CHP'li Fethi Açıkel: Mevcut bütçe asla milletin değildir, sarayın himaye ettiği imtiyazlı ayaların, zümrelerin çıkarlarına hizmet eden bir servet transfer bütçesidir
Hakan Aksay

Haberler

Hakan Aksay

Yükleniyor...

CHP'li Fethi Açıkel: Mevcut bütçe asla milletin değildir, sarayın himaye ettiği imtiyazlı ayaların, zümrelerin çıkarlarına hizmet eden bir servet transfer bütçesidir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen bütçe görüşmelerinde "Mevcut bütçe asla Türkiye'nin değil, Külliye'nin bütçesidir. Milletimizin hak ettiği, milletimize layık bir bütçe değildir. İşsiz gençlerimize umut veren bir bütçe hiç değildir. Cumhuriyetimizin ve halkımızın değil oligark ve müntezimlerinin, sarayın göz bebeği gibi himaye ettiği imtiyazlı ayaların, zümrelerin çıkarlarına hizmet eden bir servet transfer bütçesidir" dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda bugün Cumhurbaşkanlığı ile bağlı kuruluşlarının bütçesinin Genel Kurul’da kabul edilmesinin ardından, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin maddeleri üzerine görüşmelere başlandı.

"Türkiye tamamen kayıt dışı ve merdiven altı bir yönetim sistemine itildi"

Teklifin 3. Maddesi üzerine söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, özetle şunları söyledi:

"Mevcut bütçe asla Türkiye'nin değil, Külliye'nin bütçesidir. Milletimizin hak ettiği, milletimize layık bir bütçe değildir. Zira asgari ücretle çalışan milyonlarca işçimize, liyakatlı kamu görevlilerine, yoksullaşan emeklilere, dul, yetim ve gazilerimize layık bir bütçe değildir. İşsiz gençlerimize umut verenbir bütçe hiç değildir. Kobilerimizde ve organize sanayi bölgelerinde çalışan  milyonlarca işçimize, teknisyenimize, mühendisimize, üniversitedeki akademisyenlerimize, tarladaki çiftçimize, küçük esnafa gelecek ve umut vaadeden bir bütçe değildir. Cumhuriyetimizin ve halkımızın değil oligark ve müntezimlerinin, sarayın göz bebeği gibi himaye ettiği imtiyazlı ayaların, zümrelerin çıkarlarına hizmet eden bir servet transfer bütçesidir. 

AK Parti’nin 20 yıllık uzun, karanlık ve nobran yönetiminin sonunda maalesef Türkiye, büyük bir kurumsal tasfiye, büyük bir sosyal yıkım, büyük bir yoksullaşma ve büyük bir gerileme içine sokulmuştur. Devlet düzenimiz, demokrasimiz, dış politikamız, dış ticaret dengemiz, değerler sistemimiz yerle bir edilmiştir. Türkiye tamamen kayıt dışı ve merdiven altı bir yönetim, üretim ve bölüşüm sistemine, büyük bir kurumsal çöküş ve ekonomik bağımlılık girdabına itilmiştir.

‘Külliye yüzyılını’ maalesef halkımıza pazarlayanlar, Türkiye’yi Doğu Avrupa’nın otoriter, Latin Amerika’nın mafyatik ve narkotik; Orta Doğu’nun ise kabileci ve despotik rejimleriyle aynı kategoriye ve aynı kadraja sokmuştur.

Bu otoriter ve kayırmacı rejim yüzünden milletimizin yetişmiş beyinleri, yurt dışına göç etmiş, Türkiye Cumhuriyeti, kimliğini ve pasaportunu IŞİD’ci, Nusra’cı, El Kaide’ci teröristlere uluslararası mafya örgütlerinin suikastçılarına adeta armağan edilmiştir.”(ANKA)

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar