"Geçinemiyoruz" diyen kafe, bar, turizm çalışanları 7 ilde sokağa çıktı: Artık yeter, 1500 lirayla Erdoğan geçinebiliyorsa gelsin o geçinsin
Hakan Aksay

Haberler

Hakan Aksay

Yükleniyor...

"Geçinemiyoruz" diyen kafe, bar, turizm çalışanları 7 ilde sokağa çıktı: Artık yeter, 1500 lirayla Erdoğan geçinebiliyorsa gelsin o geçinsin

Kafe, bar, lokanta, kahvehane ve meyhane çalışanları, “Pandeminin hesabını bize yıkmaya çalışanlar yanılıyor, hesabı biz ödemeyeceğiz” diyerek 7 ilde eş zamanlı eylem yaptı. Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması, Otel ve Turizm İşçileri Sendikası'na üye çalışanlar, İstanbul Kadıköy'deki Süreyya Operası önünden toplandı ve "Artık yeter, 1500 lirayla Erdoğan geçinebiliyorsa gelsin o geçinsin" dediler. 

Koronavirüs sürecinde iş yerleri kapatılan ve hiçbir destekten yararlanamadıklarını ifade eden kafe bar çalışanları, 7 ilde düzenledikleri eylemlerle iş yerlerinin gerekli önlemler alınarak açılmasını istedi.

"Artık yeter, 1500 lirayla Erdoğan geçinebiliyorsa gelsin o geçinsin"

"Artık yeter bizler işimize dönelim. Kadıköy, Beşiktaş hayalet şehir olmakta kurtulsun" diyen Kent Emekçileri Dayanışması'ndan Aşçı Sevgi Gülmez, şunları söyledi:

"Ben de burada çalışan ve işini hakkını arayan, emeğinin karşılığını almaya çalışan bir aşçıyım. Bir meyhanede aşçılık yapıyordum. Dükkanımız kasım ayından itibaren kapandı. Geçen pandemide de yine aynı şekilde kapatmayla beraber bizler 'Evde kal' çağırısıyla evde kaldık. Kısa dönem çalışma ödeneğine mahkum kaldık. Bizler kısa dönem ödenekleriyle hayatta kalmaya çalışırken bizimle dalga geçer gibi kalabalık parti kongrelerinde cenazelerde dip dibe gelmeye utanmayan insanlar bize hala 'Evde kalın, dükkanlarınız kapalı kalsın, sizin dükkanlarınız salgını yayıyor' diyor. Alışveriş merkezlerine, bütün devlet dairelerine HES koduyla girilebilirken, ulaşımda HES koduyla bile biniliyorken, biz neden hâlâ evdeyiz. Dükkanlar kapalı. Açıldığı zaman kaç tane dükkan açılacak? Bu dükkanların işleyen giderleri var. 'Destek veriyoruz' diyorlar, ama destek alan da yok. Bin lira destek verilen dükkanın 25 bin kirası varsa nasıl ödeyecek? Bizler hayatta kalmaya çalışıyoruz. Biz evdeyken dışarıda bir hayat devam ediyor. '14 gün kapansın' dedik. Bizi dinleyen olmadığı gibi aklımızla, emiğimizle, onurumuzla dalga geçer gibi her gün kongre lebalep, ağız ağıza dudak dudağa kongrelerde insanlar yan yana geçip bir de bunun reklamını yapıyorlar. Madem bu kadar kongreler yapılabiliyorsa, cenazeler yapılabiliyorsa biz de iş yerlerimize geri dönebilmeliyiz. Artık yeter. Bin lira, bin 500 lirayla Tayyip Erdoğan geçinebiliyorsa gelsin, o geçinsin. Artık yeter. Sesimizi duyun dükkanlarımızı açın.”

"2020’nin yarısını işsiz ve gelirsiz geçirdik"

"Bize bir gelecek borçlusunuz” ifadelerini kullan Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması, Otel ve Turizm İşçileri Sendikası üyeleri, ortak açıklamalarında da şunları dile getirdiler;

"Koronavirüs pandemisi tedbirleri doğrultusunda çalıştığımız iş yerleri bugün itibariyle 170 gündür kapalı. 2020’nin yarısını işsiz ve gelirsiz geçirdik. Barlarda çalışan arkadaşlarımız ise 345 gündür işsiz ve bir gelirsiz.

Hükümet pandemi destekleri doğrultusunda çalışanlara; kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin nakdi ödeneği sağlandı.  Kısa çalışma ödeneği alanlar bin 500 TL, ücretsiz izne çıkarılanlar ise bin 170 TL ile geçinmek zorunda bırakıldı. Şimdi mekanların ne zaman açılacağı belli olmamasına rağmen hükümet kısa çalışma ödeneğinin 31 Mart’ta, ücretsiz izin nakdi yardımının ise 17 Mart’ta kesileceğini belirtti. İnsanların aylarca net asgari ücretin bile yarısından az olan bir rakamla geçinmesi beklendi. Şimdi o da kesiliyor. İş yerlerinin kapatıldığı dönemlerde kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik ödeneğinden faydalandırılan işçiler sosyal güvenlik primlerinden de faydalanamıyor. İşçilere bir miktar para veriliyor ama karşılığında sosyal güvenceleri ellerinden alınıyor. Ücretsiz izin ve kısa çalışma dönemleri çalışanların emeklilik haklarında mağduriyete sebep olmamalıdır.

"Pandeminin yükünü çekeceğimiz kadar çektik"

Yeme-içme sektöründeki iş yerlerinin, pandemi nedeniyle tam kapasiteyle değil düşük kapasiteyle açılacağı konuşuluyor.  Düşük kapasiteyle açılması demek, birçok insanın işine dönememesi demektir. Bu sebeple kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin nakdi yardım desteği tüm sektörler için kaldırılsa bile, yeme-içme sektörü için yıl sonuna kadar devam ettirilmelidir. Aksi takdirde sektördeki birçok arkadaşımız işsizlikle, açlıkla yüz yüze kalacaktır. İl ve ilçelerin koronavirüs pandemisinin yaygınlığına göre düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak kategorize edileceği buna göre açılacağı duyuruldu. Mekanlar düşük, orta, yüksek, çok yüksek ayrımı yapılamadan açılmadır. Pandeminin yükünü biz çekeceğimiz kadar çektik. Mekanların açılmasında işletme ayrımı yapılmamalı tüm mekanlar aynı anda açılmalıdır.

“Cumhurbaşkanı 'kapanan dükkan yok' dedi ama..."

Milyonlarca insanın içinde olduğu bir sektör yok olma tehlikesiyle karşı karşıya, işçiler ise açlıkla karşı karşıya. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre 180 bin iş yeri kapalı. Bu işletmelerin her birinde 10 kişi çalışsa 2 milyon insan ediyor, aileleriyle birlikte 10 milyon insan açlığa, yoksulluğa mahkûm edilmiş durumda. Cumhurbaşkanı, ‘‘Kapanan dükkan yok’’ dedi. Ama Ticaret Bakanlığı 2020 yılında 99 bin 588 esnafın iş yerini kapattığını açıkladı. Esnaf da çalışan da oldukça zorda! Daha fazla iş yeri kapanmadan dükkanları açın!

AK Parti'nin 13 Ocak’ta kongreleri başladı, kalabalık salonlarda kongreler yapılabiliyor. Cumhurbaşkanı bile salonlar için, 'Salon lebalep dolu' diyor, o derece dolu salonlar. Dün Sağlık Bakanı'nın da katıldığı bir cenaze törenini hep beraber izledik, cami avlusu hınca hınç doluydu. Soruyoruz: Bu koronavirüs hiçbir yerde bulaşmıyor da sadece bizim iş yerlerimiz de mi yayılıyor. iş yerlerimiz acilen açılmalıdır.  HES koduyla toplu taşıma araçlarına biniliyor, kapalı yerlere giriliyorsa siyasi partiler kongre yapabiliyorsa kafeye, bara, lokantaya da gidilebilir. İşletmelerin bir an önce açılmasını istiyoruz, bir an önce işimize dönmek istiyoruz. Çalıştığımız iş yerlerinde alınması gereken tüm tedbirleri alalım, işyerleri açılsın, yasaklar kalksın. Konser salonları ve tiyatrolar da sektörümüzün bir parçası, onlar da açılmalı. Son 2 ayda Duran Ay, Erdem Topuz ve Mert El adlı müzisyen arkadaşlarımız işsizlik sebebiyle intihar etti. Hepimizin alacağı var hükümetten!

"Hesabı biz ödemeyeceğiz"

Son olarak, kahvehane, lokanta, meyhane, kafe ve bar çalışanları sendikasız olduğu için bu süreçte hak arama zeminlerinden yoksun kalmıştır. Tüm arkadaşlarımızı; iletişim kanallarımızı arttırmak, yan yana gelişlerimizi çoğaltmak ve içine düşürüldüğümüz yoksulluğa karşı birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Sektörde çalışan tüm arkadaşlarımızı, Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması ile Otel ve Turizm İşçileri Sendikası’nda örgütlenmeye çağırıyoruz. Hesabı biz ödemeyeceğiz!" 

Kaynak: Anka - Edda Sönmez

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar