AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, evleri yıkılan veya hasar alan depremzedeler yeni evlerini inşa etmek için Dünya Bankası'ndan sağlandığı öne sürülen 340 milyon dolarlık kredi anlaşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onay vermediğini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ve CHP'li vekillerin açıklamalarına yanıt verdi. Nasır, "Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandı diyerek yalan söylenmesini anlayabilmek mümkün değil, zaten bir belediyenin Hazine garantili bir kredi alarak kafasına göre kullanması diye bir uygulama yoktur" dedi.AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, bir otelde düzenlediği basın toplantısında İzmir'deki deprem gerçeği ve kentsel dönüşümün geleceğine ilişkin açıklamalar yaptı. AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, kentsel dönüşümün hızlı bir şekilde başlatılması için İzmir'in ilçelerinin tamamında bölgesiyle ada bazında emsal artışlı bütüncül plan tadilatı yapılması gerektiğini dile getirdi. Muhalefet tarafından İzmir için alınan 330- 340 milyon dolarlık kredinin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten Milletvekili Nasır, "'Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandı' diyerek yalan söylenmesini anlayabilmek mümkün değil, Zaten bir belediyenin Hazine garantili bir kredi alarak kafasına göre kullanması diye bir uygulama yoktur. Altyapı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'nün Dünya Bankası'ndan 4 yıldır kredi talebi olduğu ancak henüz sonuçlanmadığını biliyoruz. Sonuçlansa bile gelecek krediyle ilgili amacına uygun şekilde illere göre bakanlıkça kontrollü şekilde kullanılır" dedi.İDDİALARA YANIT VERDİ"Depremzedeler Derneği'nde gündeme gelen, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Tunç Soyer'in Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandığını ancak Cumhurbaşkanı'nın onaylamadığına ilişkin iddialar var" diyen Nasır, şöyle devam etti:"Konuyla ilgili TBMM'de soru önergesi verdim. Soru önergesinin basına yansımasıyla, Dünya Bankası Ülke Direktörü Auguste Tano Kouamen, 'İzmir depremi sonrası Yeşil, Dayanıklı ve Kapsayıcı Acil Yeniden İnşa Projesi için henüz bir kredi anlaşması imzalanmamıştır' açıklaması yaptı. Yıllardır kentsel dönüşümde hiçbir çaba harcamayan sadece günü kurtarmaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi şimdi de deprem yaşanınca, sonucu belli olmayan, palyatif bir çözümle plan notları ile depremzedeleri ve kentsel dönüşüm için çözüm arayışında olan vatandaşları oyalıyor. Genel başkanlarına bile krediyle ilgili yanlış açıklamalar yaptırarak vatandaşın duyguları üzerinden siyaset yapmanın çabası içindedirler. Trafik sıkışıklığının giderilmesi için, köprülü kavşakların yapılması ve Yeşildere yolunun genişletilmesi işini de 330 milyon dolarlık krediye dayandıran İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, hiçbir şey yapmamak için asılsız söylemlerde bulunduğu da açık şekilde anlaşılıyor."
Kentsel dönüşümün ve kentsel dönüşüm finansmanının giderek önem kazandığını ifade eden Nasır, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 45 il için yaptığı projeksiyon çalışmasında dönüştürülmesi gereken 6,7 milyon bağımsız birim için toplam 2,3 trilyon TL civarında bir kaynağa ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor" dedi. Deprem Araştırma Komisyonunun finans oluşturulmasıyla ilgili bazı önerilerini paylaşan Necip Nasır, İzmir'de de kentsel dönüşüm ve dönüşüm finansmanın önem kazandığını hızlı bir şekilde dönüşümün başlatılması için İzmir'in ilçelerinin tamamında bölgesiyle ada bazında emsal artışlı bütüncül plan tadilatı yapılması gerektiğini kaydetti.
Nasır, depremden sonra Büyükşehir Belediyesi'nin meclisten geçirdiği plan notuyla riskli yapıların dönüşümüne ilişkin imar planlarındaki plan notları ile düzenleyici kararın 10.06.2021 tarihinde TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından yürütmeyi durdurma kararı istemiyle mahkemeye verildiğini belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 30 ilçeyi bölgesi ile birlikte bütüncül olarak planlayabileceğini vurgulayan Nasır, "Planlamanın ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılması sorunun kesin çözümüdür. 8- 12 ay içinde yaklaşık 30 milyon bütçe ile yapılabilir. Zaman kaybedilmesi halinde büyük acılar yaşanabilir. Dönüşüm finansmanıyla ilgili ülke genelinde fon oluşturulması için deprem araştırma komisyonu raporu mutlaka değerlendirilecek. Plan tadilatları da ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılmalıdır. 30 Ekim'de yaşanan deprem beklenen asıl İzmir depremi değildir. Allah korusun, İzmir'deki faal 13 fay hatlarından meydana gelecek bir depremin sonuçlarının vebaliyle birlikte ihmal edenlerin de kendilerinin de İzmir'de yaşadığını dikkate almalılar. Bu konu siyaset üstü olarak elbirliğiyle hızlı bir şekilde çözülmelidir. Emsal artışıyla ada bazında plan tadilatıyla yapılacak düzenlemede bütün dinamikler hareketlenir ve kentsel dönüşüm hızlanır. Hükümetimiz yeni finans modelleri ile ucuz kredi imkan yaratması için gerekli çalışmalarını sürdürmektedir" diye konuştu.İzmir Büyükşehir Belediyesi, Dünya Bankası ile görüşerek, 30 Ekim'de meydana gelen ve 118 kişinin yaşamını yitirdiği depremde evleri yıkılan veya hasar alan depremzedeler, yeni evlerini inşa etmek için 340 milyon dolarlık anlaşma sağlamıştı. Kredinin onaylanmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onay vermediğini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra CHP milletvekilleri de tepki göstererek "Depremzedelere destek olamıyorsunuz, köstek de olmayın. Atın artık imzayı" açıklaması yapmıştı.