Züleyha'dan 10 dilde Livaneli şarkıları

Züleyha'dan 10 dilde Livaneli şarkıları

 

BATUR FATİH İLHAN - T24  

Özenli hafızalar dün gibi anımsar: 12 yıl önce(1999'da) Magazin Gazetecileri Derneği'nce (MGD) düzenenen bir toplantıda, Ahmet Kaya "Birgün hem Kürtçe  şarkı okuyacağım ve hem de Kürtçe video-klip çekeceğim" dedi sahnede. Sonrası bir boran, bir fırtına, göz gözü göremedi... Serdar Ortaç, o gece Kaya'ya cevaben, sahnede 10.Yıl Marşı'nı okumuştu, salonda bulunan başkaları da Kaya'ya çatal fırlatarak, yorumcuya kartvizitlerini yollamışlardı. Daha sonra da işte merkez medyanın klavuzluğunda, Ahmet Kaya özelinde Kürtçe şarkı dillendirme genelinde kapkara bulutlar dolaştı günlerce, aylarca ve hatta yıllarca...

 

Eşyanın tabiatı gereği bu pilav çok su kaldırırdı daha, kaldırdı da zira. Misal Ahmet Kaya Fransa-Paris'e göçtü ve bir daha da Türkiye'ye dönmedi. Müzisyen yüreği orada, aleyhinde çalan savaş tamtamlarına, onu ölüme arkadaş yapan bir kalp kriziyle cevap verdi.

Daha sonra ne mi oldu? Çatal fırlatma olayından 10 yıl sonra, Serdar Ortaç, "Aslında Ahmet Kaya’nın hiçbir suçu yoktu. O tepkiyi bugün asla vermem" dedi. Geçen Haziran'da ise, vaktiyle adına 'Vay şerefsiz!" ve "Ayıp ettin gözüm!' gibi manşetler atılmasını onaylayan eski Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, kabrini ziyarete gitti. Mezarı başında merhum Kaya'ya:

 

"Sana hoyrat davranmışım. Çok üzgünüm" dedi.

 

Size bunları ne diye anlatırım? Türkiye'de milyonlarca Kürt kökenli Türkiye vatandaşı yaşıyor. Ve bize göre doğduğun ananın diliyle şarkı-türkü söylemek, ne kusur olabilir, ne günah, ne suç ne de ayıp!

 

Hele ki anadilinde 'Merhaba!' demek.

 

Şimdi Anadolu topraklarında soluk veren lâkin bugün nesli tükenmek üzere olan 10 etnik dilde, ölümsüz Zülfü Livaneli bestelerini, bir defa daha ancak çok başka bir tonda-manada ve de duyguda seslendiren genç yorumcu Züleyha'nın, henüz çıkan yeni albümü "Etnik Dillerde Livaneli Şarkıları - Tek dilde yetmez 10 dilde MERHABA"nın (Seyhan Müzik) öyküsünü anlatacağım, madem ki kültür-sanat meddahıyım...

 

 

***

 

Yok olmaya yüz tutmuş yaşlı dillerin genç albümü!

 

Yurt içinde ve yurtdışında etnik/özgün müzik alanında, kaliteli  işlere imza atma amacında olan bir ses sanatçısı Züleyha. Bitlis-Mutkili bir ailenin 24 yıl önce İstanbul'a yerleşen bir üyesi. Sesinin kayda değer olduğunu fark edilince, ailesinin ve yakın çevresinin teşvikiyle konservatuarda müzik eğitimi almış, sonra yolu, yaşayan özgün müzik efsanesi Zülfü Livaneli'yle kesişmiş, ustasının ofisinde ona asistanlık etmiş. Livaneli, Züleyha'nın sesinde taşıdığı zümrütleri ve de incileri, o, 'Ey Özgürlük'ü Kürtçe'ye çevirerek yorumladığında görüvermiş.

 

 

Heyecanla, "'Yiğidim Aslanım'ı da Kürtçe'ye çevirebilir misin? Onu da böyle yorumlayabilirsen, gelecek ilk konserimde şarkıyı belki sen okursun" demiş. Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde “Şêrê Min Egîda Min” olarak söylemiş 'Yiğidim Aslanım’ı, Züleyha(2009'da). Klişe deyimle yıkmış alkıştan Dolmabahçe Vadisi'ne sığınmış konser alanını, (amfitiyatr) düzeninde sahneye bakan yarım daire biçiminde merdiven basamaklarını dolduran müzik sevdalıları... Eh bu karşılığa da kayıtsız kalmamış Livaneli, "Repertuarını hazırla Züleyha, Kürtçe bir albüm yapıyoruz sana..." deyivermiş.

 

 

 

 

 

 

Demiş de Livaneli, ne iyi, ne güzel etmiş! Sabır, sebat ve müzisyenlere özgü son derece kutsal bir imanla beklenildikten ve işin gerekleri yerine getirildikten sonra da işte Züleyha'nın ilk albüm çalışması Seyhan Müzik etiketiyle seçkin müzik mağazalarının vitrinlerine konulurvermiş.

 

 

 

 

 

 

"Bana deniliyor ki: 'Süreç hassas, Aman ha!'

 

 

Ne zaman hassas değildi ki Allah aşkına!?"

 

 

"Bana Zülfü Livaneli tarafından çok özel bir fırsat verildi. Onun şarkılarını sadece Kürtçe değil farklı dillerde de söylemek istedim. Kürt olmamdan ötürü etnisiteye vurgu yapmak istedim. Yola bunun riskli bir iş olduğunun farkında olarak koyuldum. İlk çıkışımın böylesine güzel, arşivsel bir albümle olması, inanılmaz mutluluk ve gurur veriyor bana..." şeklinde anlatıyor Züleyha, duygularını sorunca, tarla kuşlarına öykünen ürkek heyecanıyla, bir çırpıda.

 

 

 

 

Ve sürdürüyor anlatısını, aynı şevkle, aynı coşkuyla: "İleride pekâla sadece kendi anadilimde oluşan bir albüm de yapabilirim. Bedel ödeme korkum kesinlikle yok. Bana çevreden, 'Aman ha! Süreç çok hassas!'deniliyor. Allah aşkına, süreç her zaman hassastı. Ne zaman olmadı!? Başıma ne gelecekse gelsin, eyvallah! Bizler bedel ödeyenler sayesinde, şimdi böylesine rahat albümler yapıp, kendi anadilimizde şarkılar çalıyor-söylüyoruz. 10 yıl önce bemimkisi gibi bir albüm yapmak namümkündü. Ama işte Türkiye çok şükür değişişti, değişiyor"...

 

 

 

Züleyha'ya göre müzik; ruhu dinlendiren, saf hüznü ve sevinci sayesinde paylaştığı ve yeni bir Züleyha’nın doğmasına vesile olan kutsal bir iletişim aracı. Ve yine ona göre müzik yolu, ucu-bucağı-sonu olmayan bir yol.

 

"Etnik Dillerde Livaneli Şarkıları - Tek dilde yetmez 10 dilde MERHABA!"

 

 

 

Geçen yılın son ayında piyasaya  çıkan "MERHABA!" albümü, Türkiye’de yok olma riskiyle burun buruna dillerde, klasikleşmiş Livaneli besteleri yorumlarıyla, kayda değer bir başarı sağlayarak, etnik müzik listelerinde 1. sıradaki konumunu halen sürdürüyor.

 

 

 

 

Çalışmada: 'Yiğidim Aslanım', 'Merhaba', 'Nefesin Nefesime', 'Böyledir Bizim Sevdamız', 'Karlı Kayın Ormanı', 'Güneş Topla Benim İçin', 'Memikoğlan', 'Leylim Ley', 'Gözlerin', 'Dağlara Küstüm', 'Sevda Değil', 'Özgürlük' adlı Livaneli besteleriyle bir defa daha merhabalaşılıyor.

 

 

 

 

Albümde, dilimize takılmış ölümsüz Livabeli şarkılarını Türkçe'yle birlikte Anadolu'da konuşulan Lazca, Hemşince, Ermenice, Ladino, Kürtçe, Zazaca, Rumca, Farsça, Arapça, Gürcüce olarak dinlemek mümkün. SEYHAN MÜZİK'ten çıkan bu folklorik albüm, Züleyha’ nın uzun müzik yolculuğunun henüz ilk adımı.

 

 

 

 

Folklorik Anadolu müziğinin genç ve eğitimli sesi Züleyha'nın sesiyle yeni bir can üflediği şarkıların, etnik dil çevirileri {Kürtçe: Rengi Elçi, Salih Kevirbiri  Zazaca: Cemal Taş

 

 

Ermenice: Pakrat Estukyan, Hovhannes Badalyan  Lazca: Birol Topaloğlu  Ladino: Karen Gerson Sarhon  Hemşince: Hikmet Akçiçek  Farsça: Cavit Murtezaoğlu  Arapça: Jana Sedya  Gürcüce: Lia Çlaidze, Lnela Dadiani / Hacer - İberya Özkan  Rumca: Maria Farantouri} tarafından gerçekleştirilmiş...

 

 

 

 

Züleyha Kimdir?

 

 

 

 

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Türk Müzigi Nazariyati bölümünde bir dönem öğrenim gören Züleyha, daha sonra besteci-yorumcu şapkalarının yanında etkili bir gazete köşe yazarı da olan Zülfü Livaneli'nin asistanı olarak VATAN'da çalıştı. Müzik serüveni -her türdeşi gibi- amatör başladı. Lâkin zamanla patronu ve ustası Zülfü Livaneli’ nin teşvikleriyle profesyonel bir kimlik kazandı.

 

 

İlk defa; Livaneli'ye birlikte 2009'da Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde çıktığı bir konserde, yedi bin kişi karşısında Kürtçe seslendirdiği 'Yiğidim Aslanım' performansıyla, başta, bu yüce şarkının bestekârı ve hamisi Livaneli'den ardından da müzikten anlayan yedi bin dinleyeninden olur alan Züleyha, Türkiye mozağinde soluk alıp-veren yerel dillerde Livaneli Şarkıları albümü çalışmalarına başladı. İlkin single olarak düşünülen çalışma daha sonra, Seyhan Müzik'in sahibi Bülent Seyhan'ın yerinde kararıyla 10 şarkılık, 10 dilli bir albüme dönüşüverdi...