T24 Video Haber
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. T24 Yazarı Tolga Şardan, T24 Editörü Candan Yıldız ile Alkan Şahin, T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu'na yorumladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi; karar kesinleşirse İmamoğlu ’siyasi yasak'lı olacak.
Mahkeme, TCK'nın 53. maddesi uyarınca ‘siyasi yasak’ hükmünü uyguladı. Hâkim, verdiği cezada takdir indirimi yapmadı. kararda istinaf ve Yargıtay yolu açık bırakıldı. Ceza üç yıldan az olduğu İmamoğlu hapse girmeyecek. Karar İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay'da kesinleşirse İmamoğlu'nun belediye başkanlığı düşecek, hiçbir seçimde aday olamayacak.
TCK 53. madde nedir?
TCK'nin 53. maddesine göre, hak yoksunluğu kural olarak, kasten işlenen bir suçtan ötürü hapis cezasına mahkûm olunması durumunda, mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmayı ifade etmektedir.
TIKLAYIN | Siyasi yasak nedir, siyasi yasak neleri kapsıyor?
TIKLAYIN | TCK 53. madde nedir?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak katılmıştı.
İmamoğlu bu kongrede yapmış olduğu konuşmada; seçim sürecinde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız bir şekilde kullanıldığını, seçim süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarını, devletin haber ajansı olan Anadolu Ajansının seçim sonuçlarını manipüle etmek istediğini söylemişti.
İmamoğlu iktidarın 31 Mart seçimini yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini savunmuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak kongrede yapmış olduğu konuşmasından dolayı İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil" demişti.
İmamoğlu aynı gün (4 Kasım 2019) Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine basın mensuplarına yaptığı açıklamada "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa' da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" ifadelerini kullanmıştı.Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından 15/11/2019 tarihli ihbar üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, ardından dava açılmıştı.
İddianamede, İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Hakaret suçunu işlediği yönünde karar çıkması ve hapis cezası verilmesi durumunda İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi söz konusu olacak.
Mahkeme bugünkü duruşmada tüm talepleri reddetti, savcı esas hakkındaki mütaalasını tekrarladı.