UEFA Kupası 3. turunda Galatasaray 0-0'ın rövanşında Ali Sami Yen'de Bordeaux ile 4-3 yenerek adını bir üst tura yazdırdı. 4. turda Almanya'nın Hamburg takımına rakip olan Cimbom’un dün akşam ki zaferine övgü yağdı. Çıldırtan maçtan notlarGalatasaray, Bordeaux'u 90'da eledi: 4-3Gazatelerin spor sayfalarına zafer böyle yansıdıGalibiyete tam sayfa ayıran gazeteler şu başlıkları attılar: Fanatik: Türkiye’nin tarih yazarı saygıyla sunar Fotogol: Adı aslan işi destan Fotomaç: Hadi kalkıyoo Kadıköy, Kadıköy, Kadıköööyy! Fotospor: Cehennem melekleri Hürriyet: Avrupa’da bir başka Milliyet: Saygı bizden Sabah: Korkmaz Sönmez Vatan: Sabrin sonu Posta: Cesur yürek cimbom Radikal: Büyük kaptan bizi Kadıköy’e götür Zaman: Aslan adım adım Kadıköy’e gidiyor Cumhuriyet: Avrupa’ya aslan pençesi Yeni Şafak: Ve efsane geri döndü Star: Sabrin sonu Kadıköy Akşam: Galatasaray Avrupa’dır Bugün: Korkmaz’san Güler’sin Sözcü: Aslanlar gibi Güneş: Çıldırttılar Takvim: Hamburger zamanı Vakit: Aslan öldü öldü dirildi Spor yazarlarından yorumlarSpor yazarları da köşelerini Galatasaray’ın galibiyetine ayırdı. İşte spor yazarlarının yorumlarından özetler: Rıdvan Dilmen: İlginç ama çok güzel Galatasaray’da maç içinde sakatlanan Mehmet Topal’ın sakatlanmasının hayırlı olduğunu aynı zamanda, GS’nın ilk saniyelerde yediği golünde hayırlı olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Hayatımda izlediğim en ilginç maçlardan bir tanesiydi. Bir takım düşünün aynı maçta rakibini elemek için her şeyini veriyor, ama elenmek için de bir hayli uğraşıyor.Bu nasıl cümle diyeceksiniz? Topa sahip olmada yüzde 60’a yüzde 40’lık bir ortalama ile oynuyorsunuz. 13 korner kullanıyorsunuz, rakibiniz bir tane. Daha ısınmadan stoperlerden biri topu ıskalıyor, 0-0’ın rövanşında geriye düşüyorsunuz (Bu gol aslında hayırlı oldu). Üzerine bir de Mehmet Topal sakatlanıyor, (Mehmet’ten özür dilerim. Acil şifalar ama onun çıkması da hayırlı oldu)yerine Kewell giriyor. Al sana ligin ilk yarısında yüksek form yakalayan, rakiplerini açık farkla dize getiren Galatasaray’ın 4-2-3-1 kadrosu. Yani Kewell, Arda, Lincoln ve Baros bir arada. Taraftarı da arkasına alan Galatasaray ilk yarının son bölümüne iki gol birden sığdırıyor. Arda mı? Son 25 yılın efsaneleri arasına seçildiğinde ‘Daha dur bakalım’ dedik, dediler. Şimdi özür diliyorum. Dün öyle bir top oynadın ki, 25 yılın efsanesi olmayı çoktan hak ettin.” Erman Toroğlu: Kan değişimi ateşledi Takımdaki kan değişiminin işe yaradığını bazı başların tasfiyesinden sonra takımın kendine çeki düzen verdiğini belirtiyor ve ekliyor: “BU tip maçlar, bu tip sonuçlar her zaman olmaz. Arada sırada olur. Galatasaray’ın oynadığı Bordeaux rövanş maçı, normal bir maç değil.” Mehmet Demirkol: Harika goller Maçın direkten döndüğünü, Bülent Korkmaz’ın savunma anlayışının kişisel hatalar yüzünden zaafa uğradığını ama sahanın her yerinde basan bir Galatasaray olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “60 dakikalık çok iyi oyunun, Kewell’ın harika sayısının, Arda’nın akıllı gollerinin böyle heder oluyordu. Servetsiz savunmanın dökülmesi ve aşırı, ama çok aşırı yorgunluk nedeniyle. Bir başka harika gol sınırdaki adamdan geldi. Sabri’den. Bu her şeyin çok daha iyi olması için harika bir başlangıç” Şansal Büyüka: İsyanın adı Galatasaray GS’nin galeyana gelişini ve inanılmaz oyun performansının teknik bir şansın yanında Bülent Korkmaz’ın oyuncular ile olan diyaloğuna bağlıyor ve ekliyor: “Ne oldu bunlara? Ne oldu da böyle isyan bayrağını açtılar. Ne olduğu belli. Üç günde 'adam yerine konduklarını' anladılar. Bülent Korkmaz'ın üç günde takıma üç maçlık kondisyon yükleyecek hali yok. Ama 'yok' sayılanlara, adam yerine konmayanlara sahip çıkmanın ödülünü aldı Bülent Hoca.” Gürcan Bilgiç: Vazgeçmeyenler Galatasaray’da oluşan ruhun Bülent Korkmaz sayesinde olduğunu Arda’yı ‘benim kaptanımdı’ diyerek ateşlediğini ve maçın sonucunun bu ruhla kazanıldığına dikkat çekerek ekliyor: “Bülent Korkmaz'ın oyuncularının, maç bitimine kadar vazgeçmediklerini gördük. Nitekim turu son dakikalarda buldukları golle geçmesini bildiler. ‘Böyle şey olmaz’ diye düşünürken, ‘Böyle bir şey yok’ diyenler kervanındaydık bu kez” Osman Tanburacı: Bordeaux’ya hüsran bize UEFA yolları! Maçın başlangıcında yenilen golün takımı hiçbir şekilde sarmadığını fakat Bülent Korkmaz’ın ilk maçında ona soğuk bir duş etkisi yarattığını ifade ediyor ve ekliyor: “Galatasaray ve Kaptan Bülent yine UEFA yolunda. Teşekkürler çocuklar. Sana da teşekkürler Skibbe. Bordeaux'dan 0-0'la döndüğün için.” Sergen Yalçın: Arda’yı ayakta alkışlayın GS’nın tüm olumsuzluklara rağmen sahaya çıktığında güzel bir futbol ortaya koyduğunu üstündeki moral bozukluğunu sahaya yansıtmadığını ifade ediyor ve ekliyor: “Baros düzelmezse, Arda tek başına bütün hücum yükünü daha ne kadar sırtlayabilir, bilmiyorum.. Çocuk 2 gol attı, 3 kişilik koştu, neredeyse bu bile yeterli olmuyordu. Skıbbe zamanında takımın yarısı doğru dürüst idman yapmamış, bu artık net biçimde gözüküyor.. Bülent Korkmaz, sezonun ortasında bu kondisyon eksiğini nasıl kapayacak bakalım? Ama şurası kesin, Skibbe kalsaydı Galatasaray bence 4. tura bile çıkamazdı..” Levent Tüzemen: Yürekleriyle zafere Galatasaray’da Mehmet Topal’ın sakatlanışı ve Kewell’ın onun yerine oyuna girişinin hem talihsizlik hemde bir talih olduğunu gollerin Kewell, Arda, Baros, Lincoln sistemi ile geldiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Bülent Korkmaz ayağının tozuyla 2000 ruhunu da G.Saray'a getirdi. Bülent Hoca futbolculuğundaki agresifliğini, inatçılığını, savaşçılığını hemen G.Saray'a aşılamış. G.Saraylı futbolcular sayısız Avrupa başarıları yaşanmış Ali Sami Yen'de yine bir destan yazarken Ali Sami Yen'de seyirciler, TV başındaki izleyiciler kelimenin tam anlamıyla kalp krizi geçirdi.” Bülent Yavuz: Hakeme rağmen Galatasaray’ın hem içeride, hem de dışarıda oynadığı maçlarda bu sezon hiçbir şeyden çekmediği kadar çekmediğini, özellikle hakemlerin yaptıklarının buna neden olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Bu hakemi gördükten sonra 'Türk hakemlerinin Allah'ı varmış' demek geliyor içimden. Ne faulü faul, ne kartı kart, ne ofsaytı ofsayt. İskoç hakem ve yardımcıları bütün takdir haklarını Fransız takımından kullanmaktan yana bir an bile tereddüt göstermedi. Ama Galatasaray için aynı şeyleri hiç düşünmedi. Galatasaray'a yapılan fauller öyle baba cinsinden olmadıktan sonra hiç oralı bile olmayıp oyunu devam ettirdi. Galatasaray dün gece Ali Sami Yen'de bir tarih daha yazdı. İskoçyalı hakem üçlüsüne rağmen Fransız temsilcisi Bordeaux'yu eleyerek Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadındaki finale büyük bir adım attı. Haydi hayırlısı olsun.” Turgay Şeren: Aslanları yürekten kutlayın Özet : Galatasaray’ı kurtaran faktörün Bülent Korkmaz’ın hırsı ve azmi olduğunu defansta değişen bir şeyin olmadığını ve bu galibiyetin GS ruhu ile kazanıldığını ifade ediyor ve ekliyor: “Sen kalende üç gol yedin, hem de ne goller! Bunun telafisi çok zordu. Bordeaux, defansımızın ve Sanctis'in büyük hatalarından beraberliği yakaladı ve turu geçme şansını da yakaladı tabii.. Hele hele 6. saniyede Meira'nın yaptığı hata affedilmez. İşte futbol bu. Ama biz daha bunu başaramıyoruz. İskoç hakem süperdi. Hiç kimsenin itiraz etmesine imkân vermedi. Bizim hakemler de böyle hakemlerden biraz ders alsalar ya.”