İBB Genel Sekreter Yardımcısı Polat: İstanbul biriktirdiklerini bir gecede harcayan kent olmamalı; mega projelerin yarattığı insan tipi şehri mahvetti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İstanbul'un tarihi dokusu ve hafızasına yönelik yıpratıcı politikaları eleştirdi. “İstanbul biriktirdiklerini bir gecede harcayan bir kent olmamalı” diyen Polat, Şirin Payzın’ın ‘Kültür alanında mega projeniz var mı? sorusunda ise “Mega projelerle kenti değiştirmek isteyen hız, bir insan tipi yarattı. O insan tipi de bu şehri mahvetti” yanıtını verdi. 

İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı görevinden İBB Genel Sekreter Yardımcısı görevine getirilen Polat, Galata Kulesi’ndeki hiltili yıkım görüntülerinin ardından başlayan restorasyon tartışmalarını, İBB’nin projelerini, kentin tarihi dokusu ve hafızasını korumak için yürüttükleri çalışmaları, ideolojik duvarlarla tarihi miras arasındaki ilişkiyi Şirin Payzın’a anlattı. 

Mahir Polat, Fatih tablosunun İstanbul'a getiriliş hikayesini anlatırken, İstanbul’un tarihi hafızasının sanki Rönesans dönemi hiç yaşanmamış gibi ele alındığını ve amaçlarının kentteki bu hafızayı yeniden canlandırmak olduğunu belirtti. Polat, İBB’nin Saraçhane binasındaki sergi salonunda çalışmaların devam ettiğini, tablonun 7 Ekim’de burada sergileneceğini söyledi. 

Kültürün sivilleşmesi gerektiğini vurgulayan Polat, “Kültür, bu kadar politik angajmanla ele alındığında sakata uğrar. Hayatın her tarafı düşünce ve ideoloji klişeleri ile kapatılmış durumda. Türkiye’nin kültür hayatı hangi görüşte olursa olsun artık sivilleşmeli. Kültür hayatı, devlet politikası olamaz. Devlet sadece destekleyebilir” diye konuştu. 

“Osmanlıyı anlamak kendi köklerimizi anlamak için önemlidir. Ama neredeyse herkes Osmanlıyı bilmeden, etiketiyle anlamak istiyor” diyen Polat, İBB’nin kültürel varlıklar için yürüttüğü çalışmalarda ideolojik kaygılardan uzak, hikayeyi öne çıkaran bir yaklaşımı olduğunu belirtti.

Ayrıca İstanbul’da yerinden sökülen tarihi çeşmeler ile tartışmalara neden olan Galata Kulesi restorasyonuna da değinen Polat,  yaşananları ‘şiddet’ olarak niteleyerek “ İstanbul keskin tanımlara gelecek bir kent değil. Tam ve kesin bir kültürel ikon haline getirdiğinizde dışarıda birçok şey bırakıyorsunuz. İstanbul'la ilgili bir şey yapacaksak, bunu ona az müdahale edip ondan etkilenmeye açık yapmamız gerekiyor. Bu kent akşamdan sabaha çağdaş  ihtiyaçlara göre yeniden revize edilemez. Bu kentin uzun ömürlü bir bakış açısı olmalı ve partiye döneme göre şekillenmemeli” dedi. 

Polat, Taksim Meydanı’na ilişkin projeyle ilgili yarışma açtıklarını, bağımsız kurulun 20 projeden 3 projeyi bu ayın ortalarında belirleyeceğini söyleyerek "Kalan bu 3 projeyi İstanbulluların onayına sunacağız. İstanbullular da süreçlerde olmalı" diye konuştu.