Maden için ağaçların kesildiği Kirazlıkaya köyü kadınları, eylemleri jandarma engeline takılınca 12 kilometre yürüdü

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Bursa Çevre Platformu üyeleriyle birlikte 5 Haziran Çevre Günü etkinliği için, maden nedeniyle ağaçların kesildiği Kirazlıyayla’ya gitmek istedi ancak engellendi. Bunun üzerine köylüler yaklaşık 12 km yürüyerek, kendilerine destek olmaya gelenlerin yanına gitti. 

Köylü kadınlar tepelerden yürüyerek jandarma barikatını aşıp Kayışoğlu ve çevrecileri karşıladı.  Köylü kadınlar "Direne direne kazanacağız", "Lübnanlı şirket köyümüzü terk et" sloganları attı. 

Bursa Çevre Platformu adına Barçık Köyü girişinde yapılan basın açıklamasında Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Kirazlıyayla köyünü de içine alan 346 hektarlık ruhsat alanını 2012 yılında devralan MEYRA şirketinin "ÇED gerekli değildir" izni alarak, 2013 yılında madencilik faaliyetine  başladığını ve sürekli 'yalanlarla halkı kandırmaya çalıştığını' dile getirdi. ÇED raporundaki su kullanımı ile ilgili tabloların yılda 600 bin ton su kullanılacağını, alınan su kullanım izninin yetmeyeceğini aktaran Aksoy, şirketin daha fazla İznik Gölü suyuna veya daha başka su kaynaklarına ihtiyaç duyacağını söyledi.

Koronavirüs salgını sırasından maden şirketinin ağaçları kesmeye devam ettiğini hatırlatan Aksoy, duruma karşı çıkan köylülere kaymakamlığın ve emrindeki kolluk güçlerinin baskı uyguladığını, yüklü cezalarla tehdit ettiğini belirterek, şunları ekledi:

"Yasal izinleri olmadığı halde inşaat ve ağaç kesme çalışmalarına başlayan, kanunu ve hukuku yok sayan maden şirketini faaliyetlerini durdurmaya, sorumluları da halkın ve köylünün yanında olmaya davet ediyor, bu tavırlarını kınıyor ve artık yeter diyoruz. Yasa tanımaz, hukuk tanımaz, adı yerli, sahibi Lübnanlı madenci şirket durdurulmaz ve faaliyetleri sonlandırılmaz ise sadece Kirazlıyayla'da değil  35 bin hektarlık coğrafyada tüm canlıların yaşamı ve doğal varlıkları doğrudan, İznik Gölü ve Yenişehir Ovası‘da dolaylı şekilde olumsuz etkilenecektir."

CHP’li Kayışoğlu ise açıklamalarının “provokatif eylem” gerekçesiyle engellenmek istendiğini kaydederek, “Açıklama yapmak herkesin Anayasal hakkı. Basın açıklaması yapıp dağılacaktık. Olağanüstü bir durumla karşılaştık” dedi.

Kaynak: Anka Haber Ajansı