"Suriye'nin kuzeyine operasyon, sınırın altındaki ve üstündeki IŞİD hücrelerini harekete geçirebilir"

Suriye'ye yönelik askeri operasyon gündemdeyken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat'ın doğusuna harekat konusunda, "Belki bugün belki yarın kadar yakın" ifadelerini kullandı. Milli Savunma Bakanlığı'ndan da "Harekât için tüm hazırlıklar tamamlanmıştır, hazırız" açıklaması geldi. ABD Başkanı Donald Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Türkiye'yi, Suriye'ye düzenlenmesi muhtemel harekatla ilgili tehdit ederken, "Eğer Türkiye benim eşsiz bilgeliğim dahilinde sınır dışında sayacağım bir şey yaparsa, Türkiye'nin ekonomisini yok ederim ve mahvederim" diye yazdı.

Suriye'nin kuzeyine yapılacak olası bir operasyonun sonuçlarını, olasılıklarını, belirsizliklerini Suriye uzmanı gazeteci Fehim Taştekin, Şirin Payzın'a yorumladı.

IŞİD'in Türkiye'de belli illerde hücresel yapılanmaları olduğunu belirten Fehim Taştekin, "Bu yapılanmalar ciddiye alınmadı hatta tolerans gösterildi. Türkiye'nin gireceği olası bir operasyonda bu yapılanmalar sınırın altında ve üstünde harekete geçebilir" dedi.

Taştekin, IŞİD'in Rakka'yı ve Deyrizor'u kaybettikten sonra, yaklaşık 2 bin -erkek- savaşçısının denetim merkezlerinde tutulduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"Geriye kalan 15-20 bin kişiden bahsediliyor, bunlar nerede? Bunlar araziye, şehirlere karıştılar. Olası bir istikrarsızlık halinde bunların yeniden toparlanması çok uzun sürmeyecektir. Bu bölgede bi şekilde varlar, uçup gitmediler. Sınırları sadece Suriye'yle de sınırlı tutmamak gerek, geçişken hatlar var, Irak'la birlikte değerlendirmek gerekiyor. 

Ayrıca, 'IŞİD yenildi' derken düştüğümüz yanılgı şu; IŞİD toplumsal tabanını, ideolojik destek hatlarını kaybetmedi. Özellikle Deyrizor - Rakka hattında aşiretlerle ilişkileri var. Yeniden toparlanmaları zor olmayabilir. Burada kamplar da söz konusu. Hapishaneler, kamplar var ve IŞİD üyeleri buralarda tutuluyor. Buraları kim koruyacak olası bir savaş çıktığında? Bölgedeki istikrarsızlık, hâliyle bunların bir şekilde kaçmasına, kurtarılmasına ya da çeşitli baskınlarla salınmasına yol açacaktır."  

Türkiye'nin politikasını değiştirmesi ve silahlı gruplara desteğini kesmesi halinde Suriye'deki krizin yüzde 70'inin çözüleceğini belirten Taştekin, "Savaş seçeneği neden ısrarla devam ettiriliyor? Erdoğan'ın ve AKP'nin kişisel yatırımları var. Kürtlerin orada elde ettiği statüyü yok etmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı. 

Olası müdahalenin kalıcı barışı getirmesinin mümkün olmadığını ifade eden Taştekin "Deniliyor ki 'biz güvenli bölge oluşturcağız ve 2 milyon mülteciyi buraya taşıyacağız'; Türkiye, 2016'dan beri El bab'a kadar kontrolü sağlıyor. Buranın son derece güvenli olduğu mesajı AA tarafından, TRT tarafından işleniyor. 3,5 milyon mülteciden çok azı orayı dönebildi. Burası istikrarlı bölgeyse neden mülteciler oraya dönemedi? Nasıl bir istikrar sağlanacak da bu insanlar oraya gidecek?" diye sordu. Ayrıca Taştekin, güvenli bölgeye 2 milyon Suriyeli'nin yerleştirilmesini 'etnik temizlik' olarak nitelendirdi.

Taştekin, 'Erdoğan'ın Suriye devlet başkanı Esad'la görüşemeyeceğini çünkü ABD'nin bunu istemediğini' de ifade etti.