Akbelen ormanında bilirkişi keşfi yapıldı: "Kömür öldürür, zeytin yaşatır"

Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen ormanına yapılmak istenen kömür madenine karşı açılan davada bilirkişi keşfi yapıldı. Davalı şirketin avukatı, “Elektrik üretim faaliyetimiz, enerji arz güvenliğinin emre amade enerji temininin önemli bir aktörüdür” diyerek madenden çıkarılacak kömürün elektrik üretiminde kullanacağını söyledi. Ormanı savunan İkizköylülerden Necla Işık ise bilirkişilere ormanın kendileri için önemini anlattıklarını belirterek, “‘Zeytin şifadır’ dedik. ‘Kömür öldürür, zeytin yaşatır’ dedik” diye konuştu.

Akbelen ormanına yapılmak istenen kömür madenine karşı açılan davada bugün bilirkişi keşfi yapıldı. İkizköylüler, keşfin ardından basın açıklaması yaptı.

"Elektrik üretim faaliyetimiz, enerji temininin önemli bir aktörüdür"

Bilirkişilerin Muğla 1. İdare Mahkemesi’ne sunulmak üzere hazırladığı keşif tutanağında, maden şirketinin avukatının görüşüne de yer verildi. Avukat, şunları belirtti:

“Şirketimiz, çevre iznine sahip Türkiye'deki sayılı termik santrallerdendir. Ulusal ve uluslararası çevre mevzuatına uygun faaliyet göstermektedir. Elektrik üretim faaliyetimiz, enerji arz güvenliğinin emre amade enerji temininin önemli bir aktörüdür.

Elektrik enerji üretimi, kamu yararına yapılan zorunlu bir kamu faaliyetidir. Bilirkişilerin, yerli kömür kaynağı ile elektrik üretiminden elde edilecek faydanın oluşturduğu kamu yararı konusunu öncelikle değerlendirmeleri ve işbu davaya konu asıl ihtilafın, orman varlığının korunması ile elektrik üretiminin arasındaki üstün kamu yararının tespitini yapmaları gerekmektedir.

Son olarak davamız Akbelen ormanında verilen açık maden işletmesi izni olduğu için, orman alanı dışında gezilen saha gezmesi ve ara kararda belirtilenler dışındaki kişilerin dinlenmesini kabul etmiyoruz; keşfe bu yönde itiraz ediyoruz. Ayrıca Akbelen sahası dışında bilgi, belge, haritaların ve kayıtların dosyadan çıkartılmasını talep ediyoruz.”

"ÇED raporu hazırlanmadı"

İkizköylülerin avukatı Araf Ali Cangı ise projeye ilişkin çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporu hazırlanmadığına dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Çevresel etki değerlendirmeye tabi tutulmadığından, bilirkişi raporunun projenin çevresel etki değerlendirilmesi kapsamında düzenlenmesini içeriğinde dava konusu edilen saha olan Akbelen ormanının bölgede yaşayan insanların ve diğer canlıların yaşamını ne yönde etkilediği; ormanın ortadan kaldırılıp maden ocağı haline gelmesinde ortaya çıkacak olan yoksunluk dikkate alınmalı.

Bölgedeki zeytinliklerin yoğunluğu ve mesafeleri göz önüne alınmalı ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik’in 20. maddesi kapsamında değerlendirilmeli. Yine bölgenin ekonomisini oluşturan arıcılık, balcılık ve ormandan elde edilen diğer ürünler de dikkate alınmalı.

Koca Çay’ın çıktığı kanyonda yer alan su batandan çıkan su, şu anda içinde bulunduğumuz Çam köy yakınındaki su kuyularını besliyor ve bu kuyular da Bodrum Güllük Havalimanı ve bölgeye su sağlıyor. Maden ocağı açılması halinde bu su kaynağının bundan nasıl etkileneceği bilirkişiler tarafından değerlendirilmeli.”

"Kömür öldürür, zeytin yaşatır"

İkizköylü Necla Işık, bilirkişilere ormanın kendileri için önemini anlattıklarını söyleyerek, “‘Zeytin şifadır’ dedik. ‘Kömür öldürür, zeytin yaşatır’ dedik. Ne Akbelen ormanından ne zeytinlerimizden ne İkizköyün topraklarından vazgeçmiyoruz” dedi.

Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise Enerji Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle zeytinlik alanları maden sahasına açtığını kaydederek, “Bugünkü keşfimiz, zeytinliklerin madenciliğe feda edilmemesi için yapılan mücadelenin simgesi olacak. Bu kitle, Akbelen ormanını, zeytinlikleri vermeyecek. Yaşamı savunmaya devam edecek” diye konuştu.