CHP Grup Başkanvekili Altay: İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinden gelen ekiplere 'size ihtiyacımız yok' denmiş

“Derenin göbeğine 8 katlı bina yapılmış"

"Allah’ın verdiği afettir, elbette buna karşı insanların yapacakları sınırlıdır ama afet öncesinde de vereceği zararı minimize etmek yerine maksimize edecek işler yapılmış. Dere yatağının kenarına değil, derenin göbeğine 4-5 sene önce 8 katlı bina yapılmış ve devrilmiş. Bir kısmı da artık kullanılamayacak halde. Dere yatağının kenarını biraz anlarım ama derenin göbeğine binayı anlamak mümkün değil. Devletin, yerel yönetimlerin bu konulara nasıl duyarsız kaldığını gördük."

"Belediyenin partisine göre karar veriliyor"

"Büyük bir koordinasyonsuzluk var. Böyle zamanlarda kan davalılar sırt sırta verir, birlikte göğüs gerer. Ayancık ve Bozkurt’ta bunu göremiyoruz. Tıpkı Muğla’da yangında göremediğimiz gibi.  İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinden gelen ekiplere ‘size ihtiyacımız yok’ denmiş. Caddeyi, Bozkurt’u karış karış gezdik. Bir kazmaya bir küreğe, tırmığa ihtiyaç var yahu. Nasıl yok? Dükkanların içinde iki metre kum birikmiş. Belediyenin partisine göre burada ona ihtiyaç olup olmadığına karar veriliyor."

"Hükümetin net bilgi vermemesini doğru bulmuyorum"

"Tablo vahim. Hükümetin net bilgi vermemesini doğru bulmuyorum. Burada ben onlarca yakınını arayan insana rastladım. AFAD’a 329 kayıp başvurusu yapıldığı bilgisi bana verildi ve bunun hepsi sel ara kayıp. Olayı ajite etmek için söylemiyorum. Türkiye’nin kalbinin burada atması için bunu söylüyorum. İnebolu’da bir fabrikanın soğuk hava deposunda cesetler muhafaza ediliyor. Burada ölü sayısının maalesef çok olacağını öngörüyorum. Bu kayıplara bir an önce sağ salim kavuşmak için dua ediyorum.” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise şu değerlendirmeleri paylaştı:

"Dere yatağını 400 metreden 15 metreye kim çekti?"

"Tablo çok ağır. Ayancık, Bozkurt kötü durumda. İnsanlar çaresizce bekliyor. Çalışmaları izliyor ama belli ki açıklanan rakamların çok üzerinde kayıp var. Yağmurun şiddetini, miktarını belirleyemeyiz ama selin oluşmasını engelleyebiliriz. Dere yataklarına ev yapılmasın. Çevre politikaları doğru belirlensin. HES’lere bu kadar izin verilmesin. Bakan HES şirketlerinin avukatlığına soyunmasın. Vicdan nasıl bunu alıyor? Aynı şekilde Ayancık’ta tomruklardan kaynaklı sıkıntı oldu. Depo dere yatağına yapıldığı için tomruklar doğal baraj gördü, yıktı geçti. Yanlış uygulamalardan kaynaklı bu sel, bu ölümler yaşanıyor. O dere yatağını 400 metreden 15 metreye kim çekti? Bunun sorumluları kim?”