Emekli Tuğgeneral Solmaztürk : Zibidileri görmezden gelmeyelim

Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, “Türk Devleti Fedaileri” kimliği ve Sadat gibi paramiliter yapıların seçime müdahale edeceği iddialarını “Bu zibidileri ciddiye alalım, görmezden gelmeyelim” diye değerlendirdi.

KRT TV’de Semra Topçu ile Haftanın Panoraması programına konuk olan Solmaztürk, “Bu zibidiler iktidar tarafından görmezden gelindiği veya meydanı boş buldukları için bu hale geldiler” ifadesini kullandı.

İktidarın her adımının seçime endeksli olduğunu belirterek, Suriye’ye yönelik planlanan beşinci operasyonunun da seçim hesabı olduğunu vurgulayan Solmaztürk, özetle şunları söyledi.

“Hiç tereddütsüz ağızlarını her açışta seçime endeksli konuşuyor ve davranıyorlar. Batı düşmanlığı, muhalefetin kriminalize edilmesi ve şeytanlaştırılması, son olarak dış tehdit ve dış tehdidin askeri operasyonla desteklenmesi… Bu üç başlık bir arada ve birbirine bağlı. Ve hepsi de seçime dönük. Peki niyet edilen Suriye operasyonunun amacı ne? Mevcut koşullarda söylendiği gibi Tel Rifat ve Münbiç’in TSK tarafından ele geçirilmesine dönük bir operasyon. Çok çok riskli ve böyle bir operasyonunun gerçekleşme ihtimali yüzde 1’den daha düşük. Diyelim ki riskler göze alındı, diyelim ki buralar ele geçirildi. Her şeye rağmen başarıldı. Yine de söylendiği gibi saldırıların durdurulması mümkün değil. Tel Rifat ve Münbiç dışında PYD/YPG ve IŞİD’in varlığı yok mu?

Buraları ele geçirdiğiniz zaman PYD/YPG ve IŞİD ortadan kalkacak mı? Yani söylediğiniz şekilde tehdit nasıl ortadan kalkacak? Kamuoyunu kandırmayın. İki yıldır bu riskler alınamadı, ne değişti de bugün alınacak, nasıl alınacak? Risk dediğim savaşmaktır, ABD’yle, Rusya ile doğrudan olmasa da destekledikleri gruplarla…Bunu nasıl yapacaksınız? Beşinci operasyon diyorlar, dördüncüyü hatırlayan var mı? Operasyon sorunu çözmüyor, sorunun teşhisi daha yapılmamış. Nasıl çözeceksiniz, Suriye’deki Şam yönetimiyle açıktan samimi, anlaşmanız gerekiyor. Bunun başka yolu yok.”

“Zibidiler. Çok açık söylüyorum bu zibidiler, meydanı boş buldukları için, siyasi iktidar tarafından bir şekilde korundukları, görmezden gelindikleri için bu hallere geldiler, bu zibidiler. 15 Temmuz gecesi İstanbul AKP il başkanı, şimdi başka partide, diyor ki “O gece bizim gençlik grubuna İstanbul’da silahlar dağıtıldığını biliyorum, gördüm. Bu konuda yargının harekete geçmesi lazım. Geçmiyorlar” diyor. Türkiye’nin her yerinde çatışma oluyor, bu silahları nereden buluyorlar? Öldürülen kadınlara bakın, katiller sabıkalı. Amerika’ya acıyoruz, Amerika’ya değil kendimize acıyalım. 100 bin kayıp silah var. Leblebi çekirdek alır gibi insanlar silah alabiliyor. İçişleri Bakanlığı başı çekiyor, silahı olanlara mermi dağıtıyorlar.

Bütün bunlara bakıldığında tabi ki endişeliyim. Eski il başkanı söylüyor 15 Temmuz’da olanı. Veya Ümit Özdağ söyledi uçakta karşılaştığı Sadat’ın başındaki emekli generalin kendisine ne anlattığı… Bütün bunlara bakıp, dönüp kime güveneceğiz? İçişleri Bakanı’na mı güveneceksiniz, Cumhurbaşkanı’na mı güveneceksiniz? Polisi jandarmayı medyanın ve siyasi muhalefetin üzerine salan ve sürekli kışkırtan insanlara mı güveneceksiniz? Bunlar mı koruyacak bizi, asayişi bunlar mı sağlayacak? Bu zibidilere bunlar mı engel olacak?

Sanıyorlar ki, jandarmanın polisin başına getirdikleri üç beş adamla polisi jandarmayı kontrol edebilecekler, istediklerini yaptıracaklar. Çok yanılıyorlar. Hiç de öyle değil, polisin de jandarmanın da ezici çoğunluğu sizin benim kadar bu olan biteni görüyor, yaşıyor ve çok üzülüyor. Türkiye’ye güvenelim ama polisin ve jandarmanın başındakilerin kim olduğunu bilelim, bu zibidileri de ciddiye alalım, görmezden gelmeyelim" ifadelerini kıllandı.