Yönetmen Selman Nacar: İki dramatik noktanın arasındaki süreci anlatmak istedik; o yüzden İki Şafak Arasında

Yönetmen Selman Nacar, 'İki Şafak Arasında' filmini Ekşın'da Muammer Brav'a anlattı. Nacar, filmde iki dramatik noktanın arasındaki süreci de anlatmak istediğini belirterek "Bu film benim için sebepler ve sonuçlarla ilişkili değil çünkü biz meseleleri böyle bir gazete, küpüründeki gibi sebep sonuca çok indiriyoruz gibi geliyor. Halbuki o süreçte neler yaşanıyor? Film biraz buna odaklanıyor. O yüzden de İki Şafak Arasında. Belli bir zaman diliminde ki o prosesi deneyimlemeyi vaat ediyor" dedi.

İki Şafak Arasında filminin yönetmeni Selman Nacar ile 3 başrol oyuncusu Erdem Şenocak, Mücahit Koçak ve Nezaket Erden T24'de Muammer Brav'ın konuğu oldu. Antalya Altın Portakal Film Festivali'de ilk Türkiye gösterimini yapan film, 22 Ocak'tan itibaren de MUBİ'de olacak.

"İnsana dair birçok duygu ile yüzleşmemize vesile oluyor"

Filmde Serpil karakterini canlandıran Nezaket Erden "Bir filmin ne anlattığını anlatmak zor olsa da deneyeceğim" diyerek İki Şafak Arasında filmini şöyle anlattı:

"Kadir'in aile fabrikasında gerçekleşen bir iş kazası sonucu bütün o olaya dahil olan ve Kadir'in hayatına dahil olan insanların bu olaya tepkisini bir gün boyunca izliyoruz ve bu tepkiler, o bütün bu insanların verdiği reaksiyonlar bizim insana dair birçok duygu ile yüzleşmemize vesile oluyor.  Kısaca böyle anlatabilirim."

"Kadınlara bakışını sevdiğim bir film"

Filmde iş kazası geçiren bir işçinin eşi olan Serpil karakterini oynayan Nezaket Erden, senaryoyu ilk okuduğu andan itibaren bu karakteri çok sevdiğini ifade ederek karakterle ilgili düşüncelerini şöyle anlattı:

"Serpil karakterinin filmde olduğu anlarda da olmadığı anlarda da çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. Hep işçiler üzerine filmler de izliyoruz ama o işçilerin birden görünür olmak zorunda kaldığı bir film oldu. Patronların tarafından gibi fabrikada başlıyor ama birden o işçinin karısına kadar tanımak zorunda kaldıkları bir şeye doğru evriliyor ve o işçinin karısının da belli kararlar vermesi gerektiği, o kararlarının çok önemli olduğu bir noktaya geliyor. 

Filmde kadınlara verilen süre az gibi ama senaryo da şunu sevmiştim; Kadir'in kız arkadaşı Esma karakteri, o da öyle bir an geliyor ki bir karar vermesi gerekiyor ve onun kararı çok önemli oluyor ve bu kadınların onlardan işte tırnak içinde beklenen şeyi yapmamaları çok hoşuma gitmişti. Serpil ve Esma için bunu düşünüyorum. Bu anlamda kadınlara bakışını sevdiğim için de sevdiğim bir film."

"Film yapma süreci, sadece rasyonel sebeplerle ortaya çıkmıyor"

Filmin yönetmeni Selman Nacar ise filmin ortaya çıkış sürecinden bahsederek şunları söyledi:

"Bir film yapmaya başlama süreci sadece rasyonel sebeplerle ortaya çıkmıyor. İçgüdüsel, senin o zaman ilgilendiğin, dertlendiğin birçok mesele bir araya geliyor aslında. Karakterler üzerinden çok yazan bir insanım. Aslında sıkışmış bir film yapmak, bu duygunun üzerine gitmek çok istemiştim."

Hukuk, adalet, vicdan gibi kavramlar üzerine zaten çok eskiden beri düşündüğüm meselelerdi. Duyduğum bazı hikayeler vardı ve onlar beni çok etkilemişti. Bu kavramlar üzerine konuşulabilecek, irdeleyebilecek bu kavramı üzerine derinlemesine ve eleştirel bir gözle anlamaya çalışabilecek soru sorabilecek bir film de yapmak istedim.

Aynı zamanda da böyle çok kısa bir süre içerisinde geçen ve birçok insanın psikolojik olarak meselelere nasıl reaksiyon verdiğini, nasıl değiştiğini gözlemlemek üzerine her sahnenin tek planda çekildiği ve aynı zamanda akan zamanı da seyirciye hissettiren bir film yapmak istiyordum ve yapmaya başladık. 2019  yılında çektik filmi." 

"Bu iki dramatik noktanın arasındaki süreci de anlatmak istedim"

Genelde filmlerde dramatik bir noktadan başka bir dramatik noktaya kesildiğini ve arasındaki olayları seyircinin doldurduğunu belirten Nacar,  "Ben bu iki dramatik noktanın arasındaki süreci de anlatmak istedim. Biraz da bu film benim için sebepler ve sonuçlarla ilişkili değil çünkü biz meseleleri böyle bir gazete, küpüründeki gibi sebep sonuca çok indiriyoruz gibi geliyor. Halbuki o süreçte neler yaşanıyor? Biraz buna odaklanıyor. O yüzden de İki Şafak Arasında. Belli bir zaman diliminde ki o prosesi deneyimleme. Film aslında bunu vaat ediyor" diyerek anlattı.

"Bir benim tasarladığım Kadir vardı, bir de seyircinin"

Filmin merkezinde, Mücahit Koçak'ın oynadığı Kadir'in etrafında dönen bir hikaye var. Kadir karakterinde insan doğasına dair en büyük çelişkileri izliyoruz. Koçak oynadığı Kadir karakterini fazlaca benimsediğini "Bazı filmlerin sonundaki söyleşilerde böyle kadirin avukatlığı yapmaya niyetlendim. 'Hayır öyle değil' diyesim geldi" sözleriyle anlattı. Kadir karakterinin filmde kısıtlı bir zamanda bir karar alması gerektiğini söyleyen Koçak, bu kararın fildeki etkisini "Kadirin kısıtlı zamanda bunu yapmak zorunda olması tansiyonu yükseltiyor" sözleriyle dile getirdi. 

"İyi yazıldığı ve iyi yönetildiği için bir nefes alanı yaratıyor"

Oyuncu Erdem Şenocak ise filmde canlandırdığı avukat Yasin karakterini şöyle anlattı:

"Senaryoyu okurken de seyirci izlerken de onun öyle olduğunu gördüm. Aslında senarist ve yönetmenin başarısı büyük. Senaryodaki işlevini düşündüğümde aslında çok sıkıcı olabilecek bir karakter. Ana karakterin ve ailenin fabrikada yaşanan olay sonrası bir karar vermeleri gerekiyor ama o karar vermeleri için o kararı vermeye iten bilgi benden geliyor. Hukuk tarafından geliyor. O bilgi, senaryo işlevi açısından sıkıcı bir bilgi olabilirdi. Bu bilgiyi çok sıkıcı ve düz bir şekilde veren bir avukat olabilirdi. O zaman sanki gerçek bir film olmazdı. Gerçek bir avukat olmazdı. Dolayısıyla o anlamda iyi yazıldığı için iyi yönetildiği için bir nefes alanı yaratıyor galiba."