Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, dün yaptığı açıklamada yabancı ekonomik güçler olarak tanımladığı ülkelerin Amerikan para birimi doların ayrıcalıklı yerini sarsmakta olduğunu söyledi.
John Hopkins Üniversitesi'n de yaptığı bir konuşmada Zoellick, Amerika Birleşik Devletleri için dünyanın rezerv para birimi olarak doların yerini almanın kolay olmayacağını ancak ileride doların diğer seçeneklerinin olacağını da vurguladı.
Ekonomistler bu yeni söylem karşısında Zoellick'i doğrulayacak sözler ederek, dünyanın ikinci en büyük güçleri arasında yer alan Çin ve Japonya'nın, ABD ve diğer gelişmiş ülkeler arasındaki yerini ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki gücünü kabul etmek gerektiğini söylüyorlar.
Doların dünya ekonomisindeki hızlı düşüşünü "Bretton Woods gözlerimizin önünden elden gidiyor" diyerek açıklayan Zoellick, Dünya Bankası ve IMF'nin ikinci dünya savaşı sonrası yükselen baskın rolünün ve ABD'nin dünyayı destekleme ve kalkındırma gücünün ve büyümeye katkısına düştüğüne gönderme yaptı.
G20 zirvesinde Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve diğer büyük gelişmekte olan ülkelerindeki finans kurumlarının IMF ve Dünya Bankası tarafından teminat altına alındığından da bahseden Zoellick, bu ülkelerin oy kullanma paylarının yüzde 3 çıktığını da sözlerine ekledi.
Bu yıl yaşanan finasal krizin ve modern zamanların en büyük küresel durgunluğunun dünya ekonomik düzeninde peşpeşe yönetişim değişikliklerine neden olduğunu hatırlayan Zoellick, dünyada yeni döviz-ticaret-birimine geçişin hemen bir gecede gerçekleşmeyeceğini savundu. Ve dolardaki erozyonun yavaş yavaş gerçekleşeceğini söyledi.
Zoellick konuşmasında , ABD'nin son korkusunun bütçe açıkları nedeniyle tekrar para basması olacağını hatırlattı ve bunun dolardaki düşüşü daha da hızlandıracağını kaydetti.
Büyük bütçe açıklarının mali sistemdeki revizyona bağlı olduğunu ve bunun enflasyonu iyileştirip umutları yeniden yeşerteceğine inandığını söyleyen Dünya Bankası Başkanı,ABD'nin geçmiş yıllarda da bir takım aksilikler yaşamasına rağmen yeniden toparlandığını sözlerine ekledi.
Çin, Rusya gibi ülkelerin tüm söylemlere karşı dolar rezervlerini korumaya devam ettiklerini ifade eden Zoellick, dünya çapında merkez bankalarının yavaş yavaş dolardan euroya kayabilecelerini ancak döviz rezevlerinin üçte ikisini dolar olarak saklayacaklarını savundu.
Zoellick,bunun nedenini ise uluslararası ticarettin üçte ikisinin dolar üzerinden, petrol ve diğer temel ürünlerin her ülkede dolar olarak fiyatlandırılmasından kaynaklandığını söyledi.
Dünyanın en büyük rezervlerinden birine sahip olan Çin'in, bu rezervin 2 trilyon dolar olarak tahmin eden döviz analistleri bu gelişmeler karşısında doların rezerv para birimi olarak ayağını kaydırılmasının yakın olduğunu söylüyorlar.
Ancak yine de Çin gibi büyük ekonomilerin ihracatı desteklemek için kendi rezevlerine dolar eklemeye devam etmek zorunda kalacaklarını hatırlatan analistler, Çin'in hızla para birimini çeşitlendirmek gibi bir hareketinin ABD doları için yıkım olacağını söylüyorlar.Ve Çin'in tahmini 1.5 trilyon dolar rezervi çeşitlendirmek için beklediğini söylüyorlar.
Yine aynı analistler, son iki yılda önemli ölçüde ekonomik gücün hızla doğuya doğru bir kayışı söz konusu olduğunu belirterek, " ABD, henüz elinde tuttuğu güçten vazgeçmeye niyetli değil ve güç degesini elinde tutmak için çok çalışacak" şeklinde yorumlarda bulunuyorlar.
Bretton Woods sistemi nedir?Bretton Woods sistemi, II. Dünya Savaşı sırasında Temmuz 1944'te ABD'nin küçük bir kasabası olan Bretton Woods'da toplanan Birleşmiş Milletler Para ve Finans konferansında ortaya çıkan iktisadi sistemdir.
Bretton Woods uluslararası para idare sistemi, dünyanın önde gelen devletleri arasındaki ticari ve finansal işlemlerde uyulması gereken kuralları belirler. Bu sistem , dünya tarihinde ilk kez, bağımsız ulus-devletlerin kendi aralarında ortak bir parasal düzen üzerinde anlaşmaları sonucunda uygulamaya konulmuştur.
Uluslararası para sisteminin kurallarını belirleyen bu anlaşma, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kurulmasına karar vermiştir. Bu kurumlar, 1946'da, yeterli sayıda ülke anlaşmayı imzalayınca faaliyete geçmiştir.
Bu sistemin getirilmesini isteyen ABD'nin önerilerini ünlü ekonomist White sunmuştur. John Maynard Keynes ise İngiliz ekibinin başındadır. Bu konferansta altına dönüştürülebilen eden tek para biriminin dolar olmasına, diğer para birimlerinin değerlerinin de dolara göre ayarlanmasına karar verilmiştir.
Tüm para birimlerinin dolara endeksli olması zamanla piyasalarda gerilim yaratmış ve 1971'de ABD'nin doları altına endekslemekten vazgeçtiğini açıklamasıyla sistem çökmüştür. Ortaya çıkan bu krizin en önemli sebebi ABD dışındaki ülkelerde dolar miktarının artması ve bu sebeple doların değerinin düşmesidir.