İstanbul, 16 Ekim 2019 – Syrian Association for Citizens’ Dignity (Suriye Vatandaşlarının Onuru Derneği – SACD) tarafından yayınlanan son rapor, Suriye’de Esad’ın elinde bulunan bölgelere geri dönen yerinden edilmiş Suriyelilerin yüzde 60’ından fazlasının, döndüklerinden beri karşılaştıkları kapsamlı ve sistematik hak ihlalleri nedeniyle tekrar kaçmanın bir yolunu aradığını belirtiyor. Ya mülteci kamplarındaki zorlu koşullar yüzünden buna mecbur kalıp ya da rejim propagandası aracılığıyla dönerlerse güvende olacaklarına ikna edilip yurduna dönen Suriyeliler arasından rapor için görüşülenlerin çoğu, evlerinden uzakta yaşadıkları zorlukların neler olduğu fark etmeksizin dönme kararlarından pişman olduklarını belirtmişlerdir.
SACD vekillerinden Şamlı Shaima Bouti, “Bu araştırmanın ana sonucu, evlerinden uzaklaştırılmış Suriyeliler için Esad’ın elinde olan bölgelere geri dönmenin güvenli olmadığıdır. Rejimin elinde olan bölgelere dönenler ve bu bölgelerde yaşayanların çoğu korku içinde yaşıyor ve kendilerini güvende hissetmiyorlar,” diyor.
Bu korkuya ve yurduna dönen Suriyelilerin tekrar (ve bu sefer temelli) gitmek istemesine neden olan temel nedenler arasında keyfi tutuklamalar, zorunlu askere alma ve temel hizmetlerin haraca bağlanması ya da hiç bulunmaması var. Görüşülen kişilerin neredeyse yüzde 60’ı (ve rejim tarafından zorla ele geçirilen bölgelerde yaşayanların yüzde 73’ü), bir fırsat yakalamaları halinde ciddi bir şekilde yurdu terk etmeyi düşüneceklerini belirtmişlerdir.
“Görüştüğümüz kişilerin dörtte birinden daha fazlası güvenlik güçleri tarafından keyfi olarak tutuklanmış ya da ailelerinde keyfi olarak tutuklanan biri var. Dayak ve işkence, gözaltında çok sık görülen uygulamalar. Görüşülenlerden birkaçının aile yakınları bilinmeyen bir yerlere götürülmüş ve kendilerinden bir daha hiç haber alınamamış,” diyor rapor üzerinde çalışanlardan biri olan Khalid Terkawi ve devam ediyor, “Esad’ın güçlerine katılmaya mecbur edilmek çok yaygın bir uygulama, özellikle de görüşülenlerin yüzde 75’inin kendisi ya da aile üyeleri Esad’ın güçlerine katılmaya zorlanmış ‘uzlaştırma anlaşmaları’ kapsamında entegre edilen bölgelerde. Bu onların her gün yaşadığı gerçekliğin çok ufak bir kısmı.”
Birinci elden verilen ifadelerle dolu olan rapor, BMMYK da dahil hiçbir uluslararası kuruluşun Esad’ın kontrolü altındaki bölgelerin tamamına sansürsüz ve gerçek erişimi olmadığı için özel bir değer taşımaktadır. Sistematik bir şekilde bu bölgelerdeki güvenlik koşulları, yurduna dönenleri bekleyen tehlikeler ve genel olarak bu bölgedeki yaşam koşulları hakkında bilgi toplamak, dışarıdan gelen araştırmacılar ve uluslararası organizasyonlar için neredeyse imkansız. Yerlerinden edilen Suriyelilerin hakları için savaşan bir hareket olan Suriye Vatandaşlarının Onuru Derneği’nin (SACD) Veri Toplama ve Analiz Birimi Homs, kırsal Şam, Dara’a ve Halep’te yaşayan 165 kişiyle görüşmek için oldukça zorlu koşullar altında çalışmıştır. Bu çalışma Suriye’de Esad’ın elinde bulunan bölgelerde yurda dönen Suriyelileri bekleyen durumla ilgili geçerli, güvenilir ve kapsamlı bir resim elde edebilmek için yapılmıştır.
“Rapor üzerinde çalışan kişiler, bu bilgileri halka sunabilmek için hayatlarını ve güvenliklerini riske attılar. Bizim temel önceliğimiz ise rapor kapsamında görüşülen kişileri ve araştırmacıları korurken bir yandan da yerlerinden edilmiş Suriyelilerin kaderlerinin genellikle yanlış ya da eksik bilgiler üzerinden kararlaştırıldığı bir dönemde bu bilgileri halka sunmaktı,” diyor SACD’nin Homslu vekili Muhammad Joja.
Bu araştırmada toplanan veriler, SACD’nin uzun süredir savunduğu bir konuda deneysel bulgular ortaya koyuyor: yerlerinden edilmiş Suriyelilerin yurtlarına geri dönmesi, dönen kişilerin yasa kapsamında olan yargılanmama, ayrımcılığa uğramama ve taciz görmeme hakları, güvenlik ve onur hakları, mülk ve güvenlik hakları da dahil haklarının korunacağı ve vatandaş ve insan olarak özgür olacakları garantilerini kendilerine verecek kapsamlı bir siyasi çözümün yokluğunda imkansız görünüyor.
“Bu rapor, ev sahibi ülkelerdeki ve uluslararası etki düzeyindeki karar mercilerinin, her gün daha fazlasının can güvenliği ve netlik olmayan bir duruma dönmeye zorlandığı Suriyeli mülteciler konusunda duruşlarını ve politikalarını yeniden düzenlemeleri gerektiğini açıkça gözler önüne seriyor. Yerlerinden edilmiş insanları Esad’ın elindeki bölgelere geri göndermek, onları neredeyse kesin bir şekilde yargılanmaya ve taciz edilmeye göndermek anlamına geliyor,” diyor Halepli SACD vekili Ziad Khaiatta.
44 sayfalık “Vengeance, Repression and Fear: Reality Behind Assad’s Promises to Displaced Syrians” (İntikam, Psikolojik Baskı ve Korku: Esad’ın Yerlerinden Edilmiş Suriyelilere Verdiği Sözlerin Arkasındaki Gerçek) raporunu bu linkten indirebilirsiniz: https://www.syacd.org
SACD (Suriye Vatandaşlık Onuru Derneği) kimdir? Dernek kendini şöyle tanımlıyor: Suriye'nin farklı bölgelerinden gelen vatandaşlar tarafından kurulan popüler bir halk hareketidir. Siyasi bir bağlantısı yoktur. Suriyeli mülteciler ve yerlerinden edilmiş kişilerin haklarını korumak, sözcülüğünü yapmak, taleplerini duyurmak.
|