Son günlerde birçok yerde, bitkiler ve bitkisel tedavi yöntemleriyle ilgili birçok haber yayımlanıyor. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet Kelebek gazetesinde yayımlanan yazısında (25.11.08), bitkisel tedavi yöntemlerinin tedavi olmaktan çıkıp, bir sağlık sorunu hâline geldiğini söylüyor. Müftüoğlu’nun yazısı şöyle: Günde 3 fincan yeşil çay obeziteden koruyorİş stresini siyah çay içerek yenin“Sağlık açısından son derece önemli olan bir konuyu kısa bir sürede kendimize benzettik! Doğa mucizesi olan bazı bitkileri o kadar yanlış veya lüzumsuz kullanmaya başladık ki "bitkisel tedavi" artık tedavi olmaktan çıktı, "bir sağlık sorunu" hâline geldi. Önüne gelen herkes, aklına gelen her türlü "otu, çöpü, sapı, kökü" ilaç gibi öneriyor. Çoğunun iyi niyetle yapıldığından hiç kuşku duymadığım bu bilimsel onaydan uzak tavsiyeler bazen tehlikeli olabiliyor. Nerede, nasıl yapıldığı kaç kişi üzerinde uygulandığı bilimsel olup olmadığı belli olmayan ön görüler insanlara onaylanmış güvenli sağlık bilgileri gibi anlatılınca fayda yerine zarar veriyor. Biz de her yıl eskiden başımıza gelen olaylardan ders almadan yeni bir veya birkaç kötü örneği yaşamak zorunda kalıyoruz. Bu bazen zayıflama tozlarıyla hayatını kaybeden Kahramanmaraşlı dondurmacı Ahmet Bey, bazen zayıflatıcı yosun kapsülleriyle genç yaşta öbür dünyaya göç eden basın camiasından bir arkadaş bazen de genç bir yavrumuz olabiliyor.
Çayla çöple kilo verilmez! Mesela son yıllarda zayıflamak ve forma girmek amacıyla içilen bitkisel çaylar, prostatı iyileştirmek amacıyla kullanılan sebze suları böbrek iltihaplanması veya adet düzensizliklerini önlemek amacıyla kullanılan bitki karışımlarına bağlı karaciğer hastalıklarına çok sık rastlanmaya başlandı. Karaciğer uzmanı doktor arkadaşlarımız (gastroenterologlar) infial içindeler. Söylediklerine göre bitkisel desteklerin veya ürünlerin yanlış kullanılmasına bağlı karaciğer hastalıklarında müthiş bir artış var. Bu ürünlerin içinde bulunan bazı toksik kimyasalların karaciğer hücrelerine ciddi zararlar verdiğini söylüyorlar. Özellikle zayıflama çayları olarak satılan ürünlerden çok şikâyetçiler.
Doğal olan her şey zararsız değildir Doğal olan her şeyin yararlı olduğunu düşünmek yanlış bir yaklaşımdır. Doğada da birçok bitki zararlı veya zehirli kimyasallar içerebiliyor. Ayrıca düşük dozlarıyla faydalı olabilen bu bitkisel kimyasallar fazla miktarlarda ya da uzun sürelerle kullanıldıklarında zararlı olabiliyorlar. Bu nedenle bitkisel destekleri kullanırken de dikkatli olmakta onlara da ilaç muamelesi yapmakta fayda var. Tıbbi bitkileri bile doğru kullanmak beceri istiyor. Eğer dikkat edilmezse bu doğal mucizeler bile bazen zararlı toksik maddelere dönüşebiliyor. İster ekinezya, sarıkantoron, zerdeçal, ister ginseng, deve dikeni, meyan kökü, ısırgan kullanın, bilgisizlik her zaman sorun yaratabiliyor. Bitkisel bir tedavi önerisi ya da koruyucu mucizesi ile karşılaştığınızda biraz "mütereddit" ve "ihtiyatlı" yaklaşmakta fayda var.”