Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği'nden Hande Ersayoğlu, Kadınlarla Dayanışma Vakfı'ndan (KADAV) Özgül Kaptan'la 'toplumsal cinsiyet eşitliği odağında göçmen kadın olmanın zorluklarını' ele aldı. "Suriyeli kadınlarla, Suriyeli oldukları için değil, kadın oldukları için dayanışma örüntüsü kurulmalı" diyen Kaptan, bunun eşitlik ve birlik getireceğini ifade etti.
Göçmen kadınların maruz kaldığı cinsiyet temelli ayrımcılıklara değinen Kaptan, statüsüzlüğün, yalnız ve hakkını arayamayacak durumda olmanın göçmen kadınları şiddete daha açık hale getirdiğini söyledi.
Suriye'den gelen göçmenlerle ilgili de konuşan Kaptan, "5 milyon insandan bahsediyoruz. Türkiye'ye gelmek zorunda olmak onların sorunu değil. Bu insanlara birileri iş veriyor. Çünkü daha ucuz ve güvencesiz çalışıyorlar. Aslında bütün dünyada sistemin en büyük yardımıcısıdır göç... Göç, ucuz iş gücü demektir" dedi.
Travmalardan bahsetmenin göçmenler üzerindeki mağduriyet algısını beslediğini ifade eden Kaptan, "Göç meselesine mağdurluk üzerinden değil hak temelli bir yaklaşımla bakmalıyız. Türkiye'de Suriyeliler, 'misafir' denilerek en büyük ötekileştirilmeye maruz bırakıldı. Ne kadar normalleştirerek, haklar üzerinden bakarsak hem ev sahibi insanların kabulü hem de mülteci ve göçmenlerin sisteme adaptasyonu kolaylaşır" diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi'ne de değinen Kaptan, "Bir ülkenin içinde bulunan kadınlara, hiçbir statüye bakmaksızın, devlet koruma sağlamak zorunda. Türkiye'de de kadınlara statüye bakılmaksızın her türlü koruma sağlanmalı. Göçmen kadınlar da 6284'ün( Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Yasası) Türkiyeli kadınlara sağladığı her türlü koruma önleminden yararlanabiliyorlar ama bu, bu şekilde işlemiyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi'nin, yalnızca taraf ülkenin vatandaşı olan kadınları değil göçmen kadınları da kapsadığını hatırlatan Kaptan, "Bunu mülteci ve göçmenlere destek olan örgütler de çok fazla bilmiyor. İstanbul Sözleşmesi savunuculuğu biraz kadın örgütlerinin alanında kaldı. Göçmenlere erişen insan yardım örgütleri İstanbul Sözleşmesi'nden pek bahsetmiyor. Biz bu boşluğu doldurmaya çalışıyoruz" dedi.