Altın Portakal'da 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü paylaşan Çatlak filmi oyuncuları anlattı: Bu kadar kolektif bir sevinci uzun zamandır deneyimlememiştim

Altın Portakal'da 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü paylaşan Çatlak filmi oyuncuları anlattı: Bu kadar kolektif bir sevinci uzun zamandır deneyimlememiştim

Pandemi koşullarında yapılan 57. Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü paylaşan Çatlak filminin 5 kadın oyuncusundan Süreyya Kilimci dışında Tuğçe Yolcu, Elif Ürse, Gülçin Kültür Şahin ve Canan Atalay, Muammer Brav'ın konukları oldu. 

"Kendim ödül alsam da çok sevinirdim ama bu kadar kolektif bir sevinci uzun zamandır deneyimlememiştim"

Altın Portakal'da 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü 5 kadın oyuncu olarak paylaşmaları hakkında konuşan oyunculardan Canan Atalay, "Uzun süre doğru mu duyduk diye yerimizden kalkamadık" dedi. 

Altın Portakal'ı daha önce takip ettiğini ifade eden Gülçin Kültür Şahin de, "Çatlak kızları denildiği anda oturduğum yerde ağlamaya başladım. Sahneye giderken aklıma konuşmalarımız geldi. Kendim ödül alsam da çok sevinirdim ama bu kadar kolektif bir sevinci uzun zamandır deneyimlememiştim" diye konuştu.  

"Filmi izlemeden 'ödülü kadın olduğu için verdiler' cümlesini ben kendi kulaklarımla duydum, izlememiş ama..."

"Kadının adı hâlâ yok" diyen oyuncular Gülçin Kültür Şahin, "Favoriniz olan bir filmin ödül almamasına üzülmenizi anlıyorum ama kadınlara bir ayrımcılık yapıldığı üzerinden kötülemeyi aklım almıyor" diye konuştu. 

Oyunculardan Tuğçe Yolcu ise "Filmin eleştirisinde bile üzülerek söylüyorum ki şöyle bir şey oluyor; filmi izlemeden 'kadın olduğu için verdiler' cümlesini ben kendi kulaklarımla duydum, izlememiş ama... Herkes buna inanmış, bunu değiştirmek çok güç... Adım adım" ifadesini kullandı. 

"Paranın aslında ailede nasıl çatlaklar yarattığını bir günde anlatıyor"

Muammer Brav filmle ilgili yönetmen Fikret Reyhan'ın 'Sarı Sıcak'tan sonraki ikinci filmi olan Çatlak'ı çok beğendiğini belirterek "Kutsal ailenin dışarıdan gelen bir tehditle borç verilen paranın geri istenmesi, aileye giren bir borç paranın, paranın aslında nasıl bu ailede çatlaklar yarattığını ve bir günde anlatıyor olması da çok enteresan, bize ilginç bir Türkiye tomografisi çekiyor" diye konuştu. 

"Kapitalizmin ne aile ne din, hiçbir şey bırakmadığını, her şeyi paramparça ettiğini çok iyi anlatıyor"

Aile kavramının yoğun olarak işlendiği film için Elif Ürse, "Ailenin çoğu zaman insanın varoluşuna da ters olduğunu düşünüyorum. Aslında ailelerde imece usulü hiç de fena değil, komün hayat gibi ama burada o para içeride dönmeyip dışarıya gitmesi gerektiğinde işler karmaşıklaşıyor. Kapitalizmin ne aile ne din, hiçbir şey bırakmadığını, her şeyi paramparça ettiğini çok iyi anlatıyor bence" diye konuştu. 

Brav filmdeki karakterlerin hiçbiriyle tam olarak özdeşleşilmediğini, hepsinin iyi ve kötü yanlarının olduğunu vurguladı. Oyunculardan Gülçin Kültür Şahin de "O asla kötücül bir şey düşünemez' hikayelerini izlemekten hepimiz sıkılıyoruz" ifadelerini kullandı. 

Oyuncular oynadıkları karakterler üzerinden filmi de anlattı

Evin küçük kızı Gülnaz karakterini oynayan Canan Atalay, karakterini "Ailenin içindeki birçok kadın gibi çok söz sahibi olmayan genç bir anne" şeklinde yorumladı. 

Ailenin büyük kızını oynayan Gülçin Kültür Şahin de ailede kadınların sesinin çok kısık olduğunu belirterek oynadığı karakter için "Yine de var olmaya çalışan, girişimci bir karakter benim karakterim" ifadelerini kullandı. 

Gelinlerden Hacer karakterini oynayan Elif Ürse ise karakterini şöyle anlattı; "En büyük abinin eşiyim. Hacer bu aile içinde ve bu hayatta bence bütün bu erkeğin içinde az da olsa 'özgürlüğünü' yakalayabilmiş sağlam bir karakter."

Filmde küçük gelin Şeyma karakterini canlandıran Tuğçe Yolcu da karakterini "Benim mücadelem daha sessiz ve daha evde geçiyor. Şeyma, Hacer'in bir kadın olarak kendi hayatının sorumluluğunu almasını kıskanıyor içten içe" sözleriyle yorumladı. 

 

 

 

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Gündem

Muammer Keskin kimdir?

Öne Çıkan Videolar