Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Schengen vize başvurularında yaşanan gecikmeleri, çok sayıda evrak talep edilmesini ve artan sayıda vize ret kararları ile ilgili “Tüm toplumsal ve ekonomik külfetleriyle Suriyeli mültecilerin ülkemizde kalmasına karşılık olarak, 2016 yılı Haziran ayından itibaren ‘vizesiz Avrupa’ vaadinizi gerçekleştirmenizi beklerken bugün vatandaşlarımıza tam bir vize alma çilesi yaşatılıyor veya vize dahi verilmiyor” dedi.
CHP'li Sibel Özdemir, vize alım işlemlerinde yaşanan aksaklıkları ve vatandaşın yaşadığı mağduriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na sordu.
Özdemir, soru önergesinde siyasi iktidarın öngörüsüz, yanlış ve tutarsız politikaların bedelini vatandaşlarımızın ödediğini kaydederek şunları söyledi:
“Dış politikada ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde yaşanan gerilemelerin yurttaşlarımıza olan maliyeti artmaktadır. AB, göçün maliyetini ülkemize yüklerken vize muafiyeti hakkı başta olmak üzere taahhütlerini yerine getirmemiştir. Bununla birlikte, AB ülkelerinin vize başvurularında vatandaşlarımıza karşı adil olmayan bir yaklaşım içinde olmasını da asla kabul etmiyoruz.
İktidarın ve AB’nin bu yaklaşımlarının bedelini vatandaşlarımız özellikle de gençlerimiz ödemektedir. Son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Schengen vizesi alma süreçleri zorlaşırken maliyeti dört buçuk kat artmıştır. Randevu süreleri, istenen evrak ve belge sayısındaki artış, evrak ve belgelerin hazırlanması için harcanan vaktin artması, vize ücreti bedelinde artış ve başvurulara daha önce hiç olmadığı kadar ret kararı verilmesi çok ciddi bir sorun olmaya başlamış durumdadır."
“En az iki, iki buçuk ay sonrasına randevu verilmekte” diyen Özdemir, ticari faaliyette bulunmak isteyen vatandaşların seyahatlerinin gerçekliğini, konaklamalarını, gidiş-dönüş ulaşımlarını kanıtlamalarına rağmen vize başvuru süreçlerinde sıkıntılar yaşadıklarını vurguladı.
Eğitim amacıyla vize başvurusu yapan öğrencilerin, bilimsel etkinlik ve projelere katılmak isteyen araştırmacıların ve fuarlara katılmak isteyen kişilerin de benzer şekilde sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Özdemir "Vatandaşlarımız ya uzun süre bekletiliyor ya da vize verilmiyor. Bununla birlikte, geri dönüleceğine dair inandırıcı ve güçlü evrak ve belgeler sunulsa dahi vize talebinin ülkemizdeki ekonomik durumun bahane edilerek reddedildiği de paylaşılmaktadır. Bunun yanında belediyeler aracılığıyla resmi hizmet pasaportla (gri pasaport) yurt dışına giden vatandaşlarımızın geri dönmemelerinin ortaya çıkması da bir etken olarak tartışılmaktadır" dedi.
Yaşanan sürecin istatistiklere de yansıdığını belirten Özdemir, bu rakamları şöyle açıkladı:
“2015 yılından bu yana vatandaşlarımızın Schengen başvurularına verilen ret oranı 4,5 katına çıkmış durumdadır. 2015’te yüzde 4 olan ret oranı 2020 yılı itibarıyla yüzde 12,7’ye, 2021 yılı itibariyle ise yüzde 19’a kadar yükselmiştir. Bugün her 100 vatandaşımızdan en az 19’una ret verilmektedir. Bugün itibariyle sadece Schengen vize başvuru ücreti yaklaşık 1.360 TL’dir. AB ülkelerinin konsolosluklarına veya büyükelçilikleri 2015 yılından 2021 yılı sonuna kadar başvurusu reddedilen vatandaşlarımızdan en az 26 milyon 313 bin 980 Euro toplamıştır."Özdemir, vize serbestisi hakkında şunları söyledi:
“Ülkemiz ile AB arasında 16 Aralık 2013 tarihinde Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması ile eş zamanlı olarak başlatılan Vize Serbestisi Diyaloğu, kısa süreli ziyaretlerde vatandaşlarımıza uygulanan Schengen vizesinin kaldırılmasını amaçlamaktaydı. Vize Serbestisi Diyaloğu tamamlandığında biyometrik pasaport sahibi tüm vatandaşlarımız, Schengen ülkelerine kısa süreli ziyaretlerinde (180 gün içinde 90 güne kadar) vizesiz seyahat edebileceklerdi.
Vize serbestisi hakkı için 18 Mart 2016 tarihli Göç Mutabakatı ile Yol Haritasında yer alan ve karşılanması beklenen hususlar, 72 kriter olarak sıralanmıştır. Bugün itibariyle siyasi iktidarın vize serbestisi için yerine getirmesi gereken 5 kriter kalmıştır. Süreç bu nedenle tıkanmış durumdadır. Daha da acı olan ise Schengen vize başvuru ret sayısının hızla artmasının en önemli sebebinin vatandaşlarımızın geri dönmediği veya dönmeyebileceği yönünde bir yargıya sahip olunduğu ifade edilmektedir.
Öğrenci, akademisyen, mühendis, doktor ve iş insanı fark etmeksizin kendi vatandaşlarımız gerçekten bir vize çilesi yaşarken bazı Avrupa ülkeleri vatandaşları için her kolaylık sağlanırken ve hatta sadece kimlik kartları ile ülkemize seyahat etmeleri uluslararası alanda ülkemiz adına onur kırıcı bir durumdur.”