Zaman'dan Erdoğan'a: Yine yalan, yine iftira, yine yargısız infaz

Zaman'dan Erdoğan'a: Yine yalan, yine iftira, yine yargısız infaz

Zaman gazetesi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, partisinin dünkü Meclis grup toplantısında Fethullah Gülen cemmatine yönelik sarf ettiği sözlerini "yalan ve iftira" olarak yorumladı. Başbakan "Her konuşmasında bir öncekini aşan Erdoğan" diyerek nitelendirilirken "dün bir Başbakan gibi değil de adeta marjinal bir partinin genel başkanı gibiydi. Son hakaret seansını da yine temelsiz, delilsiz, belgesiz, muğlak, çelişkili suçlamalarla doldurdu" denildi.

Zaman'da yer alan haber şöyle: 

28 Şubat sürecinde Erbakan hükümetine söylediği sözleri, merhum Erbakan’ın kendisi hakkındaki ağır sözlerini unutup Hizmet’e, “Biz bunları 28 Şubat’taki manşetlerinden, aynı zamanda ihanetlerinden de tanırız. O ihaneti, o hançeri 28 Şubatçılarla yapılan o işbirlikçi tavrı bu millet unutmadı ve asla unutmayacak.” iftirasında bulundu. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının ardından ‘Milli orduya kumpas’ olarak lanse ettikleri darbe davalarıyla bu kez övündü. Hizmet Hareketi’ni kastederek, “Şimdi artık son çeteyle mücadele ediyoruz. Bu çete de tarihe karıştığında, bu paralel yapı da çöktüğünde inanın demokrasinin önünde hiçbir engel kalmayacak.” gibi akıl almaz ifadeler kullandı.

Hizmet’in, 28 Şubat’ta başörtüsü için ‘füruat’ dediğini, şimdi de Kabataş olayı üzerinden ‘başörtüsü düşmanlığı’ yaptığını ileri sürmesi ise ‘bu kadar olmaz’ dedirtti. Daha önce bu tatsız olayla ilgili ortaya attığı iddialar doğru çıkmayan, başörtüsü üzerinden yürüttüğü kampanyanın gerçeği yansıtmadığı anlaşılan Erdoğan’ın, ‘yanlış bilgi vererek halkı tahrik etmek’ten dolayı özür dileyip dilemeyeceği merak ediliyordu. Ancak özür dilemek yerine yine suçsuz insanlara iftira atmayı tercih etti. Erdoğan’ın Kabataş’la ilgili açıklamalarını tek bir milletvekilinin bile alkışlamaması dikkat çekti. Kabataş’ta hiçbir şey olmadığını, Z.D. hanımefendiye hiçbir tacizde bulunulmadığını söyleyen yok. Kaldı ki Zaman da o dönem Başbakan’ın sözlerini önemseyerek bu saldırıya tepkisini göstermişti. Fakat insanlar, görüntülerde Erdoğan’ın anlattıklarını göremeyince ‘kandırılmışlık’ duygusuna kapıldı. Demokrat Parti dönemindeki 6-7 Eylül olayları, Maraş ve Sivas olaylarını da bu tür kışkırtmaların başlattığını hatırlayıp irkildi.

 

CHP ve MHP’yi ahlaksız kasetlerle töhmet altında bıraktı

 

Gündemdeki her konuyu bir şekilde ‘paralel’e bağlayan Erdoğan, yeni internet yasasına destek vermeyen CHP ve MHP’ye vurmak için 2011 seçimlerinde meydanlarda kullandığı kasetlere sarıldı. Böylece “internetten biz kaldırdık” dediği çirkin kasetleri gündeme getirerek iki partiyi bir kez daha töhmet altında bıraktı. Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında tapeleri yayınlamasından duyduğu rahatsızlığı dile getirirken de hem CHP liderine hem Fethullah Gülen Hocaefendi’ye çirkin ifalerle hakaret etti: “Bugün de arkanızdaki perdeden CHP eski Genel Başkanı ile ilgili internete verilen o görüntüleri de yayınlayın. Eğer cesaretiniz varsa, bugün patronunuzun ananaslı, tespihli, Ugandalı ses kayıtlarını da yayınlayın. Hatta açın o beddua görüntülerini, hocanız beddua etsin, siz de salonda CHP’liler olarak hep birlikte ‘amin’ deyin.”