CHP'li Kuşoğlu: Erdoğan'ın açtığı tek bir kamu, devlet fabrikası yok; devlete ait fabrikaları satmıştır
Hakan Aksay

Haberler

Hakan Aksay

Yükleniyor...

CHP'li Kuşoğlu: Erdoğan'ın açtığı tek bir kamu, devlet fabrikası yok; devlete ait fabrikaları satmıştır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, AKP iktidarının ekonomi politikasını, "Erdoğan'ın açtığı tek bir kamu, devlet fabrikası yok. Devlete ait fabrikaları satmıştır ama açtığı tek bir devlet fabrikası yoktur. Şu anda ortaya çıktı ki tüm dünyada devletin de yatırımcı olması lazım" sözleriyle eleştirdi.

Kuşoğlu, FOX TV'de İlker Karagöz'ün sunduğu Çalar Saat programının konuğu oldu.

Programın gündemi "Nasılsınız" iken Karagöz, Kuşoğlu'na "Hoş geldiniz, nasılsınız?" diye sordu. Kuşoğlu ise "Nasılsınız" sorusuna, "Bana da nasılsınız dediniz ya... Şimdi izleyenlerimiz diyorlar ya 'Böyle sıkıntılar içerisindeyiz, biz de iktidar adayı bir parti, ana muhalefet partisi olarak önümüzdeki yıl veya sürpriz da seçim yapılırsa bu sene yakında iktidar sorumluluğu alacak kişiler olarak inanın bizim de uykularımız kaçıyor. O kadar büyük sıkıntılar var ki ülkede. Ekonomide, devlette, devletin içerisinde çok önemli sıkıntılar var. Biz de o sıkıntıları yaşıyoruz. İnanın öyle" yanıtını verdi.

"Ayrı bir komedi"

Kuşoğlu, şöyle konuştu:

"Sayın Nebati, dün bir şey söylemiş. Sayın Kılıçdaroğlu'nun Kur Korumalı Mevduat ile ilgili yorumuna 'Vatanseverlik yok burada' demiş. Bir Maliye Bakanı, düşünebiliyor musunuz, 150 milyarı hazineden alıyor, sırt üstü yatanlara, rantiyeye veriyor. Sanayiciye, üretene, istihdam sağlayana değil, sırtüstü yatanlara veriyor. Ondan sonra diyor ki 'burada vatanseverlik yok.' Bu da ayrı bir komedi. Bu ülkede bu kadar insan, 10 milyona yakın genç okuma, üniversite yarışına girip bitiyorlar, çok iyi çalışmalar yapıyorlar. Ondan sonra iş bulamıyorlar. Bunlara yönelik hiçbir şey yapmıyorlar. Sırtüstü yatanlara veriyorsun, sonra da diyorsun ki 'burada vatanseverlik yok.'

"Bizi yöneten ekonomist bunu bilmiyor"

Tüm Türkiye'de, dünyada iktisat fakültelerinde böyle olmadığı, tersi olduğu; faizin bir enstrüman olduğu öğretilir. Bu herkes tarafında da gayet iyi bilinir. Bizi yöneten ekonomist maalesef bunu bilmiyor. Biz bunu Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ekim aylarında böyle bir açıklama yaptılar, şaşırdık. Bizim bilmediğimiz bir şey mi var diye. Oturdum, bu yaşta baktım, literatürde kaçırdığımız bir şey mi var, yeni bir gelişme mi olduğu acaba diye. Ama yok böyle bir şey. Yok böyle bir örnek. Gösterge faizine bağlı değildir her şey.

"Merkez Bankası'nın ilk görevi fiyat istikrarını sağlamak"

Siz Merkez Bankası'nı devreden çıkardınız. Merkez Bankası'nın ilk görevi fiyat istikrarını sağlamak. Bizim gibi ülkeler rezerv para kullanırlar yani yabancı para kullanırlar. Bir de yerli paramız var. Fiyat istikrarı, kendi paranız ile yabancı para arasındaki gerçek kuru, bağlantıyı, seviye yakalanırsa oluşabilir. 

Şu anda hiç kimse Türkiye ekonomisinin doğru çalıştığını söyleyemez. Biz ekonomide başarılıyız demiyorlar, biz seçime kadar iflas etmeden bu ekonomiyi götürmeye çalışıyoruz, bunda başarılıyız diyorlar. Yani başarının kriteri farklı. Vatandaşın, iş çevrelerinin durumu ile ilgili değil ölçü.

"Erdoğan'ın açtığı tek bir kamu, devlet fabrikası yoktur"

Sayın Nebati’ye soruyorum. Vatanperverlik tutup da bütçeden 150 milyarı, 90 milyonluk ülkede birkaç 100 bin, yan gelip yatan döviz sahibi olan parası olan kişiye aktarmak mıdır? Ben olsam, vatanperver bir insan, bu kadar işsizin olduğu bir ülkede sanayiciye, köylüye, çiftçiye, üreticiye aktarırım. Üretim yapılmasını sağlarım. Yabancı para kazanmak için önce üreteceksin. Kafa öyle çalışmıyor, sadece ranta çalışıyor. Doğrudan döviz temin etmeye çalışıyor. Eğer bizim yabancı paraya ihtiyacımız varsa ki var, bunu üreterek yapmak zorundayız. Ama ne yapıldı? 20 yıldan beri, Erdoğan döneminde, çok iyi şartlarda dünyadan para bulabildik. Çünkü dünya iklimi öyleydi. Biz üretim tesisleri yaparak, ürettiğimizi ihraç ederek yabancı para kazanıp, aldığımız borcun faizinden daha fazla kar ederek onu ödemek durumundaydık. Yapmamız gereken buydu. Biz bu paraları çarçur ettik.  

Maalesef Türkiye bu dönemde aldığı borçları, yabancı para borçları çarçur etti. Doğru yerlerde, üretim tesislerinde kullanmadı. Yapılan yolları küçümsemiyorum. Allah razı olsun. Erdoğan'ın açtığı tek bir kamu, devlet fabrikası yoktur. Devlete ait fabrikaları satmıştır ama açtığı tek bir devlet fabrikası yoktur. Şu anda ortaya çıktı ki tüm dünyada devletin de yatırımcı olması lazım." (ANKA)

 

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar