CHP'li Tanrıkulu, Seçim Kanunu Teklifi'ndeki 3. maddeyi değerlendirdi: Şeytanın aklına gelmeyecek cinliklerle hazırlamışlar
Hakan Aksay

Haberler

Hakan Aksay

Yükleniyor...

CHP'li Tanrıkulu, Seçim Kanunu Teklifi'ndeki 3. maddeyi değerlendirdi: Şeytanın aklına gelmeyecek cinliklerle hazırlamışlar

TBMM'de AKP ve MHP'nin sunduğu Seçim Kanunu Teklifi'ndeki 3. madde üzerine konuşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Tırnak içinde konuşuyorum. Bu teklifiniz ahlaksız bir tekliftir Şeytanın aklına gelmeyecek cinliklerle böyle bir teklif hazırlamışlar" dedi. 

"Siz değil miydiniz partiniz kapatıldığı zaman, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldığı zaman ve hukuka aykırı bir şekilde kapatıldığı zaman, grup kurarak, sadece grup kurarak Parlamentoya giren?" sorusunu yönelten Tanrıkulu, "Bu teklifiniz ahlaksız bir tekliftir. Siyasetin kurallarına uymaz. Siyasetin teamüllerine uymaz. Siyaset aynı zamanda demokrasi, aynı zamanda bir ahlak rejimidir. Bir ahlak rejimidir" değerlendirmesinde bulundu. 

Tanrıkulu şunları söyledi;

"Şeytanın aklına gelmeyecek cinliklerle böyle bir teklif hazırlamışlar"

"Değerli Arkadaşlar, konuşuldu, konuşulmaya devam ediyor. Sonuçta demokrasiler sadece yazılı kuralların olduğu rejimler değildir. Demokrasilerin aynı zamanda teamülleri vardır ve demokrasilerin ahlakı vardır ve demokrasiler bu teamüller ve ahlak üzerinden güçlenir ve kalıcı hale gelir. Ama şimdi sizin bu getirdiğiniz teklif, ne Türkiye demokrasisinin teamüllerine uygun ne de siyasetin ahlakına uygun. Tırnak içerisinde söylüyorum, bu, bir ahlaksız tekliftir. Ahlaksız teklif, tırnak içerisinde söylüyorum. Neden diyeceksiniz? Bakın, ben kendimi iyi bir hukukçu olarak görürüm ama bu teklifi hazırlayanları da kutluyorum. Gerçekten kutluyorum.

Şeytanın aklına gelmeyecek cinliklerle gerçekten, şeytanın aklına gelmeyecek cinliklerle böyle bir teklif hazırlamışlar. Yani böyle oturursanız, yüzlerce saat düşünürseniz ancak böyle kendinizi iktidarda tutmak için bir teklif hazırlarsınız. Çok açık bir biçimde söylüyorum. Ben Diyarbakır Barosunun Başkanlığını yaptım. Diyarbakır Barosu Başkanlığı yaparken de bu Parlamentodan gelen tekliflere bakardım. 5 sefer okurdum acaba, arkasında hangi cinlik var ve neyi yasaklamış?"

"Siyaset aynı zamanda demokrasi, aynı zamanda bir ahlak rejimidir"

"Şimdi aynen, bakın siyasetin ahlakına ve siyasetin teamüllerine aykırı bir şey hazırlamışsınız. Neden? Şimdi soruyorum? 2002’den bu yana Parlamentoda milletvekilliği yapmış AK Partili milletvekilleri var. Siz değil miydiniz bu yasalarla Parlamentoya giren? Siz değil miydiniz partiniz kapatıldığı zaman, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldığı zaman ve hukuka aykırı bir şekilde kapatıldığı zaman, grup kurarak, sadece grup kurarak Parlamentoya giren? Sizler değil miydiniz? 20 yıldır iktidardasınız. Ne değişti peki? Neden bu kuraldan vazgeçiyorsunuz, 20 yıl iktidarınızdan sonra? O nedenle söylüyorum, bu teklifiniz ahlaksız bir tekliftir. Siyasetin kurallarına uymaz. Siyasetin teamüllerine uymaz. Siyaset aynı zamanda demokrasi, aynı zamanda bir ahlak rejimidir. Bir ahlak rejimidir." 

"Neden değiştiriyorsunuz?"

"Şunu söyleyeceğim değerli arkadaşlar: Ya bu serbest seçimler olduğu günden bugüne, ne yapmışlar zamanın yasa koyucusu, demiş ki, bakın demiş ki, Yargıç, evet 1. Sınıf, 2. Sınıf, 3. Sınıf ama demiş ki, 'Kardeşim biz bunlar arasında ayrım yapmayalım. Ne yapalım? En kıdemli Hakim kimse, yaş bakımından değil, Hakimlik kıdemi bakımından, en kıdemli Hakim kimse ona verelim' demiş. 61 yıldır bu yapılmıyor mu, 61 yıldır? Siz 20 yılda 7 seçimde bununla iktidara gelmediniz mi? 7 seçimde? Peki ne değişti? Ahlak dışında ne değişti onu soruyorum, ahlak dışında? 7 seçimdir iktidardasınız, yerel seçimler, genel seçimler, referandum bu kurallarla yapılmış. Peki ne değişti? Şimdi bu teamülü değiştiriyorsunuz, özellikle de 15 Temmuz’dan sonra değişen Yargı ortamında, sizin partililerinizin, ilçe başkanlarının, il yönetim kurulu üyelerinin Hakimliğe atanmasından sonra ve 1. Sınıfa ayrılmasından sonra, 1. Sınıf diyorsunuz. Peki size soruyorum, gerçekten soruyorum. Bakın, hani oy namustur, şereftir, sandık namustur şereftir… denilir. Bundan ne zarar gördünüz arkadaşlar? Niye değiştiriyorsunuz? Neden değiştiriyorsunuz?"

"Bu mudur sizin demokrasi anlayışınız?"

"Mesele şu, çok açık bir biçimde, sizin iktidara geldiğiniz değerlerinizle bugün sahip olduğunuz değerleriniz değişti. Bunu kabul edin ve buradan bakın Türkiye demokrasisi güçlenmez, güçlenmez, bu yasalarla güçlenmez. Kalıcı hale gelmez. Seçim yasalarıyla her zaman oynanmaz. Çoğunluk partileri sonuç itibariyle, kalıcı demokrasilerde, azınlığın, muhalefet partilerinin güvencesidir aynı zamanda, onların hukukunu da korumak zorundadır. Seçim yasalarını her seçimden önce değiştirip, seçimde başarı elde etmek için oynamaz. Yok böyle bir kural kalıcı demokrasilerde. O yüzden şu andaki rejime bütün objektif derecelendirme kuruluşları, Türkiye’de demokrasi demiyor, otokrasi diyor. Şimdi siz, Anayasayı 2017 yılında değiştirdiniz, 2018’de, 2019’da seçimler oldu, başarı elde edemediniz, şimdi ne yapıyorsunuz? Kendiniz bakımından, kendi iktidarınızın ve liderinizin iktidarının devamı bakımından kuralları değiştiriyorsunuz. Ya ortalama vicdanınıza sesleniyorum: Ya bu mudur sizin demokrasi anlayışınız?"

Biz sizin yanınızda durduk bakın, 2002’den önce yanınızda durduk. Mağduriyetlerinizin arkasında durduk ama şimdi siz o mağduriyetlerin arkasına sığındınız, iktidar oldunuz ve zalim oldunuz, zalim! Zalim oldunuz! Aynı şekilde, zalim oldunuz. Bakın bu yasa açık bir biçimde seçim güvenliğine aykırıdır, seçme hakkına aykırıdır ve siyasi partilerin siyasete katılma hakkına aykırıdır ve siz bu yöneldiğiniz hukuk dışılıkla, demokrasi dışılıkla tarihe gömüleceksiniz. Yolumuz açıktır, hiç endişe etmeyin!"

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar