Oyuncu, senarist ve yazar Gülse Birsel, konuk olduğu 'Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum' programında Cumhurbaşkanı adayı profilini anlattı. Birsel, "Curbaşkanı adayının galiba çok önemli olmaması gereken bir ülke olmalı burası. Herkesin işinde uzman olup o alanın ona delege edilmesi, ekonomiyi çok iyi bilen birinin yönetmesi ve kültürü gibi. Onun içinde benim cumhurbaşkanı adayım şöyle bir lider ve şöyle kararlar verecek de dememek lazım galiba. İdealimizde tabii ki daha çok kalifiye bir ekibin yöneteceği bir Türkiye var. Herhangi bir ülke için de öyle… Aynı zamanda çok da vatansever bir ekibin yöneteceği bir Türkiye var hayalimizde." dedi.
tv100'de Candaş Tolga Işık'ın bu haftaki konuğu, oyuncu, senarist ve yazar Gülse Birsel oldu. Gürse Birsel, daha önce elektrik faturasını paylaşmış ve zamları eleştirmişti. Birsel neden böyle bir şey yaptığıyla ilgili "O ev güzel bir ev. Ben orada zor şartlarda yaşıyorum ve buraya gelen elektrik faturası bile bu kadar' demek istemedim. Büyük bir apartman dairesi... Bir villa, bahçe aydınlatmaları, havuzlar filan öyle bir elektrik gideri yok demek istedim" diye konuştu.
Birsel, Işık'ın en son gelen elektrik faturasını sorması üzerine şunları söyledi:
"Ben bu tartışmayı bir daha tartışmak istemiyorum. Çünkü şunu diyenler oldu, ciddiye almadığımız trol arkadaşlarımız. Onlar da başka bir yetenekleri olmadığı için. Muhakkak böyle bir yerden para kazanıyorlar. Onlara da söyleyecek bir şey yok. Keşke başka beceri ve yetenekleri bir altın bilezikleri olsaydı. Bir işin ucundan tutsalardı. Olmadığına göre trollük yapıyorlar. Onlara da üzülmüyor da değiliz. Acıyorum ben. Bu fatura yalan filan... Bunlarla eğlendik. Elektrikli ısıtıcımın bu faturada büyük bir payı olduğunu düşünüyorum. Bir iki ay sonra herkes demeye başladı."
Gülse Birsel, Candaş Tolga Işık’ın “Cumhurbaşkanı adayın nasıl biri?” olmalı sorusunu şöyle yanıtladı:
“Hep aynı şeyleri istiyoruz galiba. Cumhurbaşkanı adayının galiba çok önemli olmaması gereken bir ülke olmalı burası. Herkesin işinde uzman olup o alanın ona delege edilmesi, ekonomiyi çok iyi bilen birinin yönetmesi ve kültürü gibi. Cumhurbaşkanının biraz daha bir lider gibi ya da rolleri dağıtan insan gibi biri… Daha batıda olduğunu gibi sanki gerekiyor. Daha demokratik, daha çok kişinin kafa kafaya verip karar verdiği… Onun içinde benim cumhurbaşkanı adayım şöyle bir lider ve şöyle kararlar verecek de dememek lazım galiba. İdealimizde tabii ki daha çok kalifiye bir ekibin yöneteceği bir Türkiye var. Herhangi bir ülke için de öyle… Aynı zamanda çok da vatansever bir ekibin yöneteceği bir Türkiye var hayalimizde. Yoksa Cumhurbaşkanı adayı sarışındır, esmedir.. Onun çok da umurumuzda olamaması lazım sanki."
Yakında vizyona girecek filmi hakkında bilgiler veren Gülse Birsel, “Bu hikâye, geçtiğimiz yılbaşında da önümüzdeki yılbaşında da olabilecek bir hikâye. Pandeminin aşağı yukarı sonuna gelinmiş, pandemide çok yıpranmış bir ev hanımı, kızı Covid olmuş; kendi depresyona girmiş… Şu an artık diyor ki pandemi bitmek üzere ‘Ben harika bir yılbaşı gecesi hazırladım’ diyor. Evini, bahçesini süslemiş, yemekler yapılmış. Büyük bir hazırlık yapılarak; ‘Ben bir aydır bu geceye hazırlandım’ diyor ve şak minik bir vaka artışı oluyor ve üç gün sokağa çıkma yasağı… Böyle bir şey oluyor. Sonrasında ‘Tamam o zaman sitedeki komşularımı çağıralım o zaman’ deniliyor. ‘Tanışırız, kaynaşırız belki yeni bir arkadaş grubu oluruz’ deniliyor. Kapı kapı, tanımadıkları, bir kere telefonda konuştukları sadece mesleklerini bildikleri komşularını çağırmaya başlıyorlar. Asla bir araya gelmemesi gereken, pek çok komşu bir araya geliyor ve hikaye bu” ifadelerini kullandı.
Avrupa Yakası’na başladığı dönemde Türkiye’deki dizilerin 42-43 dakika olduğunu belirten Gülse Birsel, “Şu ana kadar 350 bölüm dizi yazdım. En son televizyonda Jet Sosyete’yi 160 dakika civarında bıraktım. Artık hani kalıcı bir hastalığa yakalanmama çok az bir vakit vardı. Oradan, başka bir dijital platforma geçtik ve son sezonu orada yaptık. En güzeli de son sezonumuzdur” dedi.
Televizyonu hala çok sevdiğini belirten Gülse Birsel, aynı zamanda televizyonda şu anda yapılabilir bir formatın olmadığını da sözlerine ekledi. “80 dakikaya bile razıyım" diyen Birsel şöyle devam etti:
"Ben yaparım da ama benim komedim aile komedisidir. Çok fazla sıkıntı olacağını sanmıyorum. Ama minütaj olarak uyamam ona. Bundan sonraki ilk dizimde yine Disney’de olacak. Son 7-8 yıldır televizyona komedi dizisi yazan da benden başka 140 dakika yazan da pek hatırlamıyorum.”
Bir dönemin popüler dizisi olan ‘Avrupa Yakası’na ilişkin de Gülse Birsel, “Avrupa Yakası’nı biz bitirdik. Altıncı sezonda 190’ncı bölümde bitti. Ben dedim ki; ‘Artık Burhan Altıntop’a, Aslı’ya şuna buna yazabileceğim bir hikâye kalmadı. Engin ve ben de çok yorulmuştuk. Birinci oluyorduk, kanal ne diyeceğini şaşırdı. Israr ettiler ama yapmak istediğimiz başka işler vardı. Hatta Avrupa Yakası sonsuza kadar sürebilirdi ama 190 bölümü şanlıyla şerefiyle…Belki devam etseydik eski hevesimiz olmayacaktı” yanıtını verdi.
Birsel sözlerinin, “Plato Film, laf arasında sen bize bir dizi yaz demişti. Ben yazayım dedim ve yazdım. Sonrasında Sinan Çetin’de onu unutmuş. Diziyi kanala götürdük. Atv baktı dedi ki; ‘Gülse sana söylemeye de kıyamıyoruz ama bunu kimse seyretmez. Çok AB grubu bir iş. Çok tatlı bir iş, biz seyrederiz ama seyircimiz seyretmez’ dediler. Sonra ‘Senin güzel hatırın için 7-8 bölüm gidelim zaten yaz gelecek, koyalım bakalım belki seyreden olur’ dendi. Hemen birinci bölümden birinci olduk” dedi.
“En çok kime hayransın?” sorusuna yanıt veren Gülse Birsel, “En çok babama hayranım. Bütün aileme hayranım ama babam hakikaten rol modellerimden biridir. Hayatı yaşama şekliyle, hayata bakış açısıyla, enerjisiyle… Babam 1928 doğumlu ve her gün spor yapıyor. Arkadaşlarıyla sosyalleşiyor, her şeyden haberdar. Twitter, Instagram kullanıyor. Yani bende çok benzemişimdir ona. Hayatta en hayran olduğum insanlardan birisi. Kardeş olarak hepimiz çok hayranızdır ona” dedi.