CHP İzmir-Manisa Bölge toplantısına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "Taliban'la ortak noktalarımız var’ diyorlar. Taliban, 'Demokrasi gelmeyecek, kız çocuklarının okula gidip gitmeyeceğine, kadınların nasıl giyineceğine ulema karar verecek' diyor. Bizim bu anlayışla nasıl bir ortak noktamız var. Sayın Erdoğan ortak noktamızı detaylı bir şekilde topluma anlatsın" dedi.
İzmir’de Kültürpark'taki İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde yapılan CHP İzmir ve Manisa Bölge Toplantısı'na katılan CHP Örgüt ve Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. 17 yıllık AKP iktidarının son 10 yılında Türkiye'ye çok ağır bir fatura kesildiğini ve artık iktidar değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirten Salıcı şöyle konuştu:
"Tedbir almayan, kılını kıpırdatmayan, sonra da yaşananlar engellenemez gibi vatandaşa kendisini anlatan iktidar var. Ağustos 2018'de kur şokuna girdik. Meseleyi Rahip Brunson'a bağlayıp işin içinden çıkmaya çalıştılar. 3 yıldan beri ağır bir ekonomik kriz içindeyiz. Kriz buhrana dönüştü, üstüne de pandemi geldi. Pandemide 5 maskeyi dağıtamayan bir iktidar vardı. Şimdi 4. doz aşı var mı yok mu? En son yaşadığımız rezillik. Sabah var öğlen yok. İnsanların hayatı söz konusu. Ciddiyetsiz kararlarla bu süreç yürümez. Bizim başkanlarımız atölyeler kurup milyonlarca maske dağıttı. Onlar döndü IBAN numarası verdi. Bizim belediye başkanlarımız esnafa nakit desteği verdi. Vatandaşın faturası için soğukta kalmasın diye askıda faturayı uygulamaya koydu. Veresiye defterlerini kapatmaya başladı. Bizim belediyelerimiz vatandaşa IBAN vermedi. Biz Türkiye'nin bütçesini yönetmiyoruz. Belediyelerin tamamı borçlu. Bir yandan borçları kapatıyor, bir yandan tasarruflu bir davranış ile sosyal yardımları artırdılar. Aynı zamanda yatırımlara devam ediyorlar. Orman yangınlarıyla karşılaştık. Dönem dönem komşu ülkelerle de yangınlar çıktı ama kıymetli olan şu. Önceden hazırlıklı olursak, tedbir alırsak, uçaklarımızı hazır edersek söndürebiliriz. Tarım Bakanı ne yaptığından habersiz bir siyasetçi. Öyle açıklamalar yapıyor ki insanın vicdanı sızlıyor. ‘Envanterimizde uçak yok’ dedi. Genel Başkanımızla Manavgat ve Muğla'ya gittik. Değerli vekilimiz Tuncay Özkan da Marmaris'te eşlik etti. Manzara daha vahimdi. Çalışabilecek tek şey uçaklar, o da bizde yok. Ciddi bir kısmını basiretsiz bir anlayış yüzünden yangına terk etmiş olduk. Karadeniz'de sel felaketleri ile karşılaştık. Tedbirini önceden alması gerekiyordu iktidarın. Dere yatağına imar izinlerini kim verdi. Merkezi iktidar basiretsiz yöneticiler dere yataklarına imar izinlerini verdiler rant uğruna. Şimdi yanlış diyorlar, kim izin verdi."
Salıcı, sığınmacı konusuna değinirken şunları söyledi:"Yeni sığınmacılar geliyor. 10 yıl önce Suriye'deki iç savaştan kaçan sığınmacılara Türkiye kucak açtı, misafirlik gösterdi. İktidar oradaki savaşın bitmesi için hiçbir çaba göstermedi. Türkiye'ye çıkan faturayı azaltmak için çaba göstermedi. Avrupa Birliği ile rüşvet pazarlığı yaptılar. Biz ırkçı değiliz, nefret diline sahip olan insanlar değiliz. Evrensel dostluğa inanan bir partiyiz. Ama sığınmacı problemini inkar edemeyiz. AKP ile çözüleceğini görmüyoruz.
İklim krizi yangınlar, seller, depremler... İzmir'de de yaşandı, belediyelerimiz büyük bir dayanışma ile İzmir'e sahip çıktılar. Elazığ'a da sahip çıktılar. CHP'li belediye başkanları tabi ki sahip çıkacaklar, doğal. Depremden sonra orta ve az hasarlı binalarla ilgili kentsel dönüşüm için sayın belediye başkanımız Tunç Soyer Dünya Bankası'ndan 340 milyon dolar kredi temin etti. Hükümetin Türkiye'ye gelmesinden memnun olması gereken bir para. Tunç Soyer 0.92 faizle buldu. Onlar on katı faizle borçlanıyorlar. 5 yılı geri ödemesiz bu krediyi buldu. Depremde etkilenen yurttaşların yararına kullanılabilmesi için ne gerekiyor? Majestelerinin Saray’dan imza atması gerekiyor. Sadece İzmirli ve CHP'li belediyeyi cezalandırıp hizmet vermemizi engellemek için imzayı atmıyorlar. Onlar imza atmadığı sürece Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına fatura kesmeye çalıştıkları sürece, ikiyüzlülüklerini Türkiye'nin dört bir yanında dillendirmeye devam edeceğiz. O para İzmir'e gelecek ve bize oy veren, vermeyen depremden etkilenen yurttaşlar için kullanılacak."
Paris İklim Anlaşması ve mülteci konusuna değinen Salıcı sözlerini şöyle sürdürdü:"Paris İklim Anlaşması'nı onaylayalım. Adalet ve Kalkınma Partisi bundan kaçınıyor. O mücadelenin bir parçası olalım, katkı sunalım. İmzalamayan 6 ülkeden biriyiz. Diğer 5 ülkeyi söyleyeyim. İran, Irak, Libya ve Yemen ile Eritre var. Türkiye 6. sırada.
Atatürk'le uzun süre sorun yaşayan, dönem dönem de bunu açıklayan bir iktidar var. Etiyopya Başbakanı geliyor Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşme yapıyor. Etiyopya'dan baktığında Türkiye'nin geçmişten gelen ivmesini, Atatürk'ü ve reformcu kişiliğini anıyor, ama bu çeviriye yansımıyor. Öyle bir çeviri yapılıyor ki. Sanki önceki lider Tayyip Erdoğan, bugünkü lider Tayyip Erdoğan, gelecekteki lider Tayyip Erdoğan. Bütün devrimleri sanki Tayyip Erdoğan yaptı. Atatürk'ten korkuyorlar, farkındayız. Etiyopyalı'nın gördüğünü Erdoğan'ın görmemesi, 'Taliban'la ortak noktalarımız var' açıklaması Türkiye'ye yakışmıyor. ‘Demokrasi gelmeyecek, kız çocuklarının okula gidip gitmeyeceğine, kadınların nasıl giyineceğine ulema karar verecek’ diyorlar. Bizim bu anlayışla nasıl bir ortak noktamız var. Sayın Erdoğan ortak noktamızı detaylı bir şekilde topluma anlatsın. Tüm sorunları çözecek irade CHP’de var. Bunun için sandığın gelmesi gerekiyor. Bizim de çalışmalarımızı artırmamız gerekiyor. CHP'nin iktidar olacağına yepyeni siyasi kadrolarla Türkiye'nin düze çıkacağına inanıyorum."