İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, geçen hafta Cumhurbaşkanlığı'ndan onaylattığı üç ayrı kararnameyle ilgili ayrıntılarını ele aldığım Büyüteç'e dün kaldığım yerden devam ediyorum.
Merak edenler için dünkü Büyüteç'e ulaşabileceğiniz uzantıyı bıraktım.
Özellikle kapsadığı isimler nedeniyle daha önemli olan vali yardımcıları ve kaymakamlardan oluşan mülki idare kararnamesinin satır aralarında ilginç atamaları görmek mümkün.
Görev yaptıkları ilçelerde ve kentlerde kimi faaliyetleriyle kamuoyu gündemine gelen söz konusu mülki idare amirlerinin bir bölümünün terfi anlamına gelebilecek şekilde daha büyük yerleşim merkezlerinde görevlendirildikleri anlaşılıyor.
Kararnameyle ilgili dün, genel olarak atamaların kendi içindeki dinamikleri ortaya koymaya çalıştım.
Şimdi; çeşitli gerekçelerle kamuoyunun gündemine gelen kimi mülki idare amirlerinin atamalarını isimleri üzerinden değerlendirmekte fayda var.
Anımsatayım; "Vatana ihanet" suçlamasıyla 4 Şubat 1926'da idam edilen İskilipli Atıf Hoca, ölümünün 96'ıncı yılında Çorum'un İskilip ilçesindeki mezarı başında anıldı. Anma törenine Vali Mustafa Çiftçi, AKP milletvekili Erol Kavuncu, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ve Atıf Hoca'nın torunları ile bazı aile yakınları katıldı.
Anmayı organize etmekle birlikte el açıp dua eden ilçe Kaymakamı Muharrem Eligül, kısa süre önce vekâleten Ankara'nın Ayaş ilçesine getirildi. Kararnameyle ilçenin asil kaymakamı oldu. Böylece Eligül, Ankara'nın mülki idare sınırlarına girdi.
Kaz Dağları'ndaki doğa katliamı konusunda çevreciler bir süredir kamuoyunu bilgilendirirken, bazı gruplar ve kişiler katliamı eleştiriyor. Söz konusu eleştirileri yapanları, sosyal medya hesabı üzerinden "solcu, laikçi, Atatürkçü yobazlar" diye tanımlayan Afyonkarahisar Sandıklı Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Konya'nın en önemli ilçelerinden Selçuklu'nun yeni kaymakamı oldu.
Karaburun Kaymakamı Serap Özmen Çetin, çivi çakmanın dahi yasak olduğu Özel Çevre Koruma Bölgesi'ndeki arazisine zeytin salamura tesisi ve ev yapma ruhsatı aldı. Sonrasında Kaymakam Çetin, imarsızken aldığı araziyi, yapılaşma izni aldıktan sonra sattı. Bir bakıma haksız kazanç sahibi oldu. Çetin, adeta ödül gibi atamayla Şanlıurfa'nın yaklaşık 400 binlik nüfusuyla en büyük ilçesi Haliliye'ye kaymakam yapıldı!
Eşi FETÖ soruşturmasında gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Bozcaada Kaymakamı Bahar Kaya Çelik, geçici olarak atandığı Edirne'den Samsun Valiliği Hukuk İşleri Müdürlüğü'ne görevlendirildi.
Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde bulunan Düzgün Baba Cemevi önünde geçen haziranda silahlı kişiler ile birlikte poz veren ve Alevi toplumunun büyük tepkisini çeken Nazımiye Kaymakam'ı Uğur Tutkan, Erzurum'un turistik ilçesi Palandöken'e kaymakam yapıldı. Terfi olarak değerlendirilecek olan bu atamanın, iktidarın Alevilere yönelik yürüttüğü yakınlaşma politikası sırasında gerçekleşmesi dikkati çekti.
Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde alkollü halde kullandığı resmi araçla 13 yaşındaki Muhammet Çelik'e çarpıp ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle tutuklanan Gercüş Kaymakamı Server Sinanoğlu, Çorum Valiliği Hukuk Müşavirliğine atandı.
Geçen yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri sırasında İzmir Marşı'nın söylenmesini engelleyen Lapseki Kaymakamı Fatih Çelikkaya, Kahramanmaraş'ın gözde ilçelerinden Dulkadiroğlu'nun yeni kaymakamı oldu.
Kemalpaşa Kaymakamı Mehmet Faruk Saygın'ın, geçen eylülde ziyaret ettiği lisede girdiği sınıfta ‘hoş geldiniz' diyerek kendisine elini uzatan öğretmeni, ‘Haddini bil, sınıftan çık dışarıya bekle' diyerek kovduğu ortaya çıkmıştı. Kaymakam Saygın, Gümüşhane Vali Yardımcısı oldu.
Eşinin işe gitmeden maaş aldığını ortaya çıkaran hastane müdürünü sürgün ettiği öne sürülen Eskişehir Mahmudiye Kaymakamı Harun Reşit Han, Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesine kaydırıldı.
Eskişehir Seyitgazi'nin kadın kaymakamı Kutsal Baytak'ın, 19 Mayıs Bayramı'nda Atatürk ismi olmadan mesaj yayımladığı ortaya çıkmıştı. Baytak, Malatya Yazıhan ilçesine tayin edildi.
Mülki idareyi ilgilendiren yaz kararnamesinde dikkat çeken atamalar böyle.
Bakan Soylu aynı akşam iki önemli kararnameyi daha Cumhurbaşkanlığı'ndan çıkarmayı başardı.
Bunlar Jandarma teşkilatının terfi, atama ve emeklilik kararları ile Emniyet'te boş bulunan bazı kentlere il emniyet müdürü ataması yapılmasını sağlayan dar kapsamlı kararnameydi.
Jandarma kararnamesinde emekli edilen komutanlarla ilgili bazı değerlendirmeler yapıldı.
Ancak atamalarda ince nüansların olduğunu belirtmek gerekiyor.
Örneğin, teamüllere aykırı olarak genel komutanlık karargâhında ikinci orgeneral olarak görev yapan Ali Çardakçı'nın yakın ekibi güç tazeledi. Personel Başkanı olan Tümgeneral İsmail Balıbey, korgeneral olarak Genel Komutan Yardımcısı oldu. Balıbey'in aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı'nda görevli önemli bir isimle yakın olduğu teşkilatta biliniyor.
Yanı sıra Orgeneral Çardakçı'nın, bir dönem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanı olan Adnan Tanrıverdi ile yakın temasının bulunduğu iddiası mevcut.
Uzun süredir İstihbarat Başkanı olan ve 15 Temmuz gecesinde yaşananlar nedeniyle zaman zaman eleştirilerin ve iddiaların hedefinde yer alan İstihbarat Başkanı Tümgeneral Aykut Tanrıverdi, Van'daki Asayiş Kolordu Komutanlığı'na getirildi.
Boşalan göreve ise, sık sık Hakkari'yi ziyaret eden Bakan Soylu'nun yakından tanıdığı Hakkâri Jandarma Komutanı Tümgeneral Ahmet Kavukçu getirildi.
Bu arada İçişleri Bakanı Soylu, aynı gece çıkan diğer atamada yer alması sebebiyle Antalya'nın hem emniyet müdürünü hem de jandarma komutanını yeniledi. Önceki Antalya Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yavuz Özfidan'ın emekli edilmesi, önceki il emniyet müdürü Murat Ulucan'ın ise Şanlıurfa'ya kaydırılması kulislerde konuşulan konulardan.
Benzer biçimde bir önceki il emniyet müdürü kararnamesiyle İzmir'e yapılan atamadan sonra Soylu, İzmir Jandarma Komutanı'nı da değiştirdi. Henüz emekli olmasına zaman olmasına karşın İzmir Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Hilmi Atabay'ın emekli edilmesi dikkat çekici duruyor.
Kararnamede yedi kentin il jandarma komutanları merkeze çekildi. Bu isimler arasında Batman'daki görevi sırasında kentin ileri gelenleriyle sohbet esnasında Bakan Soylu'yla ilgili özel değerlendirmeler yapan Batman Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Hakan Başkaya da yer aldı.
Her iki kararnameyle bağlantılı olarak ilginç bir durum daha var.
Bakan Soylu, Ukrayna'nın başkenti Kiev'deki Türkiye Büyükelçiliği'nde emniyet ve jandarma teşkilatlarını temsilen İçişleri Bakanlığı Müşaviri olarak görev yapan iki üst düzey yöneticiye ülkeye dönüşlerinde aktif görev verdi.
Pek de benzeri olmayan bu görevlendirmelerin arkasında sadece Hablemitoğlu cinayetinin şüphelisi eski asker Gökhan Nuri Bozkır'ın Ukrayna'daki faaliyetlerinin takibi ve Türkiye'ye iade edilmesi mi, bilemiyorum. Ancak kulağıma bu iki atamayla ilgili özellikle iktidarla bağlantılı kimi sivillerin Ukrayna'daki faaliyetleriyle ilgili farklı konuların geldiğini de buraya not düşeyim.
Ayrıca Soylu'nun emir subayı Kıdemli Albay Çetin Cengiz'in önce Tuğgeneral yapılması, ardından da Tayin Dairesi Başkanlığı'na getirilmesi dikkat çekti.
Teşkilat içindeki Menzil tarikatının durumu ise zaten malum.
Emniyet müdürlerini ilgilendiren atamalarda yaşananların bir bölümünü dün aktarmıştım.
Listede yer alan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan atama önemli. Zira merkeze alınan Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın'ın Diyarbakır'daki görev süresi henüz bir yıl olmuştu. İzmir'den sürpriz biçimde Diyarbakır'a kaydırılan Aşkın'ın emeklilik kararı aldığı biliniyor. Bu nedenle boşalan yere Sakarya Emniyet Müdürü Fatih Kaya atandı.
Bu arada Antalya Emniyet Müdürü Murat Ulucan ise, Soylu ile yakın çalışan Personel Dairesi Başkanı Orhan Çevik'e yer açılması amacıyla Şanlıurfa'ya gönderildi. Daha önce Trabzon Emniyet Müdürü olan Çevik'in, Personel Dairesi Başkanı olduğu dönemde özellikle teşkilatta büyük tepki çeken ikinci şark uygulamasının mimarı olarak iktidarı zor durumda bıraktığı biliniyor. Siyasetin dalgalandığı bir dönemde, Çevik'in personel dairesi başkanlığından Antalya Emniyet Müdürü olmasının özel anlamının olduğunu söylemek yanlış olmaz.
İçişleri Bakanlığı'nın üç kararnamesinin şifreleri şimdilik bu kadar.
Kararnamelerdeki görevlendirmelerin başarılı olup olmadığı, önümüzdeki dönemde bilhassa gelecek yıl olması muhtemel genel seçimler döneminde daha net görülecek. Bu kadrolar – eğer Soylu görevde kalırsa – hükümetin seçimde kamu güvenliğini sağlayacağı kadroları olacak.
Tolga Şardan kimdir? Tolga Şardan, 1988’de yerel yayımlanan Ankara Ulus Gazetesi’nde mesleğe başladı. 1989’dan 2018’e kadar Milliyet Gazetesi’nde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. Haber ve yazılarıyla, 1992’den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi’nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği’nce ödüle layık bulundu. Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü’nün sahibi oldu. Şardan, 2019’da Doğan Kitap’tan yayımlanan “Komonist Masası’nda Nazım Hikmet” adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 2019’dan bu yana T24’te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor. |