Kılıçdaroğlu'na Sağlar'ın 'türbanlı hakim' açıklaması soruldu: "Ayrımcılığı kabul etmiyorum; adalet dağıttığı sürece hiçbir sorunum yok"
Hakan Aksay

Haberler

Hakan Aksay

Yükleniyor...

Kılıçdaroğlu'na Sağlar'ın 'türbanlı hakim' açıklaması soruldu: "Ayrımcılığı kabul etmiyorum; adalet dağıttığı sürece hiçbir sorunum yok"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li eski bakan Fikri Sağlar’ın katıldığı bir televizyon programda "yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var" sözleri için "Ayrımcılığı kabul etmiyorum; adalet dağıttığı sürece hiçbir sorunum yok" dedi. 

İstanbul- İBB Atık Yakma Tesisi gezisinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri, Sağlar'ın sözleriyle ilgili "Nasıl paylaşırım arkadaşlar? Çağın neresindeyiz biz? Kişi, başörtüsü takar, takmaz. Bu onun tercihidir" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu "Efendim hakim böyle olursa ya da şöyle olursa… Hakim hukukun üstünlüğüne ve vicdani kanaatine göre karar verirse gerçek anlamda hakimdir ve benim başımın üzerinde yeri vardır. Başörtüsü takar takmaz başka bir şey yapar yapmaz o ayrı bir şey o onun özel yaşam tarzıdır? Ona benim saygı duymam lazım. Ama ben saygı duyarken ondan ne bekleyeceğim gerçek anlamda adalet dağıtmasını bekleyeceğim. Adalet dağıttığı süre içinde hiçbir sorunum yok. Kaldı ki bizim parti meclisinde de var. Üstelik hukuk mezunu arkadaşlarımız da var parti meclisinde görev yapıyor. Evet dolayısıyla böyle bir ayrımcılığı asla kabul etmiyorum ve doğru bulmuyorum." yorumunu yaptı. 

"Sadece düşüncelerini açıkladı diye insanları hapse atarsanız bu yanlıştır"

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Patır patır cinayet işleyen katilleri azmettiren, bunlara yardım ve yataklık yapan canilerin tıpış tıpış serbest kalacağı bir dünya, bir Türkiye yoktur" şeklindeki tweeti ile ilgili soruya da yanıt verdi. 

Kılıçdaroğlu, "Biz hiçbir zaman canileri ve terörü savunmadık, tam tersine şiddeti kim hayatının bir parçası kabul ediyorsa bunların tamamına karşıyız ama hayatını boyunca sadece düşüncelerini açıkladı diye insanları hapse atarsanız bu yanlıştır" dedi. 

"Bunları yaparlarsa alkışlarız"

Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni yıl mesajındaki ekonomi reformu vurgusu ile ilgili soruya da "2020'de ekonomi konusunda çok kötü bir yıl geçirdik. Ekonomide ciddi bir değişime ve dönüşüme ihtiyaç var. Eğer bunu yapabilirlerse çok güzel bir şey yapmış olurlar. Bunları yaparlarsa alkışlarız" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu "Erdoğan, bir konuşmasında yerli ve milli muhalefetten söz etti. Sizi de yerli ve milli muhalefet olmamak ile suçladı. Başka bir şey daha ima etti. Yeni yılda yerli ve milli muhalefetin oluşması için katkıda bulunacağını söyledi. Sarıgül, İnce ya da Cem Uzan gibi isimler bu anlayıştaki muhalefetin bir parçası olabilir mi?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi;

"Ben, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yerlisi ve millisi bir vatandaşım, onlar da Katar yerlisi"

“Ben, onları bilmem. Samimi söylüyorum; yerliyim arkadaşlar, milliyim arkadaşılar. Peki onları nasıl tanımlamak gerekir? Onlar Katar yerlisi. Ben, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yerlisi ve millisi bir vatandaşım. Onlar da Katar yerlisi. Eğer ayırmak gerekiyorsa, bunu bir espri ile sonlandıralım. Yerli ve milli olma; bu ülkenin kaynaklarını bu ülkenin insanları için kullanmak demektir. Bu ülkenin kaynaklarını ve gelirlerini Londra’daki bir avuç tefeciye teslim edenler, yerli ve milli olamazlar. Kendi ülkesinde, kendi vatandaşından dolarla borç alanlar ve faizle borç ödeyenler Türk Lirası’na itibar etmeyenler, yerle ve milli olamazlar. Kendi ülkenden kendi vatandaşından dolarla borç alıyorsun."

"Dolarla faiz ödüyorsun. Bir de diyorsun ki, ‘Ben, yerliyim ve milliyim.’ Bu doğru değil; kabul etmiyorum. Yerli ve millilik; kendi ülkesinin çıkarları için hareket etmektir. Birsinden telefon geldikten sonra bir hafta içinde papazı teslim ederseniz, bu yerli ve milli mi oluyor? Neresi bunun yerli ve milli Allah aşkına? Yeni yıla giriyoruz arkadaşlar; bunları konuşmayalım. Yeni yılda umut vaat edelim. Vatandaşlarımız huzur içinde bir akşam geçirsinler. İnşallah 2021 huzur içinde gireceğiz. Herkes mutlu olsun, güzel bir akşam geçirsin. Herkes evinde çoluk çocuğu ile beraber huzur içinde yaşasın."

"Biliyorum yüz binlerce huzursuzluk var. Yüz binlerce evde işsiz var, üniversite mezunu işsizler var. Mühendisler ver mimarlar var, jeologlar var. Hayatın her hayatında çalışan, üniversite mezunu işsizlerimiz var. Onlara da 2021 yılında umut vermek istiyorum. İnşallah ilk iktidar değiştiğinde, umuyorum en kısa sürede herkesin işi olur, herkesin aşı olur. Her evde bereket olur. Her evde tencere kaynar. Türkiye Cumhuriyeti devletinde 21 yüzyılda hiçbir çocuk yatağa aç girmez.”

Erdoğan'ın sanatçılarla ilgili açıklaması da hatırlatılan Kılıçdaroğlu şunları söyledi;

“Sanatçılar aykırı insanlardır. Düşüncelerini, özgürce ifade ederler. Dünyanın her tarafında, çağların her döneminde de sanatçılara her zaman saygı duyulmuştur. Sanatçılar, her zaman toplumun saygın bireyleri olarak görev üstlenmişlerdir. Sanatın 7 dalında da insanlar çalışmışlardır, görevlerini yapmışlardır. Bu vesileyle ben, bütün sanatçılarımızı saygıyla anmak isterim. Pandemi süreci içinde, özellikle sanatçılarımızın önemli bir kısmı büyük bir ekonomik krizle de karşı karşıya kaldılar. Belediyelerimiz, bu konuda sanatçılara büyük destekler verdiler, vermeye de devam ediyorlar. Umarım 2021 yılında pandemi sona erer ve sanatçılarımız da sanatlarını icra etmeye devam ederler.”

"İçişleri Bakanlığı’nın İBB’deki yolsuzluk dosyaları için müfettiş görevlendirmesi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?" sorusuna da yanıt veren Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı;

“Eğer İçişleri Bakanlığı, ‘Ekrem Bey’in el attığı dosyaya ben de el atmak istiyorum. Dolayısıyla ben de tespit etmek istiyorum’ diyorlarsa, gelsinler zaten. Bizim çekineceğimiz, korkacağımız hiçbir şey yok. Ekrem Bey, bütün ihaleleri şeffaf yapıyor mu; yapıyor. Bütün ihaleleri Youtube üzerinden yayınlıyor mu; yayınlıyor. Belediye başkanlarımız böyle çalışıyorlar, her kuruşun hesabını millete veriyorlar. Önemli olan şu: Yaptığınız harcamaları, verdiğiniz emeği halka anlatıyorsanız ve halktan sürekli destek alıyorsanız, bundan daha güzel bir şey olamaz. 11 Büyükşehir Belediye Başkanımız, il, ilçe başkanlarımız böyle çalışıyor."

"Devletin yapamadığı 3 bin 100 liralık asgari ücreti de bizim belediye başkanlarımız uygulayacak"

"Devasa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapamadığı 3 bin 100 liralık asgari ücreti de bizim belediye başkanlarımız uygulayacak. İBB'de çalışan çok sayıda emekçi oturup kalksın, ‘CHP iyi ki Büyükşehir’i aldı’ diye dua etsinler. Burada da asgari ücret net 3 bin 100 lira olacak. Geçen dönem de asgari ücreti yükseltmiştik ama İBB yükseltmemişti. Çünkü, o zaman Ekrem Bey, Başkan değildi. Şimdi Ekrem Bey, Başkan oldu; o da asgari ücreti en az 3 bin 100 lira yapacak. Öyle mi Sayın Başkan? (Yaptık efendim) Yaptık diyor, gayet güzel. Kimin için çalışıyoruz? Alın teri döken işçi için çalışıyoruz. O da evine huzur içinde gitsin. Açlık sınırında asgari ücret mi olur? Adı üstünde, minimum en düşük ücret. Bundan gelir vergisi alıyorsunuz; insan utanır ya."

"Bunun nesinden vergi alacaksın? Çünkü zaten işçi aylığını alırken vergi kesiyorsun, harcamayı yaparken de vergi kesiyorsun. Otobüse binerken vergi veriyor. Elektrik, doğalgaz, yakıt, arabası olsa benzin... Çocuğuna oyuncak alacak, yine vergi verecek. Yetmedi mi arkadaşlar ya? Öbür taraftan bakıyorsun; 5'li çeteye dünyanın milyarlarca liralık vergi avantajı var. O avantajı neden işçiye vermiyorsun? İşçi hangi koşullarda çalışıyor? Bazen eksi 20-25 derecede çalışıyor, emek harcıyor. Aldığı parayı hak ediyor. Devlet, onun hakkını teslim etmeli. Eğer CHP'li belediyeler, 3 bin 100 lira net asgari ücret veriyorlarsa, bundan utanması gerekenler devleti yönetenlerdir.”

 

 

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar