Aydın Engin'i anlattılar: Gazetecilerin Kutup Yıldızı'ydı; Osman Kavala'nın cezaevinden çıkışını göremedi

Aydın Engin'i anlattılar: Gazetecilerin Kutup Yıldızı'ydı; Osman Kavala'nın cezaevinden çıkışını göremedi

Kamera-Kurgu: Tunahan SerimGazeteciliğin duayen ismi Aydın Engin'i sevenleri, dostları, gazeteci arkadaşları,  Çengelköy Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurladı. 

Siyasetten, hukukçular, gazetecilerden, insan hakları savunucularına kadar onlarca isim Aydın Engin için İstanbul-Çengelköy Mezarlığı'nda bir araya geldi. Şirin PayzınŞanar Yurdatapan, Hilmi Hacaloğlu ve Sırrı Süreyya Önder Aydın Engin'le ilgili duygularını, anılarını T24'le paylaştı. 

"Kavala'nın cezaevinden çıktığını göremedi"

Şirin Payzın, Kosova savaşı yıllarında Belgrad'a gelen Aydın Engin'le tanışmalarını anlattı. Şirin Payzın-Gazeteci"Beni aradı. Sen buralardaymışsın. Bana Belgrad'ı, savaşı anlat dedi. Bir gün buluştuk. Bütün Belgrad'ı gezdik. Saatlerce konuştuk. Savaşı, hayatı, dünyayı, Türkiye'yi konuştuk. Dostluğumuz o zaman başladı. Aydın Engin hiçbir zaman bir şey oldu ya da buralardayım demeyen bir insandı. Ruhu hep muhabirdi. Kendinden yaşça küçük olan gazetecilerle eşit ilişki kuran bir isimdi. Yol gösterirdi, motive ederdi. Bunlar artık gazeteciler arasında kalmayan değerler. Sürgün, gözaltı, cezaevi, sansür, tehdit... Hepsini yaşadı Aydın Engin. Bu rağmen neşesini kaybetmedi. Sürgündeki gazetecilerin döndüğünü, Osman Kavala'nın cezaevinden çıktığını, dilediği Türkiye'yi göremedi. Gerçekten yaşanmış bir hayat bıraktı geride. Onu çok özleyeceğiz."

"Konjonktüre göre tavır almadı"

Sırrı Süreyya Önder, ne zaman dara düşse yanı başında Aydın Engin'i bulduğunu söyledi. Sırrı Süreyya Önder-Eski HDP milletvekili-yönetmen

"Günümüzde bütün bir ömrünü hak, özgürlük ve eşitlik mücadelesine adayan çok insan kalmadı. Bu adanmışlığın son temsilcilerinden biriydi. Politik konjonktüre göre tavır almadı. Doğru bildiğinin, hak bildiğinin yanında durmak konusunda ayrı bir hassasiyeti oldu. Kişisel olarak ne zaman başımız dara düşse hemen yanı başımızda gördüğümüz bir isimdi. Bu irade ile yaşadı böyle de final yaptı. . Ben de aynı ameliyatı olmuştum. O ameliyat öncesinde Cumhuriyet gazetesi tutsakları ile beraber yemek yemiştik. Eski günleri andık, yeni günleri konuştuk. Sonra ikimizin de sağlık sorunları nedeniyle bir araya gelemedik. Kısmet buraya imiş.

"Sürgün dostuyuz"

Şanar Yurdatapan da Almanya'da Behice Boran'ın da katıldığı bir eylemle ilgili anısını paylaştı. 

Şanar Yurdatapan-İnsan hakları savunucusu

"Almanya'da çok uzun yıllar beraber olduk. Sürgün dostuyuz aynı zamanda. En ağır konuları, içeriği hiç saptırmadan, insanın dudağında bir tebessüm bırakarak yazan çizen konuşan bir insandı. Çok nadir geliyor böyle insanlar. 1983 senesinde Türkiye'de seçimler yapılırken biz de Bonn'da büyük bir basın toplantısı düzenlemiştik. Orada herkes birbirine zincirlerle bağlandı. Behice  Boran da aramızdaydı. Aynı şekilde o da zincire bağlandı. Ancak iş bittikten sonra anahtarın kayıp olduğu anlaşıldı. Zincirleri açamıyorduk. Anahtar sonradan çocukların birinin çantasından çıktı. Her bir araya gelişimizde bu öyküyü anlatırdık birbirimize."

"Gazetecilerin Kutup Yıldızı'ydı"

Gazeteci Hilmi Hacaloğlu da Aydın Engin'in görünmez bir kahraman olduğunu belirterek herkesin üzerinde emeği olduğunu ifade etti. 

Hilmi Hacaloğlu-Gazeteci"Yeri dolmayacak bir kayıp. Hepimiz çok şey öğrendik. Türkiye'deki gazetecilere Kutup Yıldızı olmuş bir insan. Hepimizin üzerinde izi olan emeği olan bir gazeteciydi. Bana 'damat' derdi. Eşimle Birgün'de (gazete) çalışmışlardı. Herkese yaptığı espriyi bana da yapardı: Seni değil, çocuğunu, eşini seviyorum. Ahmet Şık tutuklandığı, kitabının basıldığı süreçte yaptıkları unutulmayacak. Onunla bir röportaj yapmıştık. Umarım kısa zamanda gün yüzüne çıkartacağız. Ne kadar görünmez bir kahraman olduğu, elinin zorda, darda olan gazetecilerin üzerinde olduğu daha net görülecektir."

Alkışlar, hüzünler, gözyaşları ile veda edildi Aydın Engin'e...Gazeteci, sanatçı, yazar, siyasetçi, hukukçu dostları onu yalnız bırakmadı.  

Cenazeye katılan isimlerden bazıları şöyle: 

Engin'in cenazesine yakınları, aralarında HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, CHP'li Sezgin Tanrıkulu, HDP'li Hüda Kaya, Sırrı Süreyya Önder Saruhan Oluç, Garo Paylan, TİP milletvekili Ahmet Şık, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, T24 Genel Koordinatörü Sertuğ Çiçek, T24 Yazı İşleri Müdürü Umut Ozan Darıcı, T24 yazarları Murat Sabuncu, Şirin Payzın, Mehmet Y. Yılmaz,  Gençay Gürsoy, Candan Yıldız, T24 çizeri Tan Oral, çizer Musa Kart, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazeteciler Metin Solmaz, Ümit Kıvanç, Erol Önderoğlu, Faruk Eren, Turhan Günay, Bülent Özdoğan, Hilmi Hacaloğlu, Murat Meriç, Bülent Mumay, Rıdvan Akar, Hazal Özvarış, Aylin Kaplan, Süleyman Sarılar, Asena Özkan, Gonca Tokyol, Damla Uğantaş, Dilek Şen, Metin Kaan Kurtuluş, Tunahan Serim, yönetmen Yüksel Aksu,avukat Akın Atalay, yazar Nesrin Nas, akademisyen Esra Mungan, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Tora Pekin, Can Atalay,  Levent Gültekin, Nurcan Baysal, Gülseren Onanç, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve oğlu Arat Dink, Şanar Yurdatapan, Oral Çalışlar, Yücel Sayman'ın da olduğu medya, siyaset, sanat dünyasından isimler katıldı.

Çiçek gönderenler arasında İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Müjdat Gezen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Nesrin ve Adnan Nas, Nazar Büyüm, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de yer aldı.

 

 

 

 

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar