CHP'li Yalım'a dert yanan pazarcı: Üretmeye korkar olduk; seneye daha berbatız

CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, pazar esnafının sorunlarını dinledi. Bir pazarcı, “Üretmeye korkar olduk... 1 kilo sera naylonu geçen yıl 20 liraydı şu anda 65 lira oldu. Ben sera yapım ustasıyım, bana 5 iş gelirdi yap diye şimdi 1 iş gelmiyor. Adam, ‘Satılık benim seram, satar mısın’ diyor. Artık yapmaktan yorulmuş insanlar. Yapamıyoruz, çıkamıyoruz işin içinden” dedi.

Yalım, Uşak Sigorta Pazarı’nda pazar esnafının sorunlarını dinledi. Yalım’ın, “Durumunuz nasıl üretebiliyor musunuz, kazanıyor musunuz pazardan?” diye sorduğu hem çiftçilik yapan hem de pazarda ürettiklerini satan bir pazar esnafı, mazot ve gübreye çalıştıklarını, artık üretmeye korkar olduklarını belirterek şunları söyledi:

"Gübre ile mazota çalışıyoruz artık"

“Pazarda ürünlerimiz satılmıyor. 5 TL’ye satamıyoruz ürünümüzü. Ürettiğimizin karşılığını alamıyoruz. O pazardan o pazara gezdiriyoruz ürünümüzü. Mazot, gübre maliyeti… Buna bir çare, bir dur diyen olması lazım. Artık bu zam, neyin zam mı bu kadar. Zam olurda yüzde 5, yüzde 15, yüzde 30 olur. Yüzde 500 zam olmaz yani. Mazot geçen yıl 6 bin 500 liraydı (6 lira 50 kuruş), oldu 24,30,32 (TL)... Gübre ile mazota çalışıyoruz artık. Artık kendimize kar payı kalmadı. Nasıl bu işin içinden çıkacağız da Tarım Krediyi ödeyeceğiz, Şeker Bank’ı ödeyeceğiz, DenizBank’ı ödeyeceğiz… Biz bunları nasıl ödeyeceğiz? Nasıl işin içinden çıkacağız? Bana bir söyleyen olsun. Çıkamıyoruz işin içinden.

"Üretmiyorum, üretemiyorum"

Üretmeye korkar olduk... 1 kilo sera naylonu geçen yıl 20 liraydı şu anda 65 lira oldu. Ben sera yapım ustasıyım, bayadan (eskiden) bana 5 iş gelirdi yap diye şimdi 1 iş gelmiyor. Adam, ‘Satılık benim seram, satar mısın’ diyor. Artık yapmaktan yorulmuş insanlar. Yapamıyoruz, çıkamıyoruz işin içinden. Seneye daha berbatız. Seneye ben yapmayacağım. Kendime ceza vereceğim, üretmeyeceğim. Çünkü mazot pahalı, benim buraya gelmem 500 lira. Her pazar 500 lira kazanmıyorum ki ben. Üretmiyorum, üretemiyorum. Bu işi bırakacağım. Millet ne yiyecek onu düşünüyorum, üzülüyorum.” (ANKA)