Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, kardeşi aracılığıyla Reza Zarrab’ın ortağı Abdullah Happani’den aldığı 2.4 milyon lirayla ilgili savunması TBMM Soruşturma Komisyonu Raporu ile çelişiyor. Komisyon raporunun Reza Zarrab’ın adamı Happani’nin kardeş Şenol Çağlayan’a, onun da iki gün sonra Zafer Çağlayan’a gönderdiği 2 milyon 465 bin liranın kaynağına ilişkin bölümüne göre, Happani’nin şirketi Simay Altın’a bozdurduğu “ziynet” karşılığı olduğuna ilişkin ifadesine karşılık, gider pusulasına para “24 ayar has külçe altın”ın bedeli olarak gönderilmiş.
Sebahat Karakoyun’un Birgün’de yer alan haberine göre, TBMM Soruşturma Komisyonu Raporu’nda Rıza Sarraf’ın adamı Abdullah Happani’nin, Zafer Çağlayan'ın kardeşi Şenol Çağlayan’a, onun da iki gün sonra o dönem bakan olan ağabeyine gönderdiği 2 milyon 465 bin liranın kaynağına ilişkin ilginç bir “belge” yer aldı.
Mehmet Şenol Çağlayan’ın paranın, Happani’nin şirketi Simay Altın’a bozdurduğu, “ziynet” karşılığı olduğuna ilişkin ifadesine karşılık, raporda yer alan gider pusulasına göre para, “24 ayar has külçe altın”ın bedeli olarak gönderilmiş.
AKP’li üyelerin Yüce Divan’a gönderilmelerine gerek görmedikleri eski Bakanlar Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Muammer Güler ve Erdoğan Bayraktar’la ilgili kararlarına “gerekçe” olarak TBMM Soruşturma Komisyonu Raporu’nda yer verdikleri “çarpıcı” belgelere bir yenisi daha eklendi.
Zafer Çağlayan, Sarraf’ın adamı Abdullah Happani’nin kardeşine gönderdiği 2 milyon 465 bin liranın iki gün sonra “jet havaleyle” kendisine gönderilmesiyle ilgili sorular üzerine komisyona avukatı aracılığıyla yazılı bir savunma göndermişti. Raporda, Çağlayan’ın “kardeşine gönderilen paranın bozdurduğu mücevheratın, kardeşinin kendisine gönderdiği paranın ise Bakan olduktan sonra devrettiği şirket hisselerinin karşılığı ” olduğuna ilişkin yazılı savunmasına yer verildi.
Mehmet Şenol Çağlayan’ın 27 Ocak 2014 tarihli, “2012 yılı Ekim ayında kendi yaptığı tasarruf ve eşinin biriktirdiği bir miktar altın ve ziynet eşyası bozdurarak ağabeyine şirket hisselerinin devrinden kaynaklanan borcunun bir kısmını ödediği” yönündeki savcılık ifadesi de raporda yer aldı. Ankara ’da yaşayan Mehmet Şenol Çağlayan, ziynet bozdurmak için neden İstanbul ’daki Simay Altın’ı tercih ettiğini ise ifadesinde şöyle anlattı:
“Altın ve ziynet eşyalarını bozduracağım zaman yeğenim Salih Kağan Çağlayan’ın düğününde tanıştığım ve altın işleri ile uğraştığını bildiğim Rıza Sarraf ile görüştüm. Kendisi beni İstanbul ilinde şu an adresini tam hatırlayamadığım ismini de elimde olan ve size sunduğum faturadan bildiğim Simay Altın Şirketi’ne yönlendirmişti. Oraya gittiğimde beni karşıladılar ve elimde olan ziynet ve altın eşyalarını teslim aldılar. Hatırladığım kadarıyla ertesi gün altınların bedelini Bank Asya’da bulunan hesabıma, faturayı da daha sonra bana kargo ile gönderdiler.”
Raporda yer alan Simay Altın Ticaret İthalat ve İhracat Limited Şirketi’ne ait 31.10.2012 tarihli Gider Pusulası’nda Mehmet Şenol Çağlayan’ın açık adresi ve vergi numarasına yer verilirken, işlem cinsi olarak “24 ayar külçe has altın” ifadesi kullanılıyor. Gider pusulasında işlem miktarı 24 bin 875, işlem tutarı ise 2 milyon 465 bin 122 lira olarak gösteriliyor.
TBMM Soruşturma Komisyonu’nun raporundaki belgelerde altınlarla ilişkin Zafer Çağlayan'ın savunmasının aksini işaret eden başka bilgiler de yer aldı. Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Şenol Çağlayan, söz konusu altını yeğeni Kaan Çağlayan’ın düğününde tanıştığı Rıza Sarraf’ın yönlendirmesiyle Simay Altıncılık’a bozdurduğunu söyledi.
Zafer Çağlayan’ın komisyona sunduğu yazıya göre, oğlu Kaan Çağlayan, 12 Nisan 2013 tarihinde evlendi. Raporda yer alan belgeye göre ise, Simay Altıncılık’ın gider pusulasında altın bozdurma tarihi 31 Ekim 2012 olarak yer alıyor. Buna göre, Şenol Çağlayan, Sarraf’la tanıştığı düğünden 6 ay önce, “Sarraf’ın yönlendirmesiyle” altınları bozdurduğu sonucunu doğuruyor ki, bu da belge ve ifadeler arasındaki en önemli tutarsızlıklardan birini oluşturuyor.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, kardeşi Şenol Çağlayan’ın Abdullah Happani’den 31 Ekim 2012 tarihinde gelen 2.4 milyon TL’ye 2 gün sonra kendisine göndermesini, “Bakanlık görevi üstlendiğim 2007 yılında, ortağı ve kurucusu olduğum şirketteki hisselerimin bir bölümünü kardeşim Şenol Çağlayan’a devrettim. Kardeşim, devir işlemi nedeniyle doğan alacağına mahsuben 2 milyon 465 bin TL’yi hesabıma havale etmiştir. Bu para, Şenol Çağlayan’ın Simay Altın Ticaret Şirketi’ne bozdurduğu mücevheratın karşılığıdır” diye açıklamıştı. Çağlayan, komisyona kardeşinin savcılığı 27 Ocak 2014 tarihli ifadesi ile Simay Altın Şirketi’nin altın bozdurma işlemine ilişkin faturayı da sunmuştu. Ancak Şenol Çağlayan’ın savcılıkta verdiği ifade ile Zafer Çağlayan’ın komisyona gönderdiği belgeler karşılaştırıldığında büyük bir tutarsızlık ortaya çıktı.
Şenol Çağlayan, komisyon raporuna da giren savcılık ifadesinde şu görüşleri savundu:
“2007 yılında aile şirketimiz olan ve ağabeyim Zafer Çağlayan’a ait Akel Alüminyum A.Ş hisselerini, 4.7 milyon TL civarında bir tutarı borçlanma karşılığında devraldım. Bu husus resmi hesaplarımızda yer almaktadır. 2012 yılı Ekim ayında geçmiş iş yaşamımda benim yaptığım tasarruf ve eşimin biriktirmiş olduğu bir miktar altın ve ziynet eşyası bozdurma suretiyle bu borcun bir kısmını ağabeyim Zafer Çağlayan’a ödedim. Bu altın ve ziynet eşyalarını bozduracağım zaman yeğenim Salih Kaan Çağlayan’ın düğününde tanıştığım ve altın işleri ile uğraştığını bildiğim Rıza Sarraf ile görüştüm. Kendisi beni İstanbul ilinde şu an adresi tam hatırlayamadığım, ismini de elimde olan ve size sunduğum faturadan bildiğim Simay Altın Şirketi’ne yönlendirmişti. O tarihde oraya gittiğimde beni karşıladılar ve elimde olan ziynet ve altın eşyalarını teslim aldılar. Hatırladığım kadarıyla ertesi gün altınlarınbedelini Bank Asya’da bulunan hesabıma gönderdiler ve işleme ilişkin faturayı da daha sonra bana kargo ile gönderdiklerini hatırlıyorum.”