Dünyanın en popüler internet ansiklopedisi Wikipedia, Türkiye'de 29 Nisan 2017'den beri yasaklı.
'Türkiye'nin Suriye'de işgalci devlet olarak' gösterildiği yönündeki içerikler nedeniyle Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen erişim engeli kararı, Wikimedia Vakfı tarafından Anayasa Mahkemesi'ne de taşındı. Yüksek mahkeme, başvuruyu 11 Eylül'de görüşecek.
Wikipedia'nın 2 yıl 4 aydır yasaklı olmasını Sınır Tanımayan Gazeteciler'den Erol Önderoğlu ile İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Merkezi kurucusu avukat Gökhan Ahi T24'e değerlendirdi.
'Yurttaşların bilgi edinme hakkına sansür' getirildiğini ifade eden Erol Önderoğlu ile Gökhan Ahi, AİHM'e yapılan başvurunun ardından AYM'nin dosyayı görüşmeye aldığının altını çizdi.
Önderoğlu "AYM'nin pilot davaları öne çekme konusunda yavaş davrandığını görüyoruz' dedi.
Sulh Ceza Hakimliklerinin idari kurumların kararını onaylama mercine dönüştüğünü belirten Gökhan Ahi de AYM'nin olası 'ihlal' kararının bağlayıcı olduğunu söyledi.
Yasak kararını ele ala alacak Birinci Bölüm’ün başvuruyu genel kurula sevk etme seçeneği de bulunuyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından 5651 sayılı kanuna dayanarak alınan idari tedbir niteliğindeki engelleme kararının nedeni Anadolu Ajansı (AA) tarafından, "Türkiye'yi çeşitli terör gruplarıyla aynı düzlemde ve iş birliği halinde göstermeye çalışan içerikler" olarak açıklandı.
Söz konusu içerikler Wikipedia'nın İngilizce sitesinde yer alan "Suriye İç Savaşı'na Dış Müdahaleler" ve "Devlet Destekli Terörizm" başlıklarında Türkiye ile ilgili yer alan ifadelerdi. Bu içeriklerde, Türkiye’nin radikal İslamcı örgütlere silah yardımı yaptığı iddiaları yer alıyordu.
Sadece bu içeriklerin engellenmesi yerine sitenin tamamına erişim engeli getirilmesinin sebebi de uzmanlar tarafından, Wikipedia’nın 2015 yılında daha güvenli odluğu için https protokolünü uygulamaya başlaması olarak gösterildi. Böylece artık sayfalar tek tek engellenemiyordu.
5 Mayıs 2017’de Wikimedia Vakfı’nın, erişim engeli kararını alan Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği'ne yaptığı itiraz başvurusu reddedildi. Kararda, “Hakimliğimizce 'ifade özgürlüğü' demokratik hukuk devletinin en temel haklarından biri olarak kabul edilmektedir. Ancak belirtilen yasal metinlerden de anlaşılacağı gibi 'ifade özgürlüğü' mutlak haklardan değildir, şartların oluşması ve ölçülülüğün gerektirdiği durumlarda ifade özgürlüğü kısıtlanabilir” ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca kararda, Türkiye Cumhuriyeti devletince, 20 Temmuz 2016'da, tüm ülke genelinde "olağanüstü hal" ilan edildiği, aynı saatlerde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 15. maddesi gereğince sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini geçici olarak askıya alındığı ve ifade özgürlüğünün askıya alınamayacak haklardan olmadığı kaydedildi.
9 Mayıs 2017’de de Wikimedia Vakfı, reddedilen itiraz kararı sebebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Başvurunun ardından dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, hukukun vereceği kararlara herkesin uymasını bekledikleri gibi kendilerinin de uyacağını söyleyerek, "Wikimedia adlı vakıf, Wikipedia'nın erişim engeline ilişkin hukuk kuralları çerçevesinde tüm haklarını kullanabilecek" dedi.
AYM başvurusuyla ilgili süreç devam ederken, hem Wikimedia hem de Wikipedia sık sık sosyal medya hesaplarından engelin kaldırılması çağrısında bulundu.
2018 Ocak ayında Habertürk'e konuşan Wikimedia Yönetim Kurulu Başkanı Katherine Maher, "söz konusu makaleleri değiştirdiklerini" ve AYM kararını beklediklerini söyledi.
Bundan birkaç ay sonra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, "Uyardık, gereğini yapmadılar. Mahkeme karar aldı, yayınlar durduruldu. Tekrar açılması adına sürekli görüşüyoruz" dedi.
Wikimedia ise bu açıklamayı yetersiz bularak 22 Mayıs 2018'de Bakan Arslan'a yazdıkları açık mektubu yayımladı. Mektupta Bakan'ın gerekçelerle ilgili net bir açıklama yapmadığı belirtilirken, Wikipedia'nın tarafsızlık ilkesi hatırlatıldı.
Mektubu paylaşan Wikimedia Vakfı ayrıca, Türkiye'nin Vikipedi’den öğrenme, orada bilgi paylaşma ve ona katkıda bulunma imkanından yoksun kaldığını belirterek, "Türkiye’nin katılımının olmayışı dünyayı mağdur ediyor Vikipedi’nin Türkiye halkına bütünüyle geri kazandırılması için çabalamaya devam etmeye kararlıyız” dedi.
Ayrıca Wikipedia, "We miss Turkey" (Türkiye'yi özlüyoruz) sloganıyla sosyal medyada bir kampanya başlattı. Resmi Facebook hesabından kullanıcılarına "Bir sabah uyansanız ve Wikipedia'ya erişemediğinizi fark etseniz, ne hissederdiniz?" sorusunu yönelten site yöneticileri, "#WeMissTurkey" etiketiyle bir hafta boyunca paylaşımlar yapılması çağrısında bulundu.
Yasağın ikinci yılında aralarında Uluslararası Pen Kulübü ve Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) bulunduğu kurum ve kuruluşlar, ortak bir bildiri yayımladı. Yapılan açıklamada, “Türkiye’nin bağımsız medya ve internette ifade özgürlüğünü kısıtlamak konusundaki eylemlerini kınıyor, Türkiye hükümetini çevirimiçi de dahil olmak üzere ifade özgürlüğünü engellemek adına yapılan bütün girişimlerini sonlandırmaya çağırıyoruz” denildi.
Anayasa Mahkemesi’nin, yapılan başvurudan sonra iki yıl boyunca cevap vermemesi üzerine 2019’un Nisan ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruldu.
Son zamanlarda ifade ve medya özgürlüklerine ilişkin Türkiye’den gelen dava başvurularına “öncelik” verip hızlandırılmış prosedürle işleme koyan AİHM, Wikipedia dosyası için de hızlandırılmış prosedürü uyguladı. Mahkeme, getirilen erişim yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile uyumlu olduğunu kanıtlaması için Türkiye hükümetine Ekim ayı sonuna kadar süre verdi.
AİHM’nin başvuruyu hızlandırılmış prosedürle işleme koyma kararını memnuniyetle karşılayan Wikipedia kurucusu Jimmy Wales, konuya ilişkin açıklamasında, “Bu dava, güç suistimallerini sınırlama ve hükümetlerin vatandaşlarının bilgiye erişimini kısıtlama yeteneğini sınırlamak için bir emsal oluşturma potansiyeli taşıyor” dedi.
Türkiye'de Twitter için 20 Mart 2014 ve 6 Nisan 2015 tarihlerinde olmak üzere iki kez erişim engeli kararı alındı. 2014’te alınan erişimin engeli kararının dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın "Twitter mivitır hepsinin kökünü kazıyacağız. Uluslararası camia şunu der, hiç beni ilgilendirmiyor” sözlerinden bir gün sonra gelmesi dikkati çekti. Yasak hakkında birçok tepki gelirken dönemin Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Twitter'dan, 5 farklı dilde, "Özellikle Türkiye'deki takipçilerime; Başbakan Erdoğan'ı ifade özgürlüğünü hemen serbest bırakmaya çağırıyorum" mesajını paylaştı. Ayrıca dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yasağı aşarak Twitter hesabından erişim yasağı ile ilgili yaptığı açıklamalarda, "Umarım bu uygulama uzun sürmez. Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal gibi suç oluşturan hususlar varsa, ancak mahkeme kararıyla sadece ilgili sayfalar kapatılabilir. Kullanılan platformlara erişimin topyekün engellenmesi teknik olarak zaten mümkün değil. Ayrıca, daha önce defalarca belirttiğim gibi iletişim teknolojilerinin bugün ulaştığı noktada Twitter gibi bütün dünyada. Sosyal medya platformlarının tamamen kapatılması tasvip edilemez" ifadelerini kullandı. YouTube'a erişim ise ilki 6 Mart 2007'de, ikincisi ise 17 Ocak 2008'de olmak üzere birkaç kez engellendi. Yasakların sebepleri arasında, Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret içeren video, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgenaral Yaşar Güler'e ait olduğu öne sürülen ses kayıtları ve öldürülen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınmasıyla ilgili görüntüler vardı. YouTube yasakları da Türkiye ve Dünya’dan birçok tepkiye neden oldu. Ayrıca 2007 tarihinde "erişimin engellenmesini" ya da "içeriğin kaldırılmasını" düzenleyen bir kanun olmaması sebebiyle erişimin tamamen engellenmesi kararının hukuka aykırı olduğu ifade edildi. |