Adalet Bakanlığı'nın kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik genelgeye ilişkin konuşan Avukat Selin Nakıpoğlu, "Beklediğimiz düzenlemeleri bulamadık. Sosyal medyayla ilgili madde, intihar görünümlü cinayet davalarının kapatılmasının önünü açabilir" dedi.
Tıklayın: Adalet Bakanlığı, kadına şiddetle mücadele için genelge yayımladı
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül imzasıyla yayımlanan genelgeyle ilişkin T24 Manşet'e ilişkin açıklamalarda bulunan Nakıpoğlu, "Beklediğimiz düzenlemeleri bulamadık. Kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadelede en üst düzenleme olan İstanbul Sözleşmesi'nin iç hukuka uyumluluğuna dair yapılması gereken çok şey var. Zaten var olan ve yapılması gereken düzenlemelerin bir nevi ısıtılıp önümüze sunulmasıdır. Genelgede yeni bir şey yok" diye konuştu.
Zorlama hapsi kararlarında kapalı ceza infaz kurumlarında infaz edilmesi gerektiğiyle ilgili maddeyi yorumlayan Nakıpoğlu, "Biz hep kadın ve çocuk olan şiddet suçlarında açık cezaevi yolu kapatılmalı diyoruz. Söz konusu madde, buna ilişkin ilk adım olabilir mi diye soruyoruz ancak yeterli değil" dedi.
Nakıpoğlu, aile içi ve kadına karşı şiddet suçlarına ilişkin yürütülen soruşturmaların, kural olarak gizli olan soruşturma evresiyle ilgili ifade, tutanak, belge, ses ve video kayıtların, delillerin internet ve sosyal medya gibi platformlarda paylaşılmasının önüne geçilmesiyle ilgil maddeye ilişkin de konuştu.
Nakıpoğlu, "Maalesef kadınlar ve çocuklar adalete ilişkin ciddi bir tahkik yaşayamadığı için sosyal medyaya başvurmak zorunda kalıyorlar. Sosyal medyaya başvurmak zorunda kalmaları bile problem. Örneğin; Şule Çet davasında Çet'in yakınları seslerini sosyal medyadan duyurdu. Bu madde, intihar görünümlü cinayetlerin kapatılmasına neden olup olmayacağına dair de bir soru işareti var" ifadelerini kullandı.
"İstanbul Sözleşmesi ne yapılması gerektiğini söylüyor" diyen Nakıpoğlu, "Güncelleme denilerek önümüze sürülen bu düzenlemeleri değil başka düzenlemeleri bekliyoruz. Zaten hali hazırda kanun koyucunun yapması, uygulamayı takip etmesi gereken durumlar var elimizde. İstanbul Sözleşmesi'nin çizdiği yoldan yürüyelim, başka yollara ve düzenlemelere gerek yok" dedi.