Zaman yazarları davasında karar: 'Darbeye teşebbüs'ten beraat, 'silahlı örgüt üyeliği'nden 6 kişiye ceza, 4 beraat, 2 tahliye, 2 tutukluluğa devam

Zaman yazarları davasında karar: 'Darbeye teşebbüs'ten beraat, 'silahlı örgüt üyeliği'nden 6 kişiye ceza,  4 beraat, 2 tahliye, 2 tutukluluğa devam

T24

15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar kapsamında tutuklanan eski Zaman yazarları ve editörlerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 11 sanıklı davada, bütün sanıklar 'anayasal düzeni ortadan kaldırma' suçlamasından beraat etti. Şahin Alpay, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, İbrahim Karayeğen, Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal, 'silahlı terör örgütü üye oldukları' iddiasıyla 8 yıl 9 aydan 10.5 yıla kadar hapis cezalarına çarptırıldı. Karar duruşmasında, Karayeğen ve Alkan'ın tahliyesine; iyi hal indiriminden yararlandırılmayan Türköne ve Ünal'ın ise tutukluluklarının devamına hükmedildi.

Darbe girişiminden yaklaşık 15 gün sonra, eski Zaman yazarları ve çalışanlarının gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla başlayan dava sürecinde ilk duruşma 14 ay sonra, 18 Eylül 2017'de yapıldı. 31 sanıkla başlayan davada, Nisan ayı başında 20 sanığın dosyasının ayrılmasına karar verildi. Yaklaşık 10 ay süren dava, Çağlayan'daki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün (6 Temmuz) karara bağlandı. 

Karar duruşmasında Şahin Alpay, Ali Bulaç ve yaklaşık 2 yıldır tutuklu bulunan Ahmet Turan Alkan hakkında "silahlı terör örgütünü üye olmak" iddiasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezası kararı verildi. Mahkemeden, Alpay ve Bulaç'ın tutuklanması yönünde bir karar çıkmadı. Alkan ve 9 yıl hapis cezasına çarptırılan ve yaklaşık 22 aydır tutuklu bulunan İbrahim Karayeğen'in tahliyesine; 10.5'ar yıl hapis cezasına çarptırılan Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal’ın ise tutukluluklarının devamına karar verildi. Ünal ve Türköne'ye iyi hal indirimi uygulanmadı. 

13. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerinden biri, Alkan, Alpay ve Türköne için "darbecilikten" müebbet ceza istemiyle şerh yazdı. 

Gazeteciler, 'anayasal düzeni devirmeye teşebbüs’ suçlamasından beraat etti

Mahkemeden Nuriye Akman, Lale Kemal (Lalezar Karaibrahimoğlu), Orhan Kemal Cengiz, İhsan Dağı ve Mehmet Özdemir’in beraati yönünde karar çıktı. Davada yargılanan tüm gazeteciler, ‘anayasal düzeni devirmeye teşebbüs’ suçlamasından beraat etti. Haklarında beraat kararı verilen  Kemal ve Akman 2 ay 13'er gün, Özdemir 1 yıl 9 ay 6 gün tutuklu kalmıştı. 

Böylece davada 11 sanığın tamamı için 'anayasal düzeni devirmeye teşebbüs’ suçlamasıyla yöneltilen darbe girişimi iddiasıyla ilgili olarak beraat kararı verildi. Sanıklardan 6'sı, 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçlamasından da beraat etti. Bu suçlamadan cezalandırılan 5 kişiden halen cezaevinde bulunan Mümtaz'er Türköne ve Mustafa Ünal'ın tutukluluklarının devamına hükmedildi. İbrahim Karayeğen ve Ahmet Turan Alkan'ın da tahliyesiyle Türköne ve Ünal dışında tutuklu kalmadı.

Sanıklar son sözlerini söyledi

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen Zaman gazetesi yazarları davasının karar duruşmasını AB Delegasyonu, Almanya Konsolosluğu, RSF, Article 19, HRW temsilcileri de izledi. 

TIKLAYIN - Zaman davasından | Şahin Alpay: 15 Temmuz'a kadar Gülen hareketinin karanlık bir yüzü olduğunu göremedim

Zaman yazarlarının yagılandığı davada sanıklar esasa ilişkin olarak son sözlerini söyledi. Gazetnin yazarlarından Şahin Alpay, "Bugüne kadarki savunmalarımın arkasındayım. 35 yıllık gazetecilik hayatıma bütün kamuoyu tanık. Benim herhangi bir terör örgütüne üye olmam mümkün değildir. Bu yüzden beraatime karar vereceğinize inanıyorum" dedi. 

Mümtazer Türköne ise esasa ilişkin son sözlerinde, "Örgüt üyeliği ithamıyla yargılandım. 17-18 kitap yazmış bir adam bunu ancak özgür bir kafayla yapabilir. 38 yıl boyunca anayasal düzeni anlatmış bir akademisyen olarak, böyle bir suçlamayla karşılaşmamak için siyasi hayatıma son veriyorum. Artık roman yazıyorum. Beraatimi ve tahliye talep ediyorum" ifadesini kullandı.

"Devlet kendi tedbirsizliklerinden dolayı vatandaşı sorumlu tutamaz"

Duruşma Ahmet Turan Alkan'ın avukatı Faruk Zorba esas hakkında savunmasıyla başladı. Avukat Zorba, "Bu davada iddia makamının hüsnü kuruntuları iddianameye dönüşmüştür" dedi.

Avukat Zorba, Yargıtay kararlarınca ortaya konan "örgüt üyeliği" suçunun kriterlerini açıklayarak, "İddianamedeki tek doğru tespit müvekkilin Zaman gazetesinde yazı yazması. Zaman gazetesinde yazı yazmak örgüt üyeliği suçunu oluşturmaz" diye konuştu. 

Avukat Zorba dosyada tanık olmasına rağmen Hüseyin Gülerce'nin mahkemede dinlenmediğini belirtti. Zorba, "60 yıllık bu örgüt ne zaman TCK kapsamında bir terör örgütü olarak ilan edilmiştir? Bu soruya cevap verilmedikçe bu davalar şüphe ve kuruntulara dayanan siyasi davalar olmaktan kurtulamaz" diye kaydetti.

Avukat Zorba, "Cumhuriyet savcılarının suç örgütü olarak görüp dava açmadığı bir örgütü vatandaşların suç örgütü olarak görmelerini beklemek hukuki olmaz. Devlet kendi tedbirsizliklerinden dolayı vatandaşı sorumlu tutamaz" ifadesini kullandı. Ahmet Turan Alkan'ın avukatı Faruk Zorba esas hakkında savunmasını tamamladı. 

Ali Bulaç'ın avukatı Mehmet Ali Devecioğlu, Bulaç'ın AYM başvurusunda Bank Asya hesabıyla ilgili ek bilgi istenmesi nedeniyle ek savunma yaptı. 

Sanıkların esasa ilişkin olarak son sözleri şöyle: 

"Hukuk hepimizin sığınacağı son limandır"

Zaman gazetesinin eski gece sorumlu ve Ankara Temsilcisi İbrahim Karayeğen:  Son sözlerimi lanetli bir hukuk hayaletine dönüşen ByLock konusunda ayırmak istiyorum. Ben de bu hayaletin kurbanlarından biriyim. CGNAT kayıtlarına dayanan belirsiz bir suçlamayla karşı karşıyayım.Bana ve arkadaşlarıma terörist ve darbeci etiketi yapışmaz. Hukuk hepimizin sığınacağı son limandır."

Gazetenin Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal: İlk kez yargılanıyorum. Hakkımdaki iddialar ağır ama deliller zayıf, hatta hiç yok. Sadece yazı başlıklarıyla yargılanmış bir gazeteciyim. Sayenizde tam 2 yılı cezaevinde geçirdim. Tarih size yeni bir fırsat sunuyor, yeni bir sayfa açmak sizin elinizde. Savunmamda söylediklerimi unutmamış olduğunuzu umuyorum. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. 

Gazetenin yazarlarından Ahmet Turan Alkan: AYM ve AİHM tutukluluğumuzun gereksizliğini vurguladı. Bu ülkenin en büyük hazinesi yargının bağımsızlığı ve kalitesidir. Tutukluluğumun ilk gününden itibaren desteklerini esirgemeyen yazarların güvenleri bana güç verdi. Onlara teşekkür borçluyum. Aileme, avukatlara, uzaktan beni görmeye gelen akrabalarıma teşekkür ederim.

Avukat Orhan Kemal Cengiz: Söyleyeceklerimi savunmamda belirttim. Beraatimi talep ediyorum.

"Hiçbir suç unsuru içermeyen yazılarımdan dolayı yargılanıyorum"

Gazetenin yazarlarından Ali Bulaç: Savunmamı tekrar ediyorum. Gülen grubuyla sadece gazeteci olarak ilişkim oldu. Karanlık yüzlerini göremedim. Bunu göremediğim için pişmanım. 22 aylık tutukluluğu 67 yıllık hayatımın kefaleti sayıyorum.

Eski Zaman gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Mehmet Özdemir: İddianamede benimle ilgili hiçbir delil yok. Beraatimi ve adli kontrolün kaldırılmasını istiyorum.

Gazetenin yazarlarından Lale Sarıibrahimoğlu: 38 yıldır yazan bir gazeteciyim. Demokratik hukuk devleti yanlısıyım, askeri vesayete karşıyım. Bu sebeple TSK tarafından andıçlandım. Bir başarısız darbe girişimi oluyor, sorumlu makamlar önleyemiyor ve ben suçlanıyorum. 38 yıllık bir gazeteci olarak bu fiille suçlandığım için utanç duyuyorum. İddianame ve mütalaa yazmanın sadece "iddia" ortaya atmak olarak anlaşıldığını görüyorum. Bundan dolayı üzüntü duyuyorum. Hiçbir suç unsuru içermeyen yazılarımdan dolayı yargılanıyorum. Beraatimi talep ediyorum.

Gazetenin yazarlarından Nuriye Akman: Kendimi savunmalarımda yeterince ifade ettiğimi düşünüyorum. Beraatimi ve adli kontrolün kaldırılmasını talep ediyorum.

Gazetenin yazarlarından Şahin Alpay: Bugüne kadarki savunmalarımın arkasındayım. 35 yıllık gazetecilik hayatıma bütün kamuoyu tanık. Benim herhangi bir terör örgütüne üye olmam mümkün değildir. Bu yüzden beraatime karar vereceğinize inanıyorum.

Gazetenin yazarlarından Mümtazer Türköne: Örgüt üyeliği ithamıyla yargılandım. 17-18 kitap yazmış bir adam bunu ancak özgür bir kafayla yapabilir. 38 yıl boyunca anayasal düzeni anlatmış bir akademisyen olarak, böyle bir suçlamayla karşılaşmamak için siyasi hayatıma son veriyorum. Artık roman yazıyorum. Beraatimi ve tahliye talep ediyorum.