Ucuz elektronik malzeme ve Uzakdoğu üretimi birleşince ortaya çıkan elektronik ürün patlaması teknolojinin hayatı kolaylaştırması açısından olumlu gibi görünse de, teknolojik gelişim büyük ölçüde Üçüncü Dünya ülkelerinin ödediği bir de çevre faturasıyla birlikte geliyor. Uzmanlar, gelişmiş ülkelerde ücretsiz olarak toplanan teknolojik atıkların çeşitli Afrika ve Güneydoğu Asya ülkelerine satılarak içlerindeki değerli maden ve metallerin ayrıştırıldığını ifade ediyorlar USA TODAY gazetesinde yer alan bir habere göre eski cep telefonları, bilgisayarlar ve televizyonlar gibi elektronik ürünler kurşun, baryum ve civa gibi zehirli maddeler içerebiliyor. Bu tür ürünlerin atıklarının büyük çöp çukurlarına gömülmesi uzun vadede içerdikleri zehirli madenlerin toprağa karışma riski yüzünden çoğu Batı ülkesinde yasaklanmış durumda. Teknolojik ürünlerdeki hızlı gelişim döngüsü ürünlerin yenilenmesi ve atılması sürecini de hızlandırdığından ortaya çıkan elektronik atık miktarı da giderek artıyor. Bu süreç gelişmiş ülkelerde geri dönüşüm merkezleri yoluyla bir ölçüde kontrol altına alınırken, gelişmekte olan veya Üçüncü Dünya diye tabir edilen ülkelerde elektronik ürünlerin son durağı genellikle üzerlerindeki değerli maden ve metallerin sökülebileceği hurdalık ve açık hava depoları oluyor. Elektronik çöplerin ayrıştırılması ise zehirli maddelere aldırış etmeden çalışan işçiler tarafından yapılıyor. Başta kanser olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilen bu zehirli atıklar toprağa karışmaları halinde ise yeraltı su kaynaklarını kirletiyor. Sadece ABD’de 2005 yılı verilerine göre 47 milyon adet bilgisayar çöpe atılırken bu rakam 1998 yılında 20 milyon adet olarak tespit edilmiş. Bilgisayarlar dışındaki diğer elektronik aletlerin ise her sene yüz milyonlarcası teknolojik çöp haline geliyor.