. Ancak 2013’te uluslararası ticaret geçen yıla göre daha da zayıf seyrediyor. Net ihracatın 2013 genelinde büyümeye katkısı, 2012’deki kadar güçlü olmayabilir. Bu nedenle, iç talebin 2012’de büyümeye vermediği katkıyı 2013’te vermesi gerekiyor."
"İlk çeyrekte net ihracat büyümeye pozitif katkı vermeye devam edecek gibi görünüyor. Pek çok ülkenin ihracatında gerileme olmasına rağmen, Türkiye olarak ilk 3 ayda mal ihracatımız yüzde 5, hizmet ihracatımız yüzde 25 arttı. Bunu yıl geneline taşımayı hedefliyoruz. 2013 OVP hedefi olan 158 milyar dolar mal ihracatı hedefine ulaşacağız. Hizmet ihracatı ise 50 milyar dolara yaklaşacak. Ama tekrar ifade ediyorum: ilk çeyrekte zayıf görünen iç talebin büyüme hedefine ulaşmamız için canlanması gerekiyor. Bu anlamda faiz indirimini doğru buluyorum.
"Daha önce de defalarca söyledim: “Frene fazla basıldı”. Bu nedenle 2012'de büyüme yüzde 2.2'de kaldı. İç talep daralırken, ekonomimiz net ihracat yoluyla büyüdü. Bu kadar fren yapmamış olsaydık, yavaşlamamış olsaydık daha çok büyür, daha fazla istihdam yaratabilirdik. Önceki dönemde faizleri bu kadar yüksek tutarken, yaptığımız ikazlara dikkat edilseydi yavaşlama bu derece olmazdı. Biz piyasa ile iç içeyiz. Sadece sayısal göstergeler ile değil, fiili durum ile reel piyasayı izliyoruz."
"Bugünlerde deniyor ki; “cari açık veren ve tasarrufları düşük bir ekonomi daha ne kadar faiz indirebilir?” Normal bir süreçte değiliz. Bu söylenenler dünya ekonomisi normal bir süreçten geçiyor iken söylense amenna. Şu anda bütün dünya faizleri indiriyor. Dünya yüzde 1-2 faiz verirken, biz 7-8 faiz verirsek kendimize zarar veririz. Bizim de faizlerimiz tüketimi aşırı derecede kışkırtmayacak ve yabancı sermaye girişlerini cazip tutacak asgari seviyeye inmeli. Sayın Başbakanımız defaatle çok yavaşladığımızı, faizlerin yüksek olduğunu ifade etti. Ben de aylardır Merkez Bankamıza bunu işaret ediyorum. Bugünkü indirim gecikmiş de olsa çok doğru bir adımdır. Çünkü biz daha fazla üreterek, daha fazla ihracat yaparak büyümeliyiz. "
"Bu faiz indirimi, banka kredilerinin maliyetlerini de düşürmeli. Yatırım yapacak şirketlerimizin finansman maliyetlerini aşağı çekmeliyiz. Biz bu teşvik sistemini şirketlerimiz bankalardan kredi kullanamasın diye hazırlamadık. Ama bankaların gerek kredi maliyetleri gerekse de daha önce alınan kredileri kapatıp yeni kredi çekerken uyguladıkları kapama komisyonları yeni yatırımları zorlaştırıyor. Ben faizlerin düşmesini tüketime yönelik krediler patlasın diye değil, yatırımlar canlansın diye istiyorum. Tüketim kredilerindeki aşırı hızlanma hem cari açığı, hem enflasyonu negatif etkiliyor."