Niğde'de domates üreten Engin Uzkafa, artan maliyetlerden şikayet ederek, "30 kuruşa aldığım domates fidesi, şu an 80 kuruş. Vadeli 150 liraya aldığım üre gübresini -tonu değil torbası- şu an 700 lira peşin paraya alamıyorum; bayi bayi geziyorum alamıyorum, yok çünkü. Mazot alıyorum traktöre 300 liralık, tarlaya gidene kadar bitiyor. Bu maliyetler altında biz nasıl iyi olalım? Birilerinin bizim sesimizi duyması lazım" dedi.
CHP Niğde İl Başkanı Erhan Adem'in ziyaret ettiği çiftçi Engin Uzkafa, artan maliyetlerden dert yandı. Uzkafa, yaşadıkları sorunları Adem’e şöyle anlattı:
“Şu maliyetlerden nasıl memnun olalım? 30 kuruşa aldığım domates fidesi, şu an 80 kuruş. Vadeli 150 milyon (150 lirayı kastediyor) aldığım üre gübresini -tonu değil torbası- şu an 700 lira peşin paraya alamıyorum, bayi bayi geziyorum alamıyorum, yok çünkü. Mazot alıyorum traktöre 300 liralık, tarlaya gidene kadar bitiyor. Bu maliyetler altında biz nasıl iyi olalım? Birilerinin bizim sesimizi duyması lazım. Şu tarlanın dönümünün 12-13 bin lira masrafı var. Bin metre karesinin 12 milyar (bin lirayı kastediyor) masrafı var. Yani şuradan dönüm başı, bin metre kareden 8 ton domates alsan tarlada 2 milyon (bin lirayı kastediyor), pazarda 20 milyon (bin lirayı kastediyor). Bu aradaki 18 milyonu (bin lirayı kastediyor) kim kazanıyor? Tarım Kredi Kooperatifleri’nde istediğimiz gübreyi bulamıyoruz. Bu sefer de bayilere gidiyoruz, bayiler de canı nasıl isterse öyle satıyor. Bayi bayi geziyoruz. Bir de artık eskisi gibi vadeli iş de yok, peşin para her şey, bütün paramızı buna bağlıyoruz. Şu ana kadar hiç umudumuz kalmadı. Bittik yani. Çiftçi olarak, maliyeti geçtik, umudumuz yok, geleceği göremiyoruz. Geleceği göremediğimiz için de şu genç yaşta umudumuz kırıldı. Acilen birinin buna müdahale etmesi lazım. Bu, bizim son kozumuz. Yani bu sene de olmazsa artık kimse ekmez, kimse biçmez.”
CHP'li Adem ise şöyle konuştu:
“Maalesef çiftçi, girdi maliyetlerinden dolayı sıkıntılı. 2 liraya verdiği domates pazara gidinceye kadar çok yüksek fiyatlar oluyor. Yani çiftçi ile pazar arasında bir uçurum var. Hem tüketici burada mağdur ediliyor hem çiftçi mağdur oluyor. Aslında aradaki farkı paylaştırılacak bir sistem kurulsa hem çiftçi para kazanacak hem de tüketici daha ucuza mallar yemiş olacak. Burada gübre maliyetlerinin, sulama elektriğinin kesinlikle fiyatlarının düşürülmesi gerekiyor. Gübre desteğinin verilmesi gerekiyor. Çiftçinin gideri aşırı derecede artmış. 10 liralık gider maalesef 100 liraya çıkmış durumda. Onun için de çiftçi, bu yıl da umduğunu bulamayacak gözüküyor.” (ANKA)