HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 'Ermeni soykırımına' ilişkin konuştu.
Babaannesinin ailesi tarafından Müslüman komşuları, Hüseyin amcaya emanet edildiğini ve bu sayede sağ kalabildiğini söyleyen Paylan, “Biz Hüseyin amca ile babaannemin hikâyesini dinleyeceğimize ABD, Fransa ne demiş onu konuşuyoruz. Yapmamız gereken bu meseleyi bu topraklara taşımak” dedi.
AKP’nin daha önceki iktidarında bu meseleye yönelik olumlu söylemler ifade ettiğini hatırlatan Paylan şöyle konuştu:
"Bakın, 1915'ten önce bu topraklarda Isparta'da, Mersin'de, Adana'da, Trabzon'da, Diyarbakır'da, Bursa'da Ermeniler yaşıyordu ve her 5 kişiden birisi Ermeni'ydi bu coğrafyada Sayın Başkan Vekili. Şimdi hepimizi toplasanız bir stadyumu dolduramıyoruz. Bakın, bütün Ermenileri toplasak bir stadyumu dolduramıyoruz. Herhâlde biz buharlaşmadık, başımıza bir felaket geldi, büyük bir felaket geldi.
Benim babaannem -değerli arkadaşlar, 15 yaşına kadar da kendisiyle yaşadım- yetim kalmış, tek başına kalmış, ailesi sürülürken komşusuna emanet edildi, Müslüman komşusuna emanet edildi, o sayede hayatta kaldı. Hüseyin Amca'ya emanet edildi, o sayede hayatta kaldı. Arkadaşlar, bakın, "Ermeni saklayan evinin önünde asılacak" diye bir karar olmasına rağmen Hüseyin Amca babaannemi korudu ve o sayede dedem ile 2 yetim buluştular ve biz şu anda hayattayız. Biz Hüseyin Amca'nın hikâyesini anlatacağımıza, babaannemin hikâyesini dinleyeceğimize, dünyadaki yüz binlerce, milyonlarca Diyarbakırlı, Bursalı, Malatyalı, Mersinli Ermeni'yi dinleyeceğimize "ABD Parlamentosu şöyle demiş." "Fransız böyle demiş..." Yapmamız gereken, bu meseleyi bu topraklara taşımak.
Diyoruz ki: "Babaannemin hikâyesini tarihçilere bırakalım." Ya, ben 47 yaşındayım, ben babaannemle beraber yaşadım, benim babaannemin hikâyesi nasıl tarihçilerin konusu olabilir? Bakın, dönemin iktidarının siyasi bir kararını diyoruz ki: "Tarihçilere bırakalım." Bakın, siyasi bir kararla sürgün olmuş ama "Tarihçilere bırakalım" diyoruz, hatta Sayın Cumhurbaşkanı "Bunu arkeologlara bırakalım" diyor arkadaşlar. Babaannemin meselesi nasıl arkeologlara bırakılabilir? Ermeni halkının meselesi elbette ABD Kongresinin konusu olamaz ama mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisinin konusu olmalı. Babaannemin yaşadığı felaket ile babaannemin hayatta kalmasını sağlayan Hüseyin Amca hikâyesini buluşturmalıyız. Talat Paşa'nın hikâyesini değil de Kütahya Valisinin, Ankara Valisinin, Lice Kaymakamının bu tehcire, bu sürgüne karşı çıkmasıyla buluşturmalıyız. Onlar konuştular bu meseleyi, onlar karşı çıktılar. Pek çok kamu görevlisi Ermenilerin sürülmesine karşı çıktı. Bu anlamda bunları buluşturmalıyız. Bu hikâyeyi Türkiye'de konuşmalıyız, bu Mecliste konuşmalıyız ve bu Mecliste çözmeliyiz arkadaşlar. "