"Öfke yenilebilir bir duygudur"

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Kenan Eren, toplum arasında öfkeli, asabi, sinirli, günü gününe uymuyor dengesiz hareketleri var gibi sıkça dile getirilen bu özelliklerin değiştirilebileceğini söyleyerek "Sizi kimse kızdıramaz, sizi kimse öfkelendirmez. Değiştirebileceğiniz şeyler üzerine kafa yorun, değiştiremeyeceğiniz şeyleri öylece kabul edin" dedi. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Kenan Eren stres ve öfke ile baş etmenin yolları üzerine önemli açıklamalar yaptı. Öfkenin çok kolay anlaşıldığını aktaran Yrd. Doç. Dr. Eren, "Öfkeyi saklayamazsınız. Kızgınlık olumsuz ama sağlıklı bir duygudur, öfke olumsuzdur ve sağlıksızdır, öfkeyi def etmek gerekir. Bilge insanlar 2500 yıl öncesinden şunu söylüyorlar;'sizi kimse kızdıramaz, sizi kimse öfkelendiremez aslında'. Formüllerini de söylüyorlar mesela diyor 'siz değiştirebileceğiniz şeyler üzerine kafa yorun, değiştiremeyeceğiniz şeyleri öylece kabul edin'. Kaynanamı değiştirebilir miyim? Gelinler çok öfkelenir kaynanalarına, ben doğa ile ilişkimi de böyle kurmalıyım. Kaynana bir doğa olayı gibi kodlanırsa gelinler gerçekten baş edebilirler. Fakat kaynanasının ona yaptığı hareket ciddi ruh sağlığını bozuyorsa, ciddi bir şekilde şiddet, aşağılama varsa o zaten biz hekimleri ilgilendirmez hukuk bürolarını ilgilendiren bir şey olur. Değiştirebileceğimiz şeylerde var mesela kendi davranışlarımız, en kolayıdır. Bizim kontrolümüzde olan odur. Kendi duygularımız, söylemlerimiz, tavırlarımız, tutumlarımızın üzerine gitmeliyiz, çok şey kazanırız. Karşı tarafta da değişim istiyoruz ya, kendi davranışlarımızı değiştirirsek kayınvalidemizde de, iş yerindeki diğer arkadaşlarımızda da, aile üyemizin herhangi bir yakınında da o etkiyi yaratabiliriz" diye konuştu. "NE DÜŞÜNÜYORSAK ONU YAŞARIZ" Stres aslında karşılaşılan olgulara takınılan tavır olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Eren, "Onun sonucunda da ortaya çıkan tablodur. Öfkeli olmak doğuştan gelmez.Ama kişilik çok önemli bir kavram, kişiliği iki parçaya ayırırsak bunları biri mizaç diğeri karakter. Karakter sonradan aile, toplum, din, kültür, gelenek, görenekle eklenir. Öfkenin olumsuz sağlıksız ana duygulara yol açtığını kavrayamazsak ve o düşünce sandığına gidip bakamazsak öfke kader olmaktan kurtulamaz kader olur o zaman. Ama biz ne düşünüyorsak onu yaşarız. Yani öfkeli, asabi, sinirli, günü gününe uymuyor dengesiz hareketleri var gibi özellikler değişebilir, dönüştürebilir özellikler aslında. Öfke ve stres denince psikosomatik hastalıklar aklıma geliyor. Mide, bağırsak rahatsızlığı, kalbi sürekli rölanti yüksek araç gibi çalışır. Ağzı kurur, öfkelendiğimizde, kaygı yaşadığımızda bedeninde bir takım semptomlar olur" açıklamalarında bulundu. "TRAFİKTE ARAÇTAN İNİP KAVGA ETMEYİN, 155'İ ARAYIN" Günümüzde trafikte bazı insanların feci şekilde öfkelendiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Eren, "Kişi öfkelenince aracından iniyor karşı tarafı darp etmeye gidiyor. Bir dolu tatsız şeyler yaşanıyor. Benim yapacağım şey o adamı orada terbiye etmek, haddini bildirmek değil. Ama haddini bildirmek çok istiyorum. Bir yolu var, hiç araçtan inmeden, yasalar önünde suçlu duruma düşmeden ALO 155 'i arayıp 'filanca araç sürüş emniyetimi bozuyor, beni tehlikeye atıyor' notunu iletirsiniz. Bizim yapabileceğimiz budur" diyerek sözlerini tamamladı.