Hikmet Çetin, Nejat Yavaşoğulları ve Bilsay Kuruç, Mümtaz Soysal'ı anlatıyor: Beşiktaş gol atınca direksiyonu bırakırdı, 'Bulutsuzluk Özlemi'nin isim babasıydı

Akademide iz bıraktı, 12 Mart'ta cezaevi gördü, hukuk ve demokrasiyi birbirinden ayırmadı, siyasete girdi. Mülkiye'nin efsane hocası Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ı eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Prof. Bilsay Kuruç ve Bulutsuzluk Özlemi'nin kurucusu ve solisti Nejat Yavaşoğulları, T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın'a anlattı. 

Mümtaz Soysal ile "Arkadaş gibiydik" diyen Hikmet Çetin, Soysal'ın çok yönlü bir kişiliğinin olduğunu vurgulayarak "Mümtaz hoca dar kalıplara sığmazdı" dedi.

Soysal'ın çok büyük bir hukukçu olduğunu söyleyen Çetin, Soysal'ın kalın kitaplar ve uzun yazılar değil, akılda kalan kısa yazılar ve kitaplar yazdığını söyledi. 

Soysal için, "Cumhuriyetin bütün ilkelerine bağlı bir demokrattı" ifadesini kullanan Çetin, "Cumhuriyetin devrimci hocasıydı" diye konuştu.

Soysal'ın demokrasi ve insan haklarına bağlılığına değinen Çetin, "Kimsenin düşünemeyeceği bir yere; Uluslararası Af Örgütünün Yönetim Kurulu'na girdi. Bana göre yeri doldurulamaz birisiydi" sözlerini dile getirdi. 

Soysal ile bir anısını da anlatan Çetin, Örneğin biz ikimiz de Beşiktaşlıydık. Bir cumartesi günü 'Kayın pederimin Gölbaşı'nda bir yeri var orada yemek yiyelim' dedi. Yolda hızla giderken Beşiktaş'ın gol attığını radyodan duyunca direksiyonu bırakarak alkışlamaya başladı" dedi. 

Soysal'ın 'demokrasi ile yapılacak bir devrimden yana olduğunu' vurgulayan Çetin, "Türkiye'de Cumhuriyetin kazanımlarına, demokrasiye ve özgürlüklere Mümtaz hoca kadar katkı yapan az kişi vardır" dedi. 

Soysal'ın '1961 Anayasası'nın mimarlarından biri olduğunu' hatırlatan Çetin, "Anayasayı herkesten okuyabilirsiniz ama özümseyerek ve anlayarak Mümtaz hocadan okuyacaksınız" diye konuştu. 

Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin (Mülkiye) hocalarından Prof. Bilsay Kuruç da Soysal'ın, Türkiye'nin nadir yetiştirdiği insanlardan olduğunu vurguladı ve "Cenazedeki sıcaklığı ve içten duygularla gelen insanları görünce anlıyorum ki Mümtaz'ı yaşatmamız gerekiyor. Mümtaz hoca entelektüel kapasitesiyle, yetiştirdikleri ile sağladığı birikimle, aydınlanmacılığıyla, denizciliğiyle ve tüm boyutlarıyla kendisini yaşatabilecek olan bir insandır" ifadelerini kullandı. 

"Türkiye, nadir insanlarını özenle korumalı Mümtaz hoca da bunların en başında gelenlerden birisi" diyen Kuruç, "Onu düşünceleriyle, varlığıyla, bütün özellikleriyle, derinliğiyle, esprileriyle, ironileriyle yaşatmaya mecburuz çünkü bizim geleceğimiz belli ki Mümtaz hocanın açtığı ufkun üzerindedir. O yüzden onu genç kuşaklara emanet edelim" dedi. 

Mümtaz Soysal için 'İsim babamız' diyen Türkiye sahnelerinin önemli gruplarından Bulutsuzluk Özlemi'nin solisti Nejat Yavaşoğulları da gruba verdikleri 'Bulutsuzluk Özlemi' ismi ile Mümtaz Soysal'ın ilişkisini anlattı.

Yavaşoğulları "20 yaşındaydım. Gitar çalıyor ve besteler yapmaya çalışıyordum. Soysal'ın Milliyet gazetesindeki bir makalesini okudum. Makalede Deniz Gezmiş ve arkadaşları için 'Bu gençleri bu yaşlarında ölüme sürükleyen şey onların bulutsuzluk özlemleriydi' diyordu. Bunun üzerine ben de bir şarkı yazdım. Bir makalenin ismi bir müzik grubunun ismine dönüştü" dedi. 

Prof. Dr. Mümtaz Soysal 11 Kasım 2019 Pazartesi günü 90 yaşında hayatını kaybetti, 13 Kasım Çarşamba günü İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı'nda Türkiye edebiyatının önde gelen isimlerinden ilk eşi Sevgi Soysal'ın kabrinin yanında toprağa verildi. 

Kamera - Kurgu: Adil Ergin Bağcı