Dünya Kız Çocukları Günü: "Ben istersem; ilham veren hayatlar"

Kadının işgücü içindeki emeğinin ucuz, 'ev içi emeği'nin ise karşılıksız olması nedeniyle kız çocuklarının eğitiminin engellenmesi sorunu bağlamında Birleşmiş Milletler’e üye ülkeler tarafından alınan kararla 2012 yılından itibaren 11 Ekim, 'Dünya Kız Çocukları Günü' olarak kutlanmaya başlandı.

‘11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nü Türkiye’de sahiplenen ve bu kapsamda çalışmalar yürüten Aydın Doğan Vakfı'nın Genel Başkanı Candan Fetvacı, Şirin Payzın'a vakıf olarak yürüttükleri çalışmaları ve kız çocuklarının gelişimine katkı sağlayacak faktörleri anlattı. 

Aydın Doğan Vakfı'nın özellikle genç kızların eğitimi için hayata geçirdiği projelerden bahseden Fetvacı, başarılı ve zor şartlarda yetişmiş kız çocuklarının hikayelerini Gazeteci-Yazar Melis Alphan ve Fotoğraf Sanatçısı Mustafa Seven iş birliğinde derledikleri "Ben istersem; ilham veren hayatlar" kitabını tanıttı. 

Kitapta, 21 kız çocuğunun 'ilham veren hayatının' yer aldığını ifade eden Fetvacı, "'Ben istiyorum ve yapacağım' demek kitaptaki kızların çıkış noktası. Önce görünmez engeller var 'yapamaz, edemez, ne gerek var' gibi... İstekli ve gayretli olunca aile de çevre de kabullenmeye başlıyor. Vazgeçmeyince ve başarıya ulaşınca bu engeller artık desteğe dönüşüyor" diye konuştu. 

Fetvacı, vakfın eğitimlerine destek olduğu kız çocuklarının kendilerinden küçük kız çocuklarına 'rol model' olmalarının etkili olduğunu ve 'Ben istersem; ilham veren hayatlar' kitabının da bu etkiyi artırmak için çıkarıldığını söyledi. 

Fetvacı, vakfın '11 Eylül Dünya Kız Çocukları Günü' kapsamında düzenlediği “Güçlü kızlar güçlü yarınlar” başlıklı konferansının bu yıl 5’incisinin yapılacağını ve konferansın temasının “Kız Çocuklarının Güçlenmesinde Başarı Hikâyeleri: Görünmez Engelleri Aşmak" olduğunu söyledi. Başlıktaki 'görünmez engeller' nitelemesini açıklayan Fetvacı, "Bu engeller ailede, okulda, okul kitaplarında her yerde karşımıza çıkabilir. Mesela sınıf başkanlarının sadece erkek öğrencilerden seçilmesi, yarışmaya erkek öğrencilerin gönderilmesi görünmez engel olarak kabul edilebilir. Konuşulmayan ama kabul görmüş davranışlara görünmez engel diyoruz" diye konuştu. 

Görünmez engelleri aşmak için çocukların bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizen Fetvacı, "Kız-erkek çocuk fark etmeksizin, her çocuk haklarını bilmeli, hayallerinin peşinden koşmalı. Bu engeller ancak bu şekilde aşılır" dedi.

Herkesin sosyal sorumluluk projelerine katılması gerektiğinin önemini vurgulayan Fetvacı, "Sivil toplum alanında Türkiye'deki vakıf ve dernekler birbirini destekliyor. Değişim, herkesin birlikte çalışmasıyla mümkün" ifadelerini kullandı.