İETT ve İstanbul’a hizmet sağlayan özel halk otobüsü şirketleri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tanıklığında “dönüşüm” anlaşması imzalandı. İstanbul ulaşımı için devrim niteliğindeki anlaşmaya tanıklık eden İmamoğlu, “Biz; adaleti, hizmeti, eşitliği savunan insanlarız. Biz, var olan haklarını koruyan ama günün koşullarında, çağın koşullarında 16 milyon insanın daha iyi hizmet alması konusunda da yenilikleri mutlaka masaya koyup, tartışmak zorunda olan da bir yönetimiz. Burada yaptığımız şey tam da buydu. İnşallah bu iş birliği, farklı meslek kuruluşlarına, dallarına ya da farklı ulaşım araçlarına da örnek olur. Gerçekten sistemi bütünleştirmek, entegre etmek ve bir bütün gibi süreci yönetebilmek, büyük bir kabiliyet olacak İstanbul adına” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İETT, Özel Halk Otobüsü şirketleri ile “dönüşüm” anlaşması imzaladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tanıklığında, Florya’daki İPA Yerleşkesi’nde düzenlenen imza töreninde; İETT Genel Müdürü Alper Bilgili, İstanbul Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Tarık Safi, İstanbul Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Başkanı Göksel Ovacık, Mavi Marmara Ulaşım A.Ş. Başkanı Ramazan Gürler, Öztaş A.Ş. Başkanı Mehmet Tekin ve Yeni İstanbul Halk Otobüsleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Beşir hazır bulundu.
Halk otobüslerinin dönüşümü projesini hayata geçiren ekipte yer alanlara teşekkürlerini ileten İmamoğlu, “Başından beri savunduğumuz bir sistemi anlatmak isterim. O da şu: Müzakere, istişare… Adına ne derseniz deyin, diyalog kurma anlamında, sağlıklı bir masa kurulduğunda, istenilen sonuca ulaşılabiliyor” dedi. “Bizim geçmişten bugüne, hiçbir kurumun ya da bireyin elde ettiği hakkı yok etmek, yok saymak gibi bir davranışımız asla olamaz” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Biz; adaleti, hizmeti, eşitliği savunan insanlarız. Biz, var olan haklarını koruyan; ama günün koşullarında, çağın koşullarında 16 milyon insanın daha iyi hizmet alması konusunda da yenilikleri mutlaka masaya koyup, tartışmak zorunda olan da bir yönetimiz. Burada yaptığımız şey tam da buydu. Halk otobüslerimizin, tek bir sistem içerisine girip, sistemin içerisinde hizmet vermesini sağlamak, bu yatırımı yapan her arkadaşımızın aslında işine gelmelidir. Sizler, İstanbul taşımacılık sisteminin, geçerli, denetimli ve aynı zamanda güvenli birer parçası haline geldiniz. Birincisi bu. İkincisi; aslında biz, maddi olarak baktığınızda risk alıyoruz. Ancak esas olan; biz, vatandaşımızın en iyi hizmeti almasını sağlamakla yükümlü olduğumuzun altına imza atmış oluyoruz. Bir başka boyutu; özel halk otobüsü yatırımı yapan şirketlerin ve kişilerin de yine kendi içerisinde de adaletli bir sistemi yönetme biçimine katkı sunmuş oluyoruz. Çok değerli bir işe imza attık hep beraber.”
İstanbul’un genel anlamdaki en büyük sorununun deprem, her gün hissettiği en birinci sorununun da ulaşım olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Hep beraber, el birliği ile bu sürece çözüm bulmakla yükümlüyüz. Bunun içerisinde metro yatırımı, deniz taşımacılığı; otobüslerimiz, minibüslerimiz ve taksiler de var. Bunu çağın kurallarına, gelişen nüfusa, yeni neslin ihtiyaçlarına ve taleplerine göre düzenlediğimiz takdirde, bu işi yapan insanlar da ekmeğinden memnun olur. Bu işi yöneten insanlar da yaptığı işten kıvanç duyar” diye konuştu. “Arkadaşlarım, bu teklifi masaya ilk getirdiğinde, kesinlikle bunun doğru bir sistem olduğuna inanmıştım” diyen İmamoğlu, “Onun için destekleyerek, ‘Bunu mutlaka yapalım’ dedim. Arkadaşlarım ne kadar vakit planlaması yapıyor bilmiyorum ama, niyetimiz; ilkbaharda bu işi bitirmek” ifadelerini kullandı.
Dönüşümün tam olarak gerçekleşmesinden sonra İstanbul’da aynı renkte ve hizmet kalitesinde otobüslerin dolaşacağını belirten İmamoğlu, “İnanıyorum ki sizin gibi kıymetli yöneticilerimiz, her biriniz, gözünüz, kulağınız gibi sistemi denetler olacaksınız. Aslında her biriniz; bizim kıymetli yöneticimiz, müfettişimiz gibi davranacaksınız. Ben, buna inanıyorum. Dolayısıyla biz istiyoruz ki, 16 milyon insanımız, otobüsünde huzurlu, güvenli, bütün ahlaki kurallara uygun seyahat edebilsin. Bunu da sizler bizler el birliği ile sağlayalım. Çok mutlu oldum, başarılar diliyorum. İnşallah bu iş birliği, farklı meslek kuruluşlarına, dallarına ya da farklı ulaşım araçlarına da örnek olur. Gerçekten sistemi bütünleştirmek, entegre etmek ve bir bütün gibi süreci yönetebilmek, büyük bir kabiliyet olacak İstanbul adına” dedi.
İmza töreni öncesinde konuşan İETT Genel Müdürü Bilgili de, “Yaklaşık 1 yıldır üzerinde çalıştığımız özel halk otobüslerinin dönüşümü projemizde, bugün bir sonuca vardık. Şirketlerimizle karşılıklı anlaşarak, önümüzdeki günlerde İstanbul’da hizmet veren tüm otobüslerin İETT çatısı altında, esnek bir planlamayla yönetilmesine dair bir anlaşma imzalayacağız bugün. Hayırlı olmasını diliyorum hem İstanbul’umuza hem de kurumumuza, belediyemize ve şirketlerimize” şeklinde konuştu.
Bilgili’nin ardından konuşan İstanbul Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Başkanı Ovacık ise özel halk otobüsü taşımacılığında 40-50 yıllık geleneği değiştirdiklerini belirterek, “Yolcu hasılatına dayalı ücret toplama sistemini, yolcunun türevine veya çeşitliliğine bakmaksızın, İBB ve İETT ile yaptığımız anlaşma gereği, bunu kilometre başı bir ücret ödemeye dönüştürüyoruz. Bu, ne kazandıracak? İBB ve İETT’ye esnek planlamayı kazandıracak, her yere, her aracın gidebilmesini kazandıracak, her şekilde çalışmasını kazandıracak. En önemlisi, yolcuya ne kazandıracak? Yolcunun kaliteli toplu taşıma yapmasını, daha güvenilir toplu taşıma yapmasını sağlayacak, kendi cebimize çalışmadığımız için araçlarımızın çok fazla hızlı gitmesine gerek kalmayacak, çok fazla yolcu almamıza gerek kalmayacak. Başkan’ımızın da dediği gibi; ‘16 milyon için çalışıyoruz’ sloganına da uygun şekilde yolcuyu memnun edeceğiz” dedi.
“Bizim esnaf olarak çok mutlu olduğumuz bir tarafı var” diyen Ovacık, “Başkanım, seçim döneminde, ‘Sizler; ücretsiz taşımacılıktan, indirimli taşımacılıktan etkilenmeyeceksiniz’ sözünü vermişti. Gerçekten biz, bu saatten sonra indirimli de olsa, ücretsiz de olsa, yolcunun türevi ne olursa olsun, biz, sadece kilometre yaptığımız kadarıyla paramızı alacağız. Yolcuyu daha sağlıklı şekilde taşımış olacağız. Bu, Türkiye’de bir ilk. Sadece Finlandiya’da böyle bir sistem var. Bunu başarmak da hem Başkan’ımıza hem bize nasip oldu. Özellikle seçim döneminde yine verilen sözler vardı; ‘Özlük haklarımızı koruyacağız, sizleri mağdur etmeyeceğiz’ diye. Şimdi bu projeyle beraber, özlük haklarımız da tescil edilmiş hale geldi. Bizim amacımız, İstanbul halkına kaliteli ve güvenilir hizmet etmek. Biz, ne kadar kaliteli taşımacılık yaparsak, insanlar kendi araçlarına binmemiş olacak, trafik azalmış olacak. Bu döngüyü sağlayabilirsek, İstanbul’u yaşanabilir hale getirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.