T24 - TBMM Genel Kurulunda, sınır ötesi operasyonlar için Hükümete verilen yetkiyi bir yıl uzatan Başbakanlık tezkeresinin görüşmeleri tartışmayla başladı.BDP adına söz alarak sınırötesi tezkeresi hakkında konuşan Sırrı Süreyya Önder, Meclis'i karıştırdı. Önder'in konuşmasına oturuma başkanlık eden Meral Akşener, mikrofonu kapatarak müdahale etti. BDP Grubu adına söz alan Önder, 1992-1997 yılları arasında gerçekleştirilen 4 sınır ötesi harekatta terör örgütü PKK’nın 5 bin 701 kayıp verdiğini, 1697 PKK’lının yaralı ele geçirildiğini, aynı harekatlarda 237 askerin şehit olduğunu, 739 askerin de yaralandığını söyledi. Önder, ardındaki acıların bilinmemesi halinde bu rakamların kuru bir sayı olmaya mahkum olacağını ifade etti. Hükümetin, her sınır ötesi tezkere talebinde aynı vaatleri sıraladığını öne süren Önder, Genel Kurulda buna şahit olan milletvekillerinin bulunduğunu anlattı. Önder, söz konusu milletvekillerinin bu vaatlere inanarak "evet’ dediğini, ancak bir yıl sonra aynı vaatleri yeniden dinlemek durumunda kaldığını söyledi. Sınır ötesi operasyon görüşmeleri ile ilgili eski tutanakları okuyan Önder, meselenin, askeri mesele olmaktan çıkalı uzun zaman olduğunu iddia eti. Önder, şöyle devam etti: "Kürtler uzun geçmişi olan inkar ve imha politikalarına karşı, statü talepleri ile karşı durmaya devam ediyor. Sizden hiçbir farkı yok. Ben de Türküm. Kürtlerden daha vahim noktaya itilen halk vardır o da Türklerdir. Türkün önüne Kürt’e düşmanlık etmekten başka hiçbir alan bırakılmadı. Türk’e düşen tek şey, ’sen Kürt’e düşmanlık edeceksin...’ Şehitlik meselesiyle, cihatla bu iş olacak gibi değildir. Askerliğin zorunlu olduğu yerde şehitlikten bahsedilemez." Önder, konuşmasının sonunda, "vicdani retçi biri Başbakan’a, ’beni idam edin’ diye mektup yazmış" diyerek, elindeki mektubu kürsüye bıraktıktan sonra yerine geçti. Bu arada, BDP’li 4 milletvekili görüşmeleri, Genel Kuruldaki Komisyon sıralarına oturarak takip ettikleri görüldü Kaplan ve Canikli tartışması BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, görüşmeler başlamadan itirazda bulunarak, tezkerenin Anayasa’nın 92 ve İçtüzük’ün 49. maddelerine göre bugün görüşülemeyeceğini iddia etti. TBMM Başkanvekili Meral Akşener, Başbakanlık tezkeresinin Başkanlıkça uygun görülen günde gündeme alınabileceğini söyledi. Kaplan, bunun üzerine Başkanlığın tutumuyla ilgili usul tartışması açılmasını istedi. Usul tartışması açılması üzerine Kaplan, Danışma Kurulunda tezkerenin görüşülmesi yönünde bir karar alınmadığını belirterek, tezkerenin görüşülmesini AK Parti’nin grup önerisi olarak getirebileceğini ileri sürdü. "Bizi burada kullanmasınlar. Bu işi Pazartesi, Salı yapın ama usulüne göre yapın" diyen Kaplan, şunları söyledi: "Danışma Kurulunda Grup Başkanvekili olarak benim görevim yoksa, o zaman hiç bir Danışma Kurulu kararı çıkmayacak, hiçbirine ’Allah birdir’ deseniz de onay vermeyeceğiz. Şaka değil, savaş kararı alıyoruz. Bu tezkerenin Meclis Başkanlığı üzerinden Genel Kurula indirilmesi ahlaki, yasal değil. Danışma Kurulunda çıkar savunursunuz. Siz eğer Anayasayı ihlal ederseniz, Başkanlık Divanını yürütmenin postacısı yaparsanız, bu da yetmezmiş gibi bu tezkereyi Meclise getirirseniz, gelecek cenazelerin vebalinin altından kalkamazsınız." AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, tezkerelerin görüşülmesinde bugüne kadar bu şekilde tartışma yaşanmadığını söyledi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, bunun "savaş tezkeresi" olmadığını, meseleyi farklı yönlere çekip bir tartışmaya gerekçe yapılmasını doğru bulmadığını ifade etti. Şandır, Başkanlığın dün tezkerenin bugün görüşüleceğini ilan ettiğini, dolayısıyla Başkanlığın tutumunun doğru olduğunu belirtti. AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın da, "İlk müzakerelerin böyle başlamasını arzu etmezdim. İçtüzüğün 49. maddesine göre usulde hiç bir problem yoktur" dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Başkanlığın tutumunu doğru olduğunu ifade etti ve tezkerenin bugün oylanmasını istedi.