Paylaş
Bir esnaf, Sinop’ta esnaf ziyareti gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na erken seçim isteğini iletti. “Daha görünür şekilde erken seçimi dillendirirseniz çok iyi olur. Çünkü ülkenin gidişatı pek iyi değil” diyen esnafa Kılıçdaroğlu, “Ben de biliyorum, iyi değil. Sandığı koyacağız, millet tercihini yapsın” sözleriyle karşılık verdi. Bir başka esnafın “Ufukta bir seçim görüyor musunuz?” sorusuna ise, “Olması lazım. Çünkü geciken her günün maliyeti vatandaş için çok rahat olacak” diye cevap verdi.
Sinop'ta bir dizi ziyaret gerçekleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, vatandaşın ve esnafın sorunlarını dinledi. Bir esnaf, Kılıçdaroğlu'na, “Milletvekilleri veya bürokraside fazla maaş alanları siz daha çok dile getiriyorsunuz, Meral hanım daha çok dile getiriyor. Bunun için de teşekkür ederim bir esnaf olarak. Bunlar için ne yapacaksınız?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu, “Üç yerden, dört yerden, beş yerden, altı yerden maaş alanların aylıklarını keseceğiz. Herkes bir yerden alacak. 10 milyon işsiz var. Dul ve yetime verdikleri para 673 lira. 673 lirayla bu kadın veya bu erkek nasıl geçinecek?” diye cevap verdi.
Ardından esnaf şu espriyi yaptı:
“Tayyip Erdoğan yine size tazminat davası açmasın bu kadar insanı topladınız diye…” Kılıçdaroğlu gülerek karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu, orada bulunan bir diğer esnafın, “Hiç kazandığınız dava var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Şu ana kadar kaybettiğim hiçbir dava yok. Alt mahkeme değil, en son aşamaya gelinceye kadar sonuçta bana hak veriyorlar. Ya Anayasa Mahkemesi bana hak veriyor ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bana hak veriyor. Bana hak veriyor ama üzüldüğüm nokta şu: Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tazminata mahkum ediyor; ‘neden Kılıçdaroğlu'na haksızlık yaptın?' diye. Buradan ben paramı sonunda alıyorum. Ben ama aleyhine beş paralık dava açıyorum, onları kazanıyorum. O bir yukarıya götüremiyor."
Esnaf, “Sıkıldık ya… Her taşın altından Kılıçdaroğlu çıkıyor…” diyerek sözlerini sürdürdü. Kılıçdaroğlu ise, “Sanıyor ki ben iktidardayım, o muhalefette. Oysa o iktidarda ama iktidarda olduğunun farkında değil. Rahatsız olmasının nedeni şu: Ben doğruları söylüyorum, o hazmedemiyor. ‘Neden beni alkışlamıyorsun' diyor. Niye alkışlayayım? Vatandaşın derdi varsa onu söyleyeceğim. Sorumlu beni buluyor. Arkadaş bankalar bana bağlı değil, bakanlıklar bana bağlı değil, genel müdürlükler bana bağlı değil. Ben, ‘emekli bu aylıkla nasıl geçinecek' diyorum; ‘vay efendim sen bunu nasıl söylersin.'” ifadelerini kullandı.
İşyeri kapanan 99 bin esnaf olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ben bu rakamı nereden buluyorum? Esnafların ticaret sicili gazetesi var; gazeteye bakıyorum, kapanan esnaf sayısı var orada. O da diyor ki, ‘etrafa sordum hiçbir esnaf kapanmadı.' O gazete benim gazetem değil, bu gazeteyi ben yayınlamıyorum, yayınlayan TESK. Onlar zaten yayınlıyor, ben de alıyorum, bakıyorum, ‘bu kadar esnaf kapandı.' ‘Kapanmadı' diyor. Kim doğruyu söylüyor?” sorusunu sordu.
“Şuna inanmanızı isterim” diyerek sözlerini sürdüren Kılıçdaroğlu, “Her yerde, her ortamda mutlaka doğruları söyleyeceğim. Ne derse desin, hiç önemli değil. Benim için hakikat kadar değerli bir şey yok. (Yanında duran küçük çocuğu göstererek) Kendi evlerinde huzur içinde yaşıyorlarsa, güzel bir okula gidiyorlarsa, iyi bir eğitim alıyorlarsa, her evde huzur varsa, her evde bereket varsa en güzel Türkiye, o Türkiye'dir. Biz o Türkiye'nin özlemini duyuyoruz. Onu yapacağız” şeklinde konuştu.
Siyaseti zenginleşme aracı olarak görmediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Politikaya atıldığımda mal varlığım neyse bugün de mal varlığımı kendi internet sitemde yayınladım. Korkmuyorum, alın teriyle kazandım. Benim mal varlığım azaldı ama birileri siyasete girdi, köşeyi döndü. Peki bu para nereden geliyor? Ben mütevazı bir evde oturuyorum üstüne öyle çok büyük harcamalarım da yok.
Üç çocuğumun her birisinin de eli ekmek tutuyor. Ben ve hanımız evde zaten. Biz mütevazı bir hayat sürüyoruz. Sizin yaşadığınız gibi. Örnek olmak zorundayız topluma. Eğer siz bunu yapmazsanız, lüks içinde yaşarsanız, vatandaşın derdini dinlemezseniz, vatandaşın arasına girmezseniz memleketin sorununu çözemezsiniz."
Sinop Belediyesi'ni de ziyaret eden ve sonrasında açıklama yapan Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
"Sinop'un sadece Türkiye'de değil, dünyada da tanınması lazım, görkemli bir tarihi var. Bunu da inşallah hep birlikte yapacağız. İktidara geldiğimizde çok güzel şeyler yapacağız. Bu ülkede yoksulluğu bitireceğiz. Bu ülkede her eve huzuru getireceğiz.
Bizim insanımız birinci sınıf demokrasiye layıktır, üçüncü sınıf demokrasiye değil. Herkes düşüncesini özgürce ifade edebilmeli. insanlar caddelerinde, meydanlarında, sokaklarında rahat gezebilmeli, rahat konuşabilmeli.
Dolayısıyla biz bu güzel ülkeyi cennete çevirmek istiyoruz, cehenneme değil. Birlikte yaşayacağız ve huzur içinde yaşayacağız."
Kılıçdaroğlu ardından esnaf ziyaretlerini sürdürdü. Bir esnaf erken seçim talebinde bulundu, Kılıçdaroğlu'na şöyle seslendi:
“Daha görünür şekilde erken seçimi dillendirirseniz çok iyi olur. Çünkü ülkenin gidişatı pek iyi değil.”
Kılıçdaroğlu ise, “Ben de biliyorum, iyi değil. Sandığı koyacağız, millet tercihini yapsın” sözleriyle karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu, esnafın, “Tercihimizi yapalım artık. Erken seçimi dillendirirsek…” talebini ise “Olur. Hay hay” diyerek yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, bir başka esnafın, “Ufukta seçim görüyor musunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Olması lazım. Çünkü geciken her günün maliyeti vatandaş için çok rahat olacak. Bir an önce seçimin olması lazım. Sandık konulsun ortaya.”
Esnaf, “Kesinlikle” diyerek karşılık verdi.