Batıda aldığı müzik eğitimini Türkiye ruhuyla harmanlayan uluslararası bir müzisyen, Selen Gülün Akustik24’te Ayşen Güven’e konuk oldu. Yeni çağdaş klasik müzik albümü 'Tre'yi, akademisyen kimliğiyle yaptığı çalışmaları ve müzik üretimi yapan kadınların görünürlüğünü anlatan sanatçı, "Mücadele vermek zorunda kaldığımız bir şeyin içindeyiz, bestecilik cinsiyetler üstü bir şey" diye konuştu.
Piyanist, besteci, solist, aranjör ve akademisyen Selen Gülün Akustik24'te Ayşen Güven'e konuk oldu. Sanatçının nisan başında yayınlanan son albümü 'Tre'; trompet, saksafon, piyano, keman ve çello harmonisini sanatçının eşsiz besteleriyle birlikte sunuluyor. Albümün ‘çağdaş klasik müzik’ kategorisine dahil olabileceğini söyleyen sanatçı, Tre’nin doğuşundan bahsederken, albümün kendisi için de ilklerin ilki olduğunun altını çiziyor. Daha önce denemediği bir yazım stiliyle, merkezine doğaçlamayı alarak yazılan Tre, sanatçının böylece kendi akışkan tarzında daha da ustalaştığını ifade ettiği bir albüm.
"Yenilik arayışım var diyemem, ama sürekli bir kendimi ifade etme mecburiyetim var" diyen Selen Gülün, kendisini tetikleyen şeyin ani ilhamlar olmadığını ve bir ihtiyaç doğrultusunda ortaya çıktığını çok yalın bir şekilde ifade ediyor. ‘Enteresan bir sadelik’ olarak betimlediği İtalya kasabalarında geçirdiği 3 ayın albümün başlangıç noktası olduğunu paylaşan Gülün, hemen ardından geçtiği New York’un da bu sadeliği dengeleyen kaosuyla albümün ruhuna çok faydalı olduğunu vurguluyor.
Akademisyen kimliği de bulunan Selen Gülün 2019’da müzikolog Patricia Adkins ile ‘Türkiye'de Kadın ve Müzik’ kitabına imza attı. Daha önce böylesine detaylı ve iki dilli bir çalışma yapılmadığının altını çizen sanatçı, yoğun bir emekle oluşturdukları bu araştırmanın bilinmeyen birçok tarihe kapı araladığını anlattı.
"BBC Orkestrası’nda, dünyanın en büyük orkestralarından birisi, bir sene eseri çalınmış kaç kadın var diye baktım, sıfır! Mücadele vermek zorunda kaldığımız bir şeyin içindeyiz, ben de istemiyorum ki besteciliğimin önüne ‘kadın’ eki konsun, bestecilik cinsiyetler üstü bir şey" diyen sanatçı müzikte önü kesilen kadın görünürlüğünün altını çiziyor.
Müzik eğitimine küçük yaşta başlayan bir sanatçı olarak, bu eğitime erişebilmenin ne kadar önemli olduğuna paraf atıyor sanatçı. Belediye konservatuarına ilk adım attığı seneleri paylaşan Selen Gülün, "Belediye konservatuvara girdiğim sene ne kadar şanslı olduğumuzun farkında değildik. Gittiğimiz yerin Türkiye’deki ilk konservatuvar olduğunu bilmiyorduk mesela” diyor.
Müzik tarihinde bilinmeyen noktaları aydınlatan, besteleriyle bambaşka duyguları ve enstrümanları harmanlayan ve dünyanın bambaşka noktalarında bütün bunları buluşturan sanatçı Selen Gülün, özgün kimliğiyle dinleyicilerin dikkatini çekiyor. Bütün bunları yaparken de arkada Tre çalıyor. Akustik24 yayında!
İster dinleyin, ister izleyin...