Boğaziçi akademisyenleri: Rektörlük binasının kapısına, YÖK Disiplin Yönetmeliği'ne ait maddelerin yer aldığı bir yazı asılarak, öğrencilere gözdağı verildi
Hakan Aksay

Haberler

Hakan Aksay

Yükleniyor...

Boğaziçi akademisyenleri: Rektörlük binasının kapısına, YÖK Disiplin Yönetmeliği'ne ait maddelerin yer aldığı bir yazı asılarak, öğrencilere gözdağı verildi

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, atanmış rektör Melih Bulu'ya karşı başlattıkları nöbet eylemlerine bugün de devam etti. Akademisyenler, "İki ayı aşkın bir süredir yürüttüğümüz mücadelemizi, her türlü baskı ve yıldırma çabalarına karşı güçlenerek sürdürüyoruz" diyerek  Rektör Melih Bulu'nun, yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci ve atanmış Hukuk Fakültesi Dekanı Selami Kuran’ın istifasını istedi.

Akademisyenler, yaptıkları açıklamada "Bugün de size basının alınmadığı kampüsümüzden sesleniyoruz" diyerek geçtiğimiz hafta 70’i aşkın öğretim üyesinin rektör atamasını düzenleyen kararnamenin iptali için Danıştay’a dava açtığını hatırlattı. Akademisyenler, "Liyakati gözardı ederek, siyasi motivasyonlarla ve anayasal ilkelere aykırı bir şekilde gerçekleştirilen bu atamanın iptalini talep etmeye devam edeceğiz" vurgusu yaptı.

Boğaziçi akademisyenleri, kayyum rektör Melih Bulu'nun rektörlük binası kapısına astığı "YÖK Disiplin Yönetmeliği Maddeleri" ile öğrencilere gözdağı vermeye çalıştığını belirtti, "Açıkça görülüyor ki Anayasa ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama ve yayma hakkını kullanan öğrenciler değil, onları bu haklarından tehdit yoluyla alıkoymaya çalışanlar suç işlemektedir" dedi.

"Bu mesaj, tehditkâr içeriği ve ithamkâr üslubu ile bir muhtıra niteliğindedir"

Ayrıca atanmış rektör Melih Bulu'nun üniversitede adeta olağanüstü hal ilan ettiğini vurgulayan Boğaziçi akademisyenleri, kendilerine üniversite yönetimiyle ilgili tüm seçimlerin askıya alındığını ilan eden bir bilgilendirme mesajı gönderildiğini söyledi. Akademisyenler, "Bu mesaj, tehditkâr içeriği ve ithamkâr üslubu ile bir muhtıra niteliğindedir" diyerek üniversitede yaratılmaya çalışılan antidemokratik ortama tepki gösterdi.

Akademisyenlerin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Bu hafta da yine, öğrencilerimizin haklı taleplerinin dile getirilmesi engellenmeye çalışıldı, aileleri üst düzey bürokratlar tarafından aranarak baskı altına alınmak istendi. Kampüs içinde demokratik, barışçıl protesto haklarını kullanan öğrencilerin özel güvenlik görevlileri ve sivil polisler tarafından fotoğraf ve videoları çekilerek kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde ele geçirildi. Öğrenciler fiziksel ve psikolojik taciz ve tehditlerle karşı karşıya kaldı. Rektörlük binasının kapısına, YÖK Disiplin Yönetmeliğine ait maddelerin yer aldığı bir yazı asılarak, öğrencilere gözdağı verildi. Açıkça görülüyor ki Anayasa ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama ve yayma hakkını kullanan öğrenciler değil, onları bu haklarından tehdit yoluyla alıkoymaya çalışanlar suç işlemektedir. Öğrencilerimizin maruz kaldığı bu sistematik şiddeti kabul etmiyor, sıkıyönetim zamanlarını çağrıştıran bu baskıcı ve hukuksuz uygulamalara son verilmesini talep ediyoruz. Öğrencilerimiz ve ailelerinin yanındayız."

"Seçilmişlerin hiçe sayıldığı, atanmışların tüm demokratik ilkeler göz ardı edilerek yetkilerle donatıldığı bir dönemden geçiyoruz. Üniversitemizde irademizi yok sayan, gerçekleri sürekli saptıran bir yönetim ile karşı karşıyayız.

''Üniversite yönetimiyle ilgili tüm seçimleri askıya aldığını ilan eden bu mesaj, bir muhtıra niteliğindedir''

Atanmış rektörün, seçimle belirlediğimiz Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne 1 Mart Pazartesi günü vekaleten rektör yardımcısı Profesör Naci İnci’yi atadığını öğrendik. Aynı gün rektörlükten 'Bilgilendirme' adı altında, üniversitemizde adeta olağanüstü hâl ilan eden bir mesaj aldık. Üniversite yönetimiyle ilgili tüm seçimleri askıya aldığını ilan eden bu mesaj, tehditkâr içeriği ve ithamkâr üslubu ile bir muhtıra niteliğindedir. Bu metinde, resmî olarak görevlendirilmiş Sosyal Bilimler Enstitüsü Seçim Komisyonunca 9 Şubat tarihinde kapalı oy yöntemiyle yapılmış seçimin tanınmadığı ilan edilmiştir. Metinde iddia edildiği gibi seçmenlere baskı yapıldığının ve sonuçların üniversite yönetimine sadece şifahen bildirildiğinin gerçekle hiçbir ilişkisi yoktur. Seçim sürecine ve oylama sonucuna dair ıslak imzalı yazı, rektörlük makamına iletilmek üzere Yazı İşleri Müdürlüğüne teslim edilmiş; yazının taranmış bir kopyası Genel Sekreter Vekili’ne e-posta yoluyla ulaştırılmıştır.

Bu mesnetsiz iddialarla söz konusu seçimin tanınmamasının amacı, atanmış rektörün Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne ve dolayısıyla Senatoya kendi güdümünde hareket edecek birini atamasına zemin hazırlamaktır. Bu çerçevede Profesör Naci İnci hem akademik işlerden sorumlu rektör yardımcısı, hem öğrenci işlerinden sorumlu rektör yardımcısı, hem de bir fizikçi olmasına rağmen Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü olmuştur."

"Bu otoriter, tekleştirici ve merkeziyetçi uygulamalar üniversitemizin çoğulcu ve katılımcı yönetim modelini yok etmeyi amaçlamaktadır.

Rektör ataması ile başlayan ve zararları artarak devam eden müdahale ve baskılara boyun eğmeyeceğiz. Atanmış Rektör Melih Bulu, Rektör Yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci ve atanmış Hukuk Fakültesi Dekanı Selami Kuran’ın istifasını bir kez daha talep ediyoruz.

Tutuklu ve ev hapsinde bulunan öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Kabul etmiyoruz! Vazgeçmiyoruz!"

 

Kaynak: Evrensel

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar