24 Eylül Cuma vizyona giren 'Bir Nefes Daha' filminin yönetmeni Nisan Dağ ve filmin başrolü Oktay Çubuk, Muammer Brav'ın konukları oldu. Filmin sosyolojik alt yapısını, başrol Oktay Çubuk'un canlandırdığı Fehmi karakterinin "Burada insanlar hayattayken de ölüyor" cümlesinden yola çıkarak değerlendiren yönetmen Dağ, "Aslında bir aşk hikayesi var. Ama karakterle çok farklı bir sosyolojik yapıdan gelmelerine rağmen aynı kotada eriyebiliyorlar. Müziğin gücü de bu diye düşünüyorum. Tabii birbirlerini anlamakta zorlandıkları yerler var. Gene de birbirlerine aşık kalabiliyorlar" dedi.
'Bir Nefes Daha' filminin yönetmeni Nisan Dağ ve Oktay Çubuk, Muammer Brav'ın konukları oldu. Konuklar, çekimine 2019'da başlanan ancak araya pandeminin girişiyle seyirciyle buluşması geciken film sürecini anlattı.
Süreçteki gelişmelere değinen Dağ, "Bağımsız film yaptığınız zaman süreçler biraz uzayabiliyor. Ben 2016'da senaryoyu yazmaya başladım. 2017'de finans arama sürecimiz başladı. Araya krizler vesaire girdi. 2019'da sete girebildik. Post sırasında pandemiyle karşılaştık. Sonunda filmi seyirciyle kavuşturabildik. Bir Nefes Daha, İstanbul'un zor semtlerinden birinde geçiyor. Fehmi karakterini takip ediyoruz. Rap müziğe ilgili. Bir yandan da bonzai bağımlısı. Film bol inişli çıkışlı bir film" diye konuştu
Filmin sosyolojik altyapısını 'göze sokmadan' hissettirme kaygısı olduğunu ifade eden Dağ, "Filmin sosyolojik boyutları var bunları hiçbir zaman göze sokmak istemedim. Aslında bir aşk hikayesi var. Ama karakterle çok farklı bir sosyolojik yapıdan gelmelerine rağmen aynı kotada eriyebiliyorlar. Müziğin gücü de bu diye düşünüyorum. Tabii birbirlerini anlamakta zorlandıkları yerler var. Gene de birbirlerine aşık kalabiliyorlar" dedi.
Yönetmen Nisan Dağ, şunları ifade etti:
"İstanbul'un kendine has bir durumu var, şehir çok karışık. İstanbul'da birçok semt bu şekilde var. Gültepe, Tarlabaşı'nı örnek alabiliriz. Karaçınar kurgu bir isim. Bir Roman ya da Kürt mahallesi olabilirdi. Ben daha evrensel bir mahalle yaratmak istedim.
Animasyonun bende çok ayrı bir yeri var. Hem bir form olarak çok seviyorum. Bu filmde daha çok bir anlatım biçimi olarak kullandım. Uyuşturucunun etkisini iyi yansıtabileceğim bir yol arıyordum. Kamera üzerinde bunu bulmakta zorlanıyordum. Bu uyuşturucunun şöyle bir olayı var, dış dünyayı olduğundan daha korkunç algılamaya sebep oluyor. Bir gece yarısı uyandım ve bir klipte animasyon görüntüleri görünce aklıma geldi."
Filmde Fehmi karakterini canlandıran oyuncu Oktay Çubuk, canlandırdığı karakteri ve gelişim öyküsünü şöyle anlattı:
"Fehmi babası ve abisiyle yaşayan heyecanlı, yetenekli, yerinde duramayan bir genç. Bundan önce sektörde TV dizisi tecrübelerim vardı ama sinemada yer almamıştım. Ama benim anladığım kadarıyla sinemada genel olarak hazırlık süreciyle ilgili bir problem var. Bir şanslıyız ki Nisan bu konuda vizyonluydu, sürece çok önem gösterdi. Ben oyuncu koçuyla çalışmaya belki filmin çekimlerinden 2 ay önce başladım. Daha sonra hep beraber çalıştığımız bir süreç oldu. Ben daha önce rap yapmamıştım. Filmle ilgili anlaşmam ve sete çıkmam arasındaki 6 ayda o dönemki ev arkadaşımla beraber ufak bir rap grubu kurup müzik çalışmaları yaptık. Sonra onlar radyolarda yayınlandı. Rape ilgim vardı ancak Türkçe rapi hiç bilmiyordum. Fehmi katmanları olan çok iyi bir karakterdi.
Fehmi'nin çok koyu dindar olmasından ziyade, o toplumsal alışkanlık aslında diyebileceğim bir konu. Herkes bayramda namaza gidiyor, o da herkesle beraber sürünün bir parçası olarak ilerlemiş gibi farz ettik. Estonya'da film festivaline gittiğimizde, orada benimle konuşan Müslümanlar oldu."