İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ve beraberindekilerle birlikte Beylikdüzü'nde bulunan Gürpınar’daki Su Ürünleri Halini ziyaret etti. Sabaha karşı 04.00’te esnafla bir araya gelen İmamoğlu, sezonun ilk mezadına katıldı. Denizleri korumanın önemine dikkat çeken İmamoğlu, Kanal İstanbul projesine göndermede bulunarak “Denizle, çocukla oynar gibi oynamamak lazım. Onun için lüzumsuz işlere, lüzumsuz projelere girip bu denizleri tehdit etmemek lazım” dedi.
İstanbul’da Nisan ayından bu yana yasak olan Su Ürünleri Avı bugün itibariyle yeniden başladı. Yoğun kalabalığın olduğu pazarda, ürünler satış noktalarına ulaştırılmak üzere araçlara yüklendi. Hal’de bulunan yüklü miktarda su ürünleri sezonun yeni başlaması nedeniyle kısa sürede satıldı.
Bir esnaf ile siftah alışverişi yapan İmamoğlu, artırıma başka katılan olmayınca mezatın kazananı oldu. 4 kasa balık alan İmamoğlu, “Sizin gibi gece çalışan itfaiye çalışanlarımız var. Gece nöbette olan itfaiyecilere yollayacağım bunu” dedi.
İmamoğlu, bir gazetecinin, “2009’da, Beylikdüzü İlçe Başkanı olduğunuz tarihten itibaren Gürpınar’daki Balık Hali de yapılmaya başlandı. Siz, o tarihten itibaren, bu halin yapılmasıyla ilgili olarak ciddi bir kampanya yürüttünüz. Beylikdüzü Belediye Başkanı olduktan sonra da devam ettiniz. Şu anda İBB Başkanı’sınız. O itirazınız hala geçerli mi” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Haklı bir soru. Ben, bilindik siyasetçiler gibi dünü ayrı, bugünü ayrı yorumlayan birisi değilim. Akılla, bilimle hareket ederim. Birkaç sebepten dolayı, Gürpınar’daki bu halin imalat sürecine muhalefetimiz vardı. Birincisi Beylikdüzü ölçeğindeydi. Beylikdüzü’nün coğrafyasının buna uygun olmadığı yönünde kanaatlerimiz vardı. Ben, bu konuda haklı olduğumuzu düşünüyorum. Her sahilde, her şey yapılmaz. İkincisi; bu balık halinin İstanbul’un böylesi bir tarafında olmasının balıkçı esnafımızı zora sokacağını söylemiştim o zaman. İstanbul’un belli yerlerine gerçekten uzak olduğunu ifade etmiştik. Az önce kooperatif başkanımız da söyledi; İstanbul’un farklı yerlerinde mezatlar oluyor. Bunu ana sebebi, bu zorluk. İstanbul’un daha kapsayıcı bir yerinde bu işin olmasının daha doğru olacağını ifade etmiştim o zaman.”
Soruya Büyükşehir hafızasından cevap vermek istediğini belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Bu konuyu, gelir gelmez sorguladık. Bizden önceki belediye başkanıyla da sorguladık. ‘Başka bir yerde balık hali yapılsın’ diye fizibiliteyi başlatan, benden önceki Büyükşehir Belediyesi. Hatta, Anadolu yakasında bir yere bakılmış. Hatta, kooperatif başkanı da bilir ki, ‘Balık Adası’ diye bir proje çalışmışlar. Dolayısıyla kendi dönemlerinde yapılan bir işten, fazla değil, 3-4 sene sonra, ‘Bu balık hali başka bir yere taşınabilir mi’ diye çalışmalar yapmışlar. Tabi bir gerçeklik var: Buraya çok büyük bir para harcandı. Daha iyi bir ortam, daha iyi bir ekonomik koşul, daha geçerli bir proje olgunlaşırsa, elbette B planı düşünülebilir. Ama bugünün koşullarında biz, böyle bir yatırıma girmeyi doğru bulmuyoruz. Şu anda burası, 250 bin metrekareye yakın bir alan. Ne kadarını kullandığımızı, buradaki yetkililerimiz, buradaki kooperatif başkanı biliyor. Bazı işlerde israf olunca, insan üzülüyor. Ya da bazı ilerde yanlış yapıldığında, bu filmi geri saramıyorsunuz. Şu anda biz, bu süreci yönetiyoruz ne yazık ki. Ama neticede, ‘Bundan sonra biz süreci yeni baştan alalım, tekrar yapalım’ dersek, açıkçası o büyük bir ikinci israfa dönüşür. Bu yönüyle yapacak bir şey yok.”
“Bugün nasıl, ‘Marmara Denizi’ni kanal kirletir’ diye ya da başka unsurlarla anlatırken, ‘Bu denizi Allah korusun’ diye anlattığım bütün prensipleri, nasıl ki bilim insanlarından dinledim, o zaman da aynı şeyleri yapmıştım. Ama artık yapıldı. Şimdi bu koşularla hem balıkçı esnafımızı hem de denizde avlanan balıkçılarımızı koruyacak bir düzeni hep beraber inşa edeceğiz”