"Başörtülüyüm diye beni AKP'li sanıyorlar" diyen genç kadına Kılıçdaroğlu: Ailemi seçme özgürlüğüne sahip miyim; yok, o zaman kimliğim niye siyasete konu oluyor?
Hakan Aksay

Haberler

Hakan Aksay

Yükleniyor...

"Başörtülüyüm diye beni AKP'li sanıyorlar" diyen genç kadına Kılıçdaroğlu: Ailemi seçme özgürlüğüne sahip miyim; yok, o zaman kimliğim niye siyasete konu oluyor?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Belediye Başkanları Çalıştayı için bulunduğu Van'da, bir kafede gençlerle bir araya geldi. "Başörtülüyüm diye beni AKP'li sanıyorlar" diyen genç kadına Kılıçdaroğlu,  “Herkesin inancına, kimliğine ve yaşam tarzına saygı duymamız lazım. Kişinin yaşam tarzı, kişinin inancı ve kişinin kimliği sorgulanmaz. Ben kendi anne ve babamı seçme özgürlüğüne sahip miyim? Yok, o zaman benim kimliğim niye siyasete konu oluyor?” karşılığını verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün CHP Belediye Başkanları Çalıştayı için bulunduğu Van’da bir kafede gençlerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu gençlerin sorularını yanıtladı ve sohbet etti.

"Başörtülüyüm diye beni AKP'li sanıyorlar"

Kadına şiddet ve çocuk tacizlerine yönelik yeni bir yasanın hazırlanmasını isteyen ve “O Meclis’te Allah kelimesini duymak istemiyorum, inançlı bir insanım ama inancımı sorguluyorum. Meclis’te din konuşulmaz. Bu yordu bizi” diyen gence Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:

“Haklısınız, ben şöyle düşünürüm herkesin inancına saygılıyım kimin inançlı olup olmadığını sadece yüce yaratan bilir. Başka kimse bilmez. Ama bizde maalesef bazıları çıkıyor ‘sen inançlısın, sen inançsızsın’ diyor, nereden biliyorsun?”

Genç, “Ben başörtülüyüm, anneannemlerin, dedelerimin okuma yazması yok ama Atatürk’ün partisi diye yıllarca CHP’ye oy verirler. Ben başörtülüyüm ama AK Partili değilim, hiçbir zaman AK Parti’ye oy vermedim ama her gören insan başımın örtüsünden dolayı beni AKP’li zannediyor. Her başörtülü insan AKP’li değil. Evet ben CHP’liyim ama başım kapalı” dedi.

Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi:

“İnanç konusu öyle. Bunun kesinlikle günlük hayatın içerisinde de olmaması lazım, herkesin inancına, kimliğine ve yaşam tarzına saygı duymamız lazım. Kişinin yaşam tarzı, kişinin inancı ve kişinin kimliği sorgulanmaz. Ben kendi anne ve babamı seçme özgürlüğüne sahip miyim? Yok, o zaman benim kimliğim niye siyasete konu oluyor? Her insan belli bir değerin içine doğar, değerlerimizi aileden önce öğreniriz; inancımızı, kimliğimizi, sevgiyi, kavgayı aileden öğreniriz. Eğitimle beraber bu daire genişler ve daha yeni değerler ile tanışmış oluruz. Eğitim ne kadar nitelikli olursa insanlar da o kadar iyi yetişirler. Bu da tartışılmaz, sonuçta benim yeteneklerimi kim tartışacak? 

Bir ara İstanbul’da vaizelerle bir toplantı yaptım; birisi dedi ki, ‘CHP’ye oy vereceğiz ama bu CHP’ye dinsiz parti diyorlar.’ Kendisine şu soruyu sordum, ‘Merkez Bankası’nın dini nedir?’ dedim. Birden şaşırdı. Hadi Merkez Bankası’nı bırak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dini nedir? Din, Allah ile kul arasındaki ilişkidir. Tüzel kişilerin dini olmaz, anonim şirketinin dini mi olur? Ya da bir kurumun dini olmaz.

Oradan toplumu çekip çıkarmamız lazım. Onun için de insanların inançlarını siyasete konu etmezseniz, kimliklerini ve yaşam tarzlarını etmezseniz; insan iyi bir okul, iyi bir sağlık, iyi bir çevre, iyi bir hayat yakalamak isterse ibadetini istediği yerde yapar, istediği yerde gezer ama ona aynı zamanda iş vereceksiniz. Çalışacak o kişi.

Bakın ben belediye başkanlarına şunu söyledim, belediye başkanlığı yaptığınız yerde kim nerede ibadet ediyorsa orayı tertemiz yapacaksınız."

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar